Avia yasası çevrimiçi nefret söylemine çözüm olur mu?
Fotoğraf: Pixabay
Fransa Ulusal Meclisi, çevrimiçi platformları yasa dışı içeriği hızla kaldırmakla yükümlü tutan Avia Yasası’nı çarşamba günü onayladı. Avia Yasası’nın yürürlüğe gireceği 1 Temmuz tarihinden itibaren Youtube, Facebook, Instagram ve Twitter gibi platformlar terörizm ve pedofili ile alakalı içeriklerin polis tarafından bildirilmesinin ardından 1 saat içinde kaldırmak zorunda olacak. Yasa söz konusu içerikleri kaldırmayan platformlara ciddi para cezaları getiriyor. Yasanın esas tartışmalı kısmı terör ve pedofilinin dışında kalan diğer yasa dışı içerikler ile ilgili kısım.
Yasa, platformları nefret söylemi, cinsel taciz, insanlığa karşı işlenmiş suçlar, insanlık onuruna karşı işlenmiş suçların savunulması, kölecilik ve savaş suçları gibi çeşitli suçlarda kullanıcı şikayetine dayalı ihbarları 24 saat içinde karara bağlamakla yükümlü kılıyor. 24 saatlik sınırın aşılması halindeki ağır para cezaları da göz önünde bulundurulduğunda bu durum platformları pratikte bazı suçlar için suçun işlenip işlenmediğine ya da gönderinin yasal olup olmadığına dair karar mercii haline getiriyor. Bu şartlarda olası bir cezayı göze alamayacak platformların ihbar edilen hemen her şeyi tedbir olarak suç kabul edip kaldıracağı neredeyse kesin. Yine bağlam hakkında en ufak bir fikri olmayan yapay zekalı(!) içerik filtrelerinin devreye alınması ve kararların daha yayından önce bu filtrelere bırakılması da oldukça büyük bir olasılık.
Peki ya olası bir cezayı göze alabilen dev platformlar? Neyin nefret söylemi, neyin cinsel taciz, neyin insanlığa karşı işlenmiş suç olduğuna her birinin çeşitli ülkeler ve gruplarla çeşitli çıkar bağları bulunan bu dev platformların karar vermesini istediğimize emin miyiz? Sosyal medya platformlarının mevcut içerik çıkartma pratikleri bu platformların tarafsız ve adil olmadıklarını, bu konulardaki kendi kurallarını dahi işlerine geldiği gibi uyguladıklarını göstermek için fazlasıyla yeterli.
Yasanın kapsamdaki savaş suçu gibi bazı başlıklar belki çok fazla tartışma yaratmadan kolayca karara bağlanabilir. Öte yandan başta nefret söylemi olmak üzere sosyal medya platformlarının işlerine geldiği yerlerden tanımlamayı ve uygulamayı tercih ettikleri çeşitli başlıklara dair içerik çıkartma kararlarının kullanıcı şikayetlerine ve platformlara bırakılması çıkartmayı tercih edecekleri suç oluşturmayan içerikler açısından sansür tartışmasını da beraberinde getiriyor. Benzer şekilde suç olarak tanımlanacağı halde çıkartılmayan içerikler için de örneğin “Nefret söylemine göz yumulması” tartışmasını beraberinde getirecektir. Her iki durum açısından da kararı şirketlerin inisiyatifine bırakmak ifade özgürlüğü açısından da nefret söyleminin engellenmesi açısından da sorunu çözmek yerine derinleştirmekten başka bir işe yaramaz.
- Veri yağmacıları 16 Mart 2024 04:34
- Yapay zeka ve sihirbazlar 09 Mart 2024 05:07
- Verileriniz sermayeye feda olsun! 02 Mart 2024 05:40
- Geniş dil modelleri ve olağan hataları 24 Şubat 2024 04:09
- Apple’ın AB’ye misillemesi PWA’ların sonu mu? 17 Şubat 2024 04:43
- Disney, oyunlar ve at zırhı 10 Şubat 2024 04:19
- Open AI fikri mülkiyete karşı 13 Ocak 2024 04:44
- Yapay zekanın belirsiz geleceği 06 Ocak 2024 04:00
- Yapay zekada telif kavgası: Tekeller tekellere karşı 30 Aralık 2023 04:47
- Oyunları var edenlerin sesini ödülle kısmak 09 Aralık 2023 04:19
- OpenAI krizi ve yapay zeka denetimi 25 Kasım 2023 04:00
- Geniş dil modellerinin halüsinasyonları 18 Kasım 2023 04:10