25 Nisan 2020 20:16

Çöp kapitalizmi

Ambulansın yanında duvara yaslanmış bekleyen orta yaşlı bir sağlık çalışanı.

Fotoğraf: Tayfun Coşkun/AA

Paylaş

Mart ayı biterken ABD medyasında yayımlanan kimi haberlerde büyük boy çöp torbası giymiş sağlık çalışanlarının fotoğrafları yer alıyordu. Çöp torbası giymiş bu kişiler birilerine şaka yapmakta veya eğlenmeye çalışmakta değillerdi. Tam tersine, bir salgının ortasında kendilerine yapılmakta olan berbat bir şakayla karşı karşıya kalmışlardı. Şakanın adı, çöp kapitalizmiydi. Bütün bunların en kötü yanı ise, şaka değil gerçek olmasıydı.

Dünyayı sarsan bir salgın, ABD’ye ulaşmak üzereyken Trump yönetimi gerekli önlemleri almadı. Yeryüzündeki en zengin ülke olarak bilinen ABD’de, hastanelerde değil koruyucu giysiler, en basit tek kullanımlık malzemelerin bile yeterli olmaması Trump vb. hiç rahatsız etmedi. Bu tutumu gizlemek çabasını bile göstermediler. Ortaya, kaçınılmaz olarak, çöp torbası giymek zorunda kalan sağlık çalışanları, kendilerine basit siperikler yapan, hatta kayak maskesi takan hekimler gibi garip görüntüler çıktı. Bu görüntülere yer veren kimi yayın organlarında, Trump vb. büyük kapitalistlerin kendi gibi olmayanlara nasıl baktıkları vurgulandı: Çöp gibi!

Salgın, ABD’deki eşitsizliklerin bir kez daha ortaya çıkmasını sağladı: Ölenler arasında beyazlar daha az, siyahlar daha fazla. Açarak söylemek gerekirse, siyahlar ve ana dili İspanyolca olanların ölme olasılığı beyazlardan kabaca iki kat daha fazla. Trump vb. büyük patronların gözünde ne bu eşitsizlik, ne de ölümlerin yüksek olması sorun oluşturuyor. Çünkü düzen bunu gerektiriyor: Toplumun dibinde yer alanlar kullanılıp atılabilir, yerlerine nasılsa başkaları konulabilir. Toplumun dibindekiler ancak çöp değeri taşıyabilirler.

Salgın sırasında çalışmak zorunda kalanlara yönelik uygulamalar da, bu insanlık dışı yaklaşımı iyice gözler önüne serdi. Geçen hafta içerisinde dünyanın en zengin patronlarından biri olarak bilinen Jeff Bezos’un şirketlerinden birinde çalışanlara, üzerinde “kahraman” yazan tişörtler dağıtıldı. Böylece, yiyecek ve içecek satan Whole Foods zinciri müşterileri, şirketin çalışanlarına değer verdiğini düşünecekti. Tişört dağıtılması yetmezmiş gibi uygulamanın reklamı da yapıldı.

Bu “kahraman” aldatmacasına birçok tepki geldi. Bezos’a, Whole Foods çalışanlarına tişört dağıtacağına maske dağıtması, onları korumak için gerekli tüm önlemleri alması gerektiği anımsatıldı. Reklam kampanyalarına para akıtmak yerine çalışanların sağlığı için para harcaması istendi. Ayrıca, Whole Foods ve Amazon gibi şirketlerde sendikalaşma çabalarına yönelik baskı ve saldırı uygulamasının durdurulması istendi.

Çöp kapitalizminin işleyişini anlamak için biraz açalım. Amazon çok büyük, çok kârlı bir şirket. Ama son iki yıldır vergi ödemiyor. Hatta geçen yıl 100 milyon dolardan fazla parayı, çeşitli yollarla geri aldı. Bezos, Amazon’dan çok büyük kazanç elde ediyor, vergi vermiyor, hatta vergi iadesi alıyor. Bunlar yetmezmiş gibi Amazon kamu bütçesinden yararlanıyor çünkü çalışan ama doğru düzgün ücret alamayan Amazon çalışanları yoksullara yönelik katkı fonlarından yararlanıyorlar. Örneğin, Arizona eyaletindeki Amazon çalışanlarının üçte biri besin destek programından yararlanıyor. Yani, çalışanlarına değer vermeyen, onlara çöp gibi davranan Bezos gibi büyük patronlar bir kamu bütçesinden destek almaktan hiç utanmıyorlar. Bu patronların arasında çöp kapitalizminin baş sözcüsü Trump da var.

Türkiye’de aç kaldığını söyleyen yoksullara “geber” diyen; salgına karşı canla başla göğüs geren sağlık çalışanlarına koruyucu malzeme sağlamayan; bu koşullarda ölüme sürüklenen sağlık çalışanlarını “şehit” ilan eden; belediyelerin başlattığı yardım kampanyalarını yasaklayan anlayış da tamı tamına çöp kapitalizmi. Sarayı, sözcüsü, unvanı ülkeden ülkeye değişebilir ama çöp kapitalizminin tiksindirici özü aynı. Gelecekteki yeri ise belli: Tarihin çöplüğü!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa