13 Ocak 2020 23:15

RTE’ye ilkokul öğretmeninden mektup

RTE’ye ilkokul öğretmeninden mektup

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dr. Ergün Sönmez, 1936 Diyarbakır/Ergani doğumlu. İlk ve ortaokulu Ergani’de, liseyi Diyarbakır’da okudu. 1957’de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesine girdi, aynı zamanda Yüksek Gazetecilik Enstitüsü’nde okudu. 1962-1964 yıllarında yedek subaylık görevinin bir buçuk yılını Kasımpaşa Piyale Paşa İlköğretim Okulu’nda yaptı. Burada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yarım dönem 4. Sınıfta ve 5. Sınıfta öğretmenlik yaptı. 1965’de İş Bankasında çalışmaya başladı. 1966’da Almanya’ya gitti, 4 yıl düz işçiliğin ardından Berlin’de 26 yıl öğretmenlik yaptı. Aynı dönemde Berlin Hür Üniversitesi’nde sosyoloji ve iktisat bilimi doktorasını 1979 yılında tamamladı. Sendikal faaliyetler yanında, sosyalist partilerde çalışma yürüttü. Aynı zamanda bir neyzen olan Ergün Sönmez halen eşi ve kızıyla birlikte İsviçre’de yaşıyor. Almanca ve Türkçe yayınlanmış birçok yapıtı var.  “Kolektif Emperyalizm”  adlı kitabından sonra (Belge Yayınları 2015), “Kolektif Emperyalizm ve Türkiye’nin Konumu” (Belge Yayınları, 2019) adlı kitapları, yaşadığımız dünya durumunu ve Türkiye’nin bunun içindeki konumunu yorumlamaktadır. Dr. Sönmez, ilkokulda öğrencileri ile bir aile gibi olduklarını söylüyor RTE’ye kitabını yollarken yazdığı mektupta. Bu mektuptan alıntı yapmak istiyorum. Barış sürecinden sonra, nereden nereye geldiğimizi hatırlatmak için:

“Kitabımın yayın gecikmesinden dolayı Size yukarıdaki yazdığım mektubumu ve kitabımı ancak şimdi iletebiliyorum.  Mektubumu yazdığım Ocak (1995) Ayından bugüne dek uzun zaman geçti. Seçim öncesi sizin ve partinizin Kürt sorununu sonuçlandırmamanız, acil olan yeni anayasayı çıkarmamanız, en azından süreci daha da hızlandıracağınıza durdurmanız Haziran seçimlerinde seçimde tek başına iktidar partisi olmayı engelledi. Mektubumda özellikle vurguladığım doğrultuda Türk, Kürt ve diğer ötekileştirilmiş hakların eşit haklarda Türkiyeli vatandaşlığıyla bütünleşen bir entegrasyonu yeni bir anayasa çıkararak gerçekleştirseydiniz partiniz bu duruma düşmeyecektiniz. Sıkça adlandırdığınız Yeni Bir Türkiye, ancak Osmanlı mirasından kalan tarihi ve coğrafyasında yaşayan tüm halkların Türkiyeli eşitliğinde, Türkiye’nin demokratik ve evrensel hukuk devletliğinde Türkiye tüm potansiyelini kullanarak halkının refahını sağlayan bir Türkiye oluşturulmasıyla mümkündür. Ne yazık ki, Türkiye’nin bu yakıcı gerçekleri görülmeyerek seçim sonrası gene alışılmış anlamsız savaş başlatıldı.  Şimdi ister yeni seçimle tekrar tek başına iktidara gelmiş olun veya tek parti iktidarsızlığıyla koalisyona gidilsin, vurgulanan bu tarihsel sorunlar çözülmedikçe yalnız siz ve kurduğunuz parti kaybetmeyecek, Türkiye devamlı kaybedecektir. Bu objektif olarak sosyolojik bir olgudur. Bu objektif durum de facto olarak Türkiye’nin önünde dururken, “PKK terörüne” karşı olma gerekçesiyle bugünkü yeni modifikasyon politikalarıyla yürütülen savaş sizi ve partinizi sizden önceki hükümetlerin yürüttüğü savaşın akıbetine uğratacağı yönündedir. Mektubumda vurguladığım çözümü es geçip,  tarihten ders çıkarmayıp savaşı yürütmekle siz kendinizin bizzat politik intiharınızı hazırladığınızı önemle görmeniz gerekir. Mektubumda vurguladığım reel durumla sizin için bugüne kadar Türkiye’nin birikmiş ve gecikmiş tarihsel problemlerini çözmekten, hemen barışı ve demokrasiyi sağlamaktan başka bir gerçek seçeneğinizin olmadığını, Batı’nın ve eski vesayetçilerin size karşı istediği kuyuya düşmeyi kendiniz yürüttüğünüz bugünkü savaş ortamıyla kendinizin kazdığını görebilmelisiniz. Zaten “Türkiye baharı” ve sizi etkisizleştirmek için eski sinmiş vesayetçiler ve Batı fırsatları kollamaktadır.  Vurgulanan sorunların acil çözümü yalnız sizin kişisel ve parti çıkarları için değil, Türkiye’nin durumu ve geleceği için elzemdir. Bu vurgulanan gerçekleri tarihsel sorumluğunuzda görmenizi dilerim.   Saygılarımla.“  Ergün Sönmez (18.09.2015)  

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...