29 Aralık 2019 00:43

2020 kabustan çıkış yılı

Fotoğraf: İbrahim Karaçay/DHA

Paylaş

Türkiye 2020 yılına kapkara bir kabustan daha kara bir rejim ile giriyor. Bu rejim çocuklar için ne anlam taşıyor, artık çok açık. Rejim, çocuklar için acı ve büyük bir yok oluş demek. Toplumun büyük çoğunluğu için olduğu gibi.

Rejimin papağanları, yandaşları, uşakları tarafından yaratılan büyük sis perdesi kapkara kabusun bir parçası. Gezi İsyanını karalamak ve tarihi rejime uyduracak şekilde yeniden yazmak üzere başlatılan dava süreci de öyle. Tam da bu nedenle, Gezi Davası ve rejimin ürettiği diğer uydurma davaları sıkı sıkıya takip etmek ve teşhir etmek gerekiyor. Rejimin tüm kurbanlarını ve katliamlarını da...

Geçen hafta Gezi Davası duruşması ile ortaya çıkan haberlerden biri rejimin niteliğini çok açık olarak ortaya koyuyor.: Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüne neden olanlardan biri, iddianamede yer alan 746 kişilik şikayetçi listesinde yer alıyor. Bu kişi bir polis. Suçlu olduğu o kadar kesin ki, polisleri koruyan ve kollayan bir yargı sisteminden 10 yıl 10 ay hapis cezası almış ve polislikten ihraç edilmiş biri. Suçu, 2-3 Haziran 2013’te Eskişehir’deki Gezi İsyanı gösterilerinde, başka polisler ve siviller ile birlikte Ali İsmail Korkmaz döverek öldürmek. Dahası, diğerlerini durdurmak yerine, öldürmeye yönlendirmek.

İddianamede, Ali İsmail’i öldüren polis ve diğer mağdur polisler için, “Grubun attığı taş, şişe ve bilyelerden dolayı çeşitli yerlerinden yaralandıkları, göstericilerin yaralama şeklinde gelişen eylemleri Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçunun cebir unsuru içinde kaldığı,” gibi şeyler söyleniyor.

Peki, var olan rejimin ürettiği ve beslediği linç zihniyetinin maşaları tarafından öldürülen Ali İsmail nasıl bir gençti. Annesi Emel Korkmaz’a kulak verelim:

Ali İsmail on yedi yaşındayken arkadaşlarını örgütleyip, Toplum İçin Gençlik adlı bir grup kuruyor. Sınıfta arkadaşlarına, arkadaşlar size bir fikrim var gelip beni dinlerseniz mutlu olurum ama fikrime uyarsınız, uymazsınız o sizin kararınız diyor. Toplanıyorlar. Arkadaşlarına önerilerde bulunuyor. Toplum İçin Gençlik adlı bir grup kuralım. Faaliyetler yapalım. Okul bahçesini temizleyelim. Kimsesizler yurduna gidelim. Huzurevine gidelim. Köy okullarına kitap toplayalım. Doğa yürüyüşleri yapalım. Çocukları eğitelim gibi öneriler. Arkadaşları da buna çok olumlu bakıyor. Bunun üzerine Ali İsmail çok mutlu oluyor. Arkadaşları onun fikrine saygı duyduğu için.

Napalım, ilk icraatımız ne olsun, diye konuşuyorlar. Okul bahçesini temizleyelim, diyorlar ve okul bahçesini temizliyorlar.

İkinci yapmak istedikleri şey huzurevine gitmek. Huzurevine gidecekler ve öğrenciler tabii. Kiminin maddi durumu iyi, kiminin değil. Arkadaşlarından bazıları biz gideriz diyorlar ama yol paramız yok. Bizim paramız yok. Bunun üstüne Ali İsmail siz yeter ki benimle gelin, yol ücretini ben karşılayacağım demiş. Bizim bir komşumuzun oğlu dolmuş şoförlüğü yapıyor. Gidiyor onunla konuşuyor. Sonra huzurevine gidiyorlar.

Kimsesizler yurduna oyuncak, kıyafet götürüyorlar. Köy okullarına kitap götürüyorlar. Ali’nin odasına her geçtiğimde gözümün önüne gelir o kitaplar, yatağının ucunda, derdi ki; “annecim bunlara dokunma, bunları köy okuluna göndereceğiz. Biz de köyde yaşıyoruz ama daha uç köylerde yaşayan çocuklar var. Onlara kitap götüreceğiz. Orada kaç çocuk kitaba ulaşabiliyor ki? Onların daha iyi eğitim almaları için kitapları götürüp, onlara vereceğiz.” Bunu yaptı Ali İsmail.

Engelli kardeşlerimiz için kapak toplama kampanyası vardı. Kapak topladı arkadaşlarıyla, çuvallarca kapak topladılar ve bütün mahalleli inan, Ali İsmail kapak topluyor diye kapak toplayıp Ali İsmail’e getirirdi. Ali İsmail’e destek olmak için.

Ali İsmail Korkmaz işte böyle, pırıl pırıl bir gençti. Gezi İsyanı sürecinde gerçeklere sırtını dönmeyen, korkuya kulak asmayan ve sokaklara çıkan milyonlardan biriydi. Yani, bu rejime hiç uygun olmayan bir gençti. Onu öldürenler ise, tek adamın “destan yazan” polisleri ve bir genci döverek öldürmekten hiç çekinmeyecek denli kin ve nefret dolu “yerli ve milli” esnaflarıydı.

Evet, 2020’de mücadele Ali İsmail gibi çocuklar isteyenler ile çocukları öldürmekten veya ölüme göndermekten çekinmeyen, kindar ve dindar nesiller üretmek isteyen gözü dönmüşler arasında olacak. Bu kabus bitecek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa