23 Aralık 2019 00:59

Haydi 2 Evrensel alıp 1'ini okuyup ötekini okutmaya!

Turhan Yalçın (solda)

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Gazetemiz, dün sürmanşetinden yaptığı çağrıyla, “Her gün 2 Evrensel al” diyen, “Bir Al Bir Okut” kampanyası başlattı.

Sadece Evrensel’in okurları değil, Evrensel’i uzaktan izleyenler ve Evrensel’in gerçekleri savunmasından rahatsız olan, onun bu nedenle yok edilmesini isteyenler de; Evrensel’in çeyrek yüzyıllık mücadelesinde nasıl bir gazete olduğunu biliyorlar.

Çünkü Evrensel daha yayın hayatına başladığı ilk günden itibaren; “Evrensel tarafsız bir gazete olmayacak. Taraftır: İşçi sınıfını, halkın, demokrasi ve özgürlük isteyenlerin tarafı olacaktır. Kapitalist sömürüye, emperyalizme, karşı mücadele edenlerin, halkların kardeşliğinden, halklar arasındaki barış ve hak eşitliğinden yana taraftır” diyerek sermaye basınının “tarafsız siyasi gazete” demagojisinin şişirdiği balona iğne batırarak tarafını açıkça ilan etmiştir.

EVRENSEL SADECE BİR GAZETE DEĞİLDİR

O günden beri de Evrensel sadece gerçekleri alt alta yazan bununla yetinen bir gazete değil;

İşçi sınıfının talepleri etrafındaki mücadelesinin sözcüsü, grev ve direnişlerdeki bayrağı, kapitalist sömürüye karşı mücadelesinin, ulusal ve uluslararası mücadelesinin, dayanışmasının, deneyim paylaşımının önemli bir aracı, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin birleştirici harcı olan bir gazete olagelmiştir.  

Bu yüzden Evrensel sadece bir gazete değil; işçi sınıfının emekçilerin, halkların mücadelesinin sözcüsü, sömürüsüz ve savaşsız bir dünya idealinin mücadelesinin bayrağı olmuştur.

Bu yüzden de egemenler ve onların her ad altındaki temsilcileri, Evrensel’e karşı her zaman açıkça karşı olmuşlar; onun sesini bazen sessizlikle, bazen polis, savcıları ve mahkemeleri, bazen de ekonomik kuşatmayla boğmak için her yola başvurmaktan çekinmemişlerdir.

EVRENSEL OKURU SADECE OKUR DEĞİLDİR

Elbette ki egemen gerici sınıfların temsilcisi iktidarlar, gerçekleri açıklayan basını susturmak için çeşitli baskılar organize edebilirler, ediyorlar da.  Evrensel bugüne kadar bu baskılara boyun eğmedi, bugün de eğmeyecektir.

Bugüne kadar olduğu gibi Evrensel bu ekonomik kuşatma görünümlü sesini kesme operasyonuna karşı mücadelesinde de okurlarının gücüne, işçi sınıfının ve Türkiye’nin barış ve özgürlük talebi mücadelesi içindeki halklarının desteğine dayanacaktır. Ve onlardan aldığı güçle bu saldırıları püskürtmeyi başaracak, ilk sayısında ilan ettiği yolda bugün de kararlılığı artmış olarak yoluna devam edecektir.

Dün sürmanşetimizden yapılan“Her gün 2 Evrensel al”mayı öneren, “Bir oku bir okut!” kampanyası da Evrensel’le okurları arasındaki bağı güçlendirmeyi amaçlayan bir kampanyadır.

Evrensel ve okurları, geçen 25 yılda olduğu gibi; bugün iktidarın daha planlı-projeli saldırısına karşı da okurlarıyla birleşerek daha da güçlenmiş olarak çıkmayı başaracaktır.

Çünkü Evrensel sadece bir gazete olmadığı gibi Evrensel okumak da sadece gazete okumak değildir. Evrensel okuyucusu olmak da sadece eline gelen gazeteyi şöyle bir okumak demek değildir.

Onun içindir ki Evrensel okumak; sadece bir gazete okumak değil aynı zamanda Evrensel’in sözcülüğünü yaptığı davanın da savunucusu olmak demektir.  

Onun içindir ki Evrensel okumak; sadece bir gazete okumak değil kendinin sömürülenlerin safında olduğunu da belli etmektir.

Onun içindir ki Evrensel okumak; sadece bir gazete okumak değil, emperyalizme her türden gericiliğe karşı mücadelenin safında olmak demektir.

Onun içindir ki Evrensel okumak; sadece bir gazete okumak değil, insanlığın sömürüsüz, savaşsız dünya davasının saflarında mücadelede olmak demektir.

Öyleyse;

Evrensel’i mücadelenin bayrağı olarak daha ileriye taşımak için haydi mücadeleye!

Haydi her gün iki gazete alıp birini okuyup diğerini okutma kampanyasında sorumluluk üslenmeye!

AKP İKTİDARI MEDYAYI SUSTURMAYI STRATEJİK AMAÇ YAPTI

Ülkemizde sermaye iktidarları, bilinmesini istemedikleri gerçekleri açığa vuran medyadan her zaman rahatsız olmuş, onları çeşitli yollarla baskı altında tutmuşlardır. Nitekim 25 yıl boyunca gazetemiz üç kez kapatılmasına, hakkında sayısız davalar açılmasından muhabirimiz Metin Göktepe’nin haber peşindeyken gözaltına alınıp polis tarafından katledilmesine varan baskılarla mücadele ederek bugüne gelmiştir.

Ancak medyanın baskı altına alınmasında geçmiş hiçbir iktidarın, AKP ile boy ölçüşemeyeceğini son yıllarda açıkça gördük.

Çünkü AKP iktidarı, medyayı ele geçirme ve sindirmeyi bir strateji olarak benimsemiş, bu stratejik hedefine varmak için her medya organını nasıl bertaraf edeceğini, ince ince hesaplayan bir yolda yürümektedir.

Nitekim son 10 yıl içinde AKP iktidarı;

Sermaye medyasının yayın politikasına açıkça müdahale ederek ama bunun yetmediğini gördüğünde de koca koca medya gruplarını yandaş sermayeye aktartmıştır.

Pek çok TV kanalı, gazete, dergi ve yayın kuruluşunu da KHK’lerle kapatıp yayın araçlarına el koyarak yok etmiştir.

Şimdi ise hedefinde Evrensel, BirGün, Cumhuriyet, Yeni Yaşam gibi kalan birkaç gazeteyi susturmak için mali kuşatmayı daraltmaya yönelmiştir.

Kısacası AKP iktidarının medyayı baskı altına alma ve susturma politikası, önceki iktidarlardan farklı olarak, “tek parti tek adam yönetimi” inşasının olmazsa olmazı olarak ele alınan son derece ince hesaplanmış, planlı-projeli bir girişimdir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...