23 Aralık 2019 00:21

NBA'de 2010'lar -2: Sıcak devrim günleri

NBA'de 2010'lar -2: Sıcak devrim günleri

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Golden State Warriors, 2015 şampiyonluğunu elde ederken seride esas fark yaratan şey dördüncü maçta uzun ama hareketsiz Andrew Bogut’un ilk beşten alınması, Draymond Green’in pivota çekilmesi ve Andre Iguodala’nın 4 numaraya geçmesiydi. Cavaliers bu hamleye 2.16’lık pivotu Timofey Mozgov’un pota altındaki fizik avantajından daha çok yararlanarak karşı koymaya çalıştı. Evet Mozgov takıma uzunluk ve fizik güç getiriyordu ama aynı zamanda ağırlık, hantallık da… Oysa ki bunlar henüz o anda farkına varılamasa da, Warriors’ın hayata geçirmeye başladığı devrimle birlikte NBA’in kabul edemeyeceği en büyük günahlara dönüşmüştü. Artık dev, hareketsiz uzunlar rakibin dış şut tehdidi olan uzunlarının savunulamaması, switchlerde ağır kalınması ve neticede oyunun tamamen “kısa, hızlı ve şutör” takım tarafından dikte edilmesini getiriyordu.

Elbette bu prensipleri Steve Kerr ve Warriors icat etmemişti. 2004/05 sezonu itibarıyla Mike D’Antoni’nin Phoenix Suns’ı basketbolun doğrularını değiştirmeye başlamıştı. Ancak Suns’ın “small ball”u Play-Off’ta, yani işlerin ciddiye bindiği anda asla başarı sağlayamayacak bir macera olarak görülüyordu. Warriors 2015 şampiyonluğuyla bu miti kırdı.

Warriors, NBA’i tamamen değiştiren oyun stiliyle sonraki sezon 73 galibiyete ulaştı ve Michael Jordan’lı 1995/96 Chicago Bulls’unun rekorunu kırdı.

Fakat sezonun esas büyük olayı finalde yaşandı. Warriors’a ayak uydurarak Mozgov’la vedalaşan ve uzun rotasyonunu daha mobil hale getiren Cleveland, 3-1 geriye düştüğü seriyi muhteşem bir geri dönüş gerçekleştirerek kazandı ve “şampiyonluk laneti”ni sonlandırdı. 7. maçta James’in Iguodala’ya bloğu ve Irving’in üçlüğü NBA tarihine geçen anlar oldu.

Cleveland bu başarıyı daha da ileriye taşımanın hayallerini kuramadan Kevin Durant’ten kötü haber geldi. Ligin James’le birlikte en iyi oyuncusu, zaten tarihi seviyede iyi olan Warriors takımına katılarak absürt bir “süper takım” oluşturdu. Sonraki iki sezonun finalinde James ve Cleveland’ın tüm çabalarına rağmen Warriors, Durant’in finaller MVP’si ödülünü aldığı 2 şampiyonluk daha elde etti.

Warriors’ın “meşru hale getirdiği” devrim, oyunu tamamen değiştirdiği gibi yeni tipte yıldızlar da üretmeye başladı. “Small ball” artık Play-Off’ta kaybetmeye mahkûm bir hücum stratejisi değil herkesin ayak uydurması gereken bir devrimdi. Menzili sınırsız üç sayı tehdidi oyunun ritminin yanı sıra uzunların sahada kalabilmesi için sahip olmaları gereken yetenek setini tamamen değiştirdi. Artık savunmada çabuk, atletik olmayan; hücumda ise dış şut sokamayan uzunların işi çok zordu.

Oyunun hızını ve önceliklerini dramatik ölçüde değiştiren bu devrim triple-double’ı çok daha kolay yapılabilen bir şeye dönüştürdü. Nitekim Russell Westbrook, Oscar Robertson’dan sonra sezonu triple-double ortalamayla tamamlayan ilk oyuncu oldu.

Şu aralar üst üste 3. sayı krallığına doğru koşar adım ilerleyen James Harden ise maç başına 14 üç sayılık atış ve bir o kadar da serbest atış kullandığı, buna karşılık yeni düzende “verimsizleşen” boyalı alan dışındaki 2 sayılık bölgelere hiç uğramadığı hücum stiliyle skorerliğin parametrelerini yeniden belirledi.

NBA’de on yılın son şampiyonluğu tarihte ilk kez ABD dışına gitti. NBA’in geçirdiği devrime Jonas Valanciunas’ı takas ederek ayak uyduran ve Kawhi Leonard’ı kadrosuna katan Toronto Raptors, finalde Warriors’ın geçirdiği sakatlıklardan da yararlanarak şampiyonluğa uzandı.

2019’un son günlerinden bize 2020’lerin şifresi olarak kalan isimlerin başında ise Giannis Antetokounmpo ve Anthony Davis geliyor.

2010’LARIN EN İYİ TAKIMI: Golden State Warriors

2010’LARIN EN İYİ OYUNCUSU: LeBron James

2010’LARIN EN İYİ BEŞİ: Stephen Curry, James Harden, Kawhi Leonard, LeBron James, Kevin Durant.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...