13 Aralık 2019 00:32

Yeni bir yıla doğru...

Yeni bir yıla doğru...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

39 yıl önce tam bugün Erdal Eren’i astılar. “…Biz karşımızdakiler gibi bir avuç değiliz. Biz halkız. Bak sana bizden olanları iyiyi, güzeli, haklarını isteyenleri sayayım. Ben varım, babam var, sen varsın, kardeşlerim var, ablam bacım var, sonra köydeki dayılarım, şehirdeki amcalarım ve onların akrabaları, komşuları var, onların arkadaşları, onların oğulları, kızları, benim okul arkadaşlarım, onların arkadaşları, onların akrabaları, amcaları, dayıları var ve yine onların... saymakla bitiremeyeceğim kadarız biz. Gördün mü ak saçlı boncuk gözlü anacığım saymakla bitiremiyorum. Yeter ki omuz verelim birbirimize. Yeter ki destek olalım ortak mücadelemizde…’’ (Erdal’ın annesi Şadan Eren’e yazdığı son mektubundan)

13 Aralık 1980’de faşist diktatörlüğü yargılayan Erdal Eren’i şükranla anıyorum.

HAVALAR DA İYİCE SOĞUDU

2019 yılının bitmesine iki hafta kaldı. Zamlar geldikçe geldi, ücretler eridikçe eridi, alım gücü düştükçe düştü. Asgari ücret ve emekli aylıkları mı? Hiç umutlanmayın. Savaş ve mermi ekonomisi almış başını gidiyor. Sadaka kültürüyle uyutulmaya devam yani…

2020 yılını farklı kesimler farklı kutlayacaklar. Tatlı bir retorik olarak söylenen ‘sevinçte ve tasada birlik ve beraberlik’ hayal olmaya devam edecek. En zengin yüzde 20 ile en yoksul yüzde 80 arasındaki gerilim arttıkça artıyor. En zenginlerin sevinçleri ile en yoksulların sevinçleri bir olabilir mi? Ya da En zenginlerin tasaları ile en yoksulların tasaları bir olabilir mi? Bu çelişki yıllardır artarak sürüyor. Muhalefeti birleştirmeyi başaran bir iktidar elindeki olanakları rantiyeye sunmak için türlü yol ve yöntemleri buluyor. Bir demokrasicilik oyunu oynanıyor ve kuralları da hep onlar kuruyor. Eğitim, sağlık ve konut sorunu halkın çıkarınaymış gibi en zenginler sınıfının çıkarlarına hizmete devam ediyor. Birçok örnek vermek mümkünse de şu soruyu sormak yeter belki. Meclisin üçüncü büyük partisi HDP. Belediye seçimlerinden sonra yaşanan kayyum rezaleti ortada neredeyse HDP’nin seçimle aldığı tüm belediyeler lağvedildi. HDP Eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş hapiste sanatsal becerilerini geliştirmekle meşgul ediliyor. (Hatırlayın telefonda şarkı yapmayı, hatırlayın Ketıl’dan tweet yollamayı, hatırlayın öykü kitaplarını, hatırlayın yaptığı resimleri…) TRT’den, holding uzantılı havuz medyaya kadar, her akşam HDP ve sol muhalefet hedefe konuyor. Yetmezmiş gibi ekranlarına uzman, bilim insanı diye çıkardıkları yandaşlarıyla objektif, tarafsız ve gücü özgürlüğünde yayıncılık(!) yapıyorlar. Sabah akşam sövdükleri HDP ve sol muhalefete karşı itibarsızlaştırma ve karalama kampanyalarını sürdürüyorlar. Sanki HDP’nin temsilcileri yok. Sanki iktidarı eleştiren muhalefet yok. Güllük gülistanlık içinde bir Türkiye’de yaşıyoruz! Kara komedi örneği fabrika bacalarına filtre takma mevzuuna girmeye gerek bile yok. Yirmi yıldır çocuklarının kemiklerini isteyen Cumartesi Anneleri’ne yeri geldiğinde şiddet uygulayan bir devlet, Diyarbakır’da anneleri, aileleri örgütleyip sabah akşam HDP’ye yükleniyor. Neden?

Belediye seçimlerinden sonra hezimete uğrayan partili cumhurbaşkanlığı ve AKP hükümeti yara aldı. Karanlığa atılan bir çizik oldu. Oradan sızan ışık büyürse ne yaparız derdine düştüler… 2019 yılını işte bu gerçeklikle sonraki yıla devrederken o karanlığın daha da yırtılmasını sağlayacak bir muhalefetin örgütlenmesi hayırlara vesile olacaktır diyeyim.  

2019 yılını uğurlarken İstanbul’da iki güncel sergi açılıyor.

"KARANLIKTAN, AYDINLIĞA"

Her yıl Mehmet Atay anısına düzenlenen DKD (Divriği Kültür Derneği) ile redfotoğraf’ın gerçekleştirdikleri ‘‘Karanlıktan-Aydınlığa’’ fotoğraf sergisi 18 Aralık’ta DKD Mehmet Atay Sergi Salonu’nda gerçekleştirilecek. Sergide 32 fotoğrafçının 60 fotoğrafı yer alıyor. 22 Aralık’ta da İbrahim Karaca ve Erdal Erzincan’la bir etkinlik gerçekleştirilecek. İzlemek isteyenler için;

Divriği Kültür Derneği: Adres: İstiklal Cad. Suriye Pasajı No: 348 Kat:2 Beyoğlu-İstanbul Telefon: 0212 292 20 20

"DEPREMİNİ BEKLEYEN İSTANBUL"

Bu yıl İstanbul’da yaşanan deprem, tekrar bu olgunun tartışılmasını sağladı. Bir meslek örgütü olan TMMOB bu gerçekliği gündemde tutmak üzere mimarlık öğrencileriyle bir atölye çalışması gerçekleştirdi. Ben de atölye kapsamında fotoğraf çalışmalarında destek oldum.

‘‘Depremini Bekleyen İstanbul’’ temasıyla 23 Aralık-10 Ocak 2020 tarihlerinde gerçekleşecek olan sergi izleyicilerini bekliyor.

TMMOB Sergi Salonu: Kemankeş Karamustafa Paşa, Kemankeş Cd. No:31, Karaköy Beyoğlu/İstanbul

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...