10 Kasım 2019 00:05

Militarizmi sevdirmek

Militarizmi sevdirmek

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir varmış, bir yokmuş. Çok eskiden, üzerinde güneşin batmadığı bir imparatorluk varmış. Bu imparatorluk bazı olumsuz koşullar nedeni ile ufalmış da ufalmış. En sonunda yeni bir adla anılır olmuş: Yapışık Krallık. Birkaç parçanın bir araya getirilmesi ve zorla yapıştırılması ile oluşan yeni oluşum için daha uygun bir ad bulunamamış. Adının garip olduğunu herkes bilse de, kimse ses çıkarmazmış. Çıkarırlarsa yaşlı kraliçe üzülür diye çekinirlermiş.

Yapışık Krallık zaten bir sürü garip ve akla gelmeyecek şeyle dolu olduğu için adının garip olmasına şaşıran pek yokmuş. Yapışık Krallık aristokratlar, girişimciler, pazarlamacılar, bankacılar, milyonerler, milyarderler, pop müzik yıldızları ve şövalyeler ile dolu bir yermiş. Kimseler ama kimsecikler bu acayipliklerden şikayetçi değilmiş çünkü her yerde “sosyal sorumluluk” ile dolu şirketler ve patronlar varmış. Patronlar çok sevimsiz olsalar da, sorumluluk ile uyuyup, sorumluluk ile uyanır; sürekli çocuklar ve gençleri düşünürlermiş.

Düşünceli patronların şirketlerinden biri olan BAE Systems, dünyanın her yerine ürünlerini yetiştirmek için sabah akşam çalışır ve didinirmiş. Örneğin, Suudi Arabistan’ı yöneten dini bütün sülale, ne zaman Yemen’i bombalamak istese, BAE tarafından üretilen uçaklardan ve silahlardan yararlanırmış.

BAE ne kadar çalışırsa çalışsın, ne kadar didinirse didinsin, yine de yanlış anlaşılmaktan çekinirmiş. Bu nedenle, yanlış anlaşılmaları henüz ortaya çıkmadan engelleyebilmek istermiş. Her yıl, Kraliyet Silahlı Kuvvetleri için her yıl düzenlenen özel bir günün bütün giderlerini üstlenir; pırıl pırıl silahlarla ve militarizm ile dolu bir gün yaşanması için halkla ilişkiler şirketlerine büyük, çok büyük paralar akıtırmış. Kraliyet Silahlı Kuvvetleri’nin anlam ve önemi, sokaklarda ve medyada gümbür gümbür duyulur; dünyanın her yerinden #armedforcesday etiketiyle fotoğraflar paylaşılırmış.

BAE yanlış anlaşılmaları henüz ortaya çıkmadan engelleyebilmek için tek bir gün ile yetinilemeyeceğini de bilirmiş. “Ağaç yaşken eğilir!” ilkesi uyarınca, çocukları henüz küçükken silahlara alıştırmak için ülke çapında turne düzenler; 500 kadar okulda militarizm sevdirme etkinlikleri gerçekleştirirmiş. Ama her okula gidemeyecekleri için, derslerde militarizmin işlenmesi için ayrıca çaba gösterirmiş. Kraliyet Ordusu’nun bayrakseverlik, vatanseverlik, kraliçeseverlik gibi erdemlere sahip olduğunun tüm çocuk ve gençler tarafından bilinmesi önemliymiş.

Ağaç yaşken eğildiği için 7 yaşındaki öğrencilerden başlamakta yarar varmış. Çocuklar için hazırlanan malzemelerde askerlerin kamuflaj giymelerinin savaş sırasında ne kadar önemli olduğu, hatta günümüz ısıya duyarlı kamera teknolojileri göz önünde tutulduğunda tanklara bile kamuflaj giydirilmesi gerektiği, anlatılırmış. BAE çocukları çok sevdiği için daha küçük çocukları da unutmaz; onlara daha uygun malzemeler, örneğin tanklar, uçaklar, gemiler ve denizaltıların zamanla nasıl değiştiğini içeren çizimler hazırlarmış.

Çocuklar derslere yeterince ilgi göstermeyebilir diye, başka yollar da denenirmiş. Örneğin, küçük çocukların çok ilgisini çeken Cbeebies kanalında bir program sunan Bayan M.M.’den yardım alınırmış. Bayan M.M. düzenlenen etkinliklerden birine katılarak, çocukların bayrak-vatan-kraliçe sevgisi ile dolması için bir kuruş almadan üzerine düşen görevi yapar; sonra bol bol fotoğrafı sosyal medyadan dağıtırmış.

BAE Systems her yıl on binlerce çocuğa ulaşırken, rakip şirketler de boş durmaz, militarizm için ellerinden geleni yaparlarmış. Tıpkı Fransa’da, İtalya’da ve başka ülkelerdeki şirketler gibi.

Bir varmış, bir yokmuş. Çocuklara militarizmi sevdirmek için çalışan şirketler, pazarlamacılar, siyasetçiler çokmuş. Çok ama çok çokmuş! Çünkü militarizmin sevilecek bir yanı yokmuş. Çünkü militarizm, dünyanın her yerinde, hep yıkım, acı ve ölüm getirirmiş. Şu an Türkiye’de ve Suriye’de olduğu gibi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...