27 Eylül 2019 19:32

Milenyum çağının ruhu

Milenyum çağının ruhu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Çocuk yaşta oyunculuğa başlayan 1988 doğumlu Brady Corbet, 30 yaşını doldurmadan da çok özel bir yönetmen olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini ispatlıyor. 2015’te çektiği “Bir Liderin Çocukluğu” ile övgüler alan genç sinemacı, geçen yıl Venedik’te Altın Ayı için yarışan “Vox Lux” ile adından söz ettirmeye devam etti. Her ne kadar bir yıl gecikmeli de olsa film bu hafta itibariyle Türkiye’deki salonlarda da kendisine yer buluyor.

“Vox Lux” ile ilgili ilk elden söylemek gerek, yalnızca ana akım değil, ‘sanat sineması’nda da görmeye alışık olmadığımız bir hikaye ve estetik yapısı var filmin. Bu bakımdan kimi anlarda zorlayıcı olsa da, asıl olarak kullanmamız gereken tanım sanırım “şaşırtıcı”.

Film, ’80’li yıllardan kalma bir video görüntüsüyle açılıyor. Willem Dafoe’nın dış sesiyle Celeste ile tanışıyoruz. Burada hemen filmin estetik tavrının Lars von Trier’i hatırlattığı, Dafoe’nin sesinin “Nymphomaniac”taki dış sesi çağrıştırdığı; halihazırda Brady Corbet’ın da oyuncu olarak yönetmenle “Melankoli” filminde çalışmış olduğu bağlantılarının hızlıca kafada dolandığını söylemek gerek.

“Vox Lux”, 1999’da yani milenyumun arifesinde başlıyor. Celeste, okuldaki bir öğrencinin sınıflarında gerçekleştirdiği silahlı saldırıdan kurtulan tek çocuk olarak anma töreninde bir şarkı söylüyor. Bu şarkı onun şöhrete giden yolunu da açıyor böylece. 1999 yılı, Michael Moore’un “Benim Cici Silahım” (Bowling for Columbine) filminde de anlattığı Columbine lisesindeki katliamın gerçekleştirildiği yıl. Filmin bir sonraki aşaması, genç Celeste’nin ablası Eleanor ve menajeriyle birlikte pop dünyasına attığı ilk adımlardan oluşuyor. Sessiz, kendi halinde ve biraz da öz güvensiz görünen Celeste’nin en büyük yardımcısı ise ablası. İkinci bölümün bittiği an ise 11 Eylül 2001’deki terör saldırıları.

Bundan sonra Celeste’nin bir dünya starı olduğu dönemi takip ediyoruz. Uzun yıllardır pop dünyasının içinde olan, inişler çıkışlar yaşamış yetişkin bir kadın artık. Üstelik, kendisini filmin başında gördüğümüz yaşlarda bir de kızı var. Ki zaten Celeste’nin gençliğini oynayan Raffey Cassidy, bu bölümde kızı rolüne geçiyor.

İlk bölümün sakinliği ve dinginliğinin aksine, bu bölümde aşırılıklar öne çıkıyor. Celeste’nin bir star olarak aşırılıkları… Geçmişten bugüne yapıp ettiklerinin sonuçlarıyla yüzleşmeme kibri, kızı ve kardeşine davranışları, sıkça drama kraliçesine dönüşen halleri. Yönetmen Brady Corbet, kamerayı mümkün olduğunda karakterine yakın tutarak ve aktüel kullanarak bir tür ‘belgesel’ hissi yaratmak istiyor. Sanki bir pop yıldızının konser öncesi bütün gününü takip ediyormuşuz gibi kamera da sürekli onu takip ediyor.

Filmin iki kilit noktası da bu bölümde geliyor. İlki, Celeste’nin kızı ile yaptığı uzun sohbet. Bu bölümde Celeste’nin aşırı hassasiyetleri (ve tabii abartıları) ile kızının sakinliği arasındaki fark bize karakterin geldiği nokta hakkında önemli ipuçları veriyor. İkinci sahne ise Hırvatistan’da gerçekleştirilen silahlı bir katliam ile Celeste’nin klibi arasındaki bağlantının tartışıldığı basın konferansı. Brady Corbet, tam da bu noktada neden böyle bir karakter inşa ettiğini ilan ediyor.

Her türlü ‘aşırılığın’ pop kültürünün bir parçası haline geldiği bir çağda Celeste ile okul basıp arkadaşlarını öldüren eli silahlı gençler arasında tuhaf ama ikna edici bir bağ kurmaya çalışıyor. Ve aynı zamanda Celeste’nin o kadar da mağdur olmadığını ya da şöyle söyleyelim mağduriyetini bir tür kazanca dönüştürdüğünü göstermeye çalışıyor. Tam da bu çağın ruhuna uygun bir şekilde.

VOX LUX
YÖNETMEN:
Brady Corbet
OYUNCULAR: Natalie Portman, Jude Law, Stacy Martin, Raffey Cassidy
YAPIM: 2018 ABD
SÜRE: 110 dk.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...