31 Ağustos 2019 19:30

Savrulma sonumuz olacak

Savrulma sonumuz olacak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Değerli olan ne var? İnsan hakları. İnsanlık onuru. Çocuk hakları. Çocukların yararı, kamunun çıkarı. Bütün bunların söz konusu olabilmesi için gerekli olan hava, su, toprak. Doğa, ekolojik denge ve ekosistem.

Bunların hiçbiri anlaşılmaz, ya da karmaşık değil. Tüm insanların, tüm toplumların bunların çevresinde dönmesi gerekir. Birer uydu, ya da gezegen gibi. Bunlar olmadığı zaman tüm toplumların, tüm insanların yok olması kaçınılmaz. Yalnızca zaman meselesi. Belki on yıl, belki daha önce...

Ama bugün dünya değerli olanlardan uzağa savruluyor. Hiç gizlisi saklısı da yok. Çocukların gözaltına alınması, kamplara konulması ABD’de günlük bir uygulamaya dönüştü. Bu çocuklar sığınanların, yaşayabilmek için ABD’ye gelmek isteyenlerin çocukları. Onlar istenmeyen çocuklar. Onları ana babalarından ayırmak caydırma stratejisi.

Onları istemeyenler de belli. En başta Trump. Onun kim olduğu da belli. Büyük bir patron. İktidarın mide bulandırıcı zengin bir azınlığın elinde olduğunun en açık kanıtı. Sarkıntılıktan tecavüze her türlü suçlamaya karşın, o saygı görmesi gereken “seçilmiş” başkan.

Artık saygı görmesi gereken bu mide bulandırıcı “seçilmiş” başkanlardan geçilmiyor. Bu başkanlar birbirleri ile gayet iyi anlaşıyorlar. Birbirlerini sevmeleri gerekli değil. Onlar çıkarlarının çevresinde birleşiyorlar. Onları bir araya getiren, para ve iktidar. Para ve iktidar...

Türkiye’deki durum da, düzen de apaçık gözler önünde. Saraylar, yalanlar, hırsızlıklar, cinayetler, vakıflar, damatlar, kayyumlar ile gözler önünde.

Mide bulandırıcı “seçilmiş” başkanların seçilmelerini sağlayan şiddet, ırkçılık, milliyetçilik, cinsiyetçilik vb. mide bulandırıcı tüm ideolojileri ve bayrak vb. simgeleri gayet iyi kullanabilmeleri. Toplumu olmayan düşmanlara karşı kamplaştırmaları, savaştırmaları. Düşman Aleviler, düşman edepsizler, düşman laikler, düşman yine Kürtler...

Olmayan düşman, yalancıktan düşman sığınmacılar. Sığınmacıların çocukları. Olmayan düşman Irak’ta, sonra Suriye’de. Olmayan düşman her yerde. Olmayan düşmana karşı her yerde savaşmak gerekiyor. Sürekli savaş toplumun kamplaştırılması, muhaliflerin susturulması için gerekli. Savaş iktidarın var olması için gerekli.

Geçen perşembe Lesvos’a ulaşan 13 bottan çıkanların yarısı çocuktu. Onlar da ana babaları ile birlikte kamplara götürülecekler. Onların neden Lesvos’a geldiklerini anlayamayanlar soruyorlar: “Afganistan’da savaş mı var?” Afganistan’da bitmeyen bir savaş olduğunu, savaşın bir iktidar stratejisine dönüştürüldüğünü bilmiyorlar. Sürekli savaşın insanlığı var olan tüm değerlerden uzaklaştırdığını ve dünyanın sonunu getirmek üzere olduğunu kavramış değiller.

Afganistan’dan gelen ve Lesvos’da kıyıya çıkan çocuklar bu savrulmanın farkında değiller. Onlara değer verilmediğini de bilmiyorlar. Henüz geçmiş oldukları denize bakıyorlar. Aralarından birkaçı denize taş atıyor. Onları izlemeye ise yürek dayanmıyor...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...