11 Haziran 2019 23:37

Kürt aydınlanması ve Mezopotamya

Kürt aydınlanması ve Mezopotamya

Fotoğraf: Envato

Paylaş

30 yıldır bir Kürt aydınlanması yaşandığından bahsedebiliriz. Bunun kökünde ise 1971 sonrası ülkede yükselen direniş geleneğinin büyük katkısı var.

Bu sadece Kürtlerin kendi dillerini ve kültürlerini geri kazanıp zenginleştirmeleri ile sınırlı değil, çok daha geniş boyutta.

Kürtlerin parçalanmış olmalarının, esas olarak 4 parçada yaşamış olmalarının getirdiği farklı kimliklerle birlikte yaşama zorunluluğu, onları daha geniş bir perspektife sahip olmalarını da getirdi.

Bir Orta Doğu fenomeni olmanın da ötesinde, enternasyonal bir ilginin de merkezi oldular.

Kimliklerin eşitliği ve katılımı, konfederasyon, federasyon, özyönetim, kadının eşit konumlanması gibi geleceğe yönelik fikir üretme yanında, bunun ilk ön deneyimleri de yapılıyor.

Rojava deneyimi 60’larda yada 70’lerde olsaydı, Latin Amerika gibi bir ilgi odağı olabilirdi.

Ama asıl önemli olan bu deneyimin bütün dünyada solun gerilediği hatta bazı örneklerde çöktüğü bir zaman diliminde yaşanması.

Almanya’da Kürt okur kitlesini hedef alan Mezopotamya Yayın ve Dağıtımda el konan kitapların niteliği bana Kürt aydınlanması açısından da ilginç geldi.

Yukarda andığımız süreçte Kürt okur kitlesinin ilgi alanı da sadece Kürt dili ve kültürü ile sınırlı kalmadı. Dünya klasikleri, felsefe metinleri ilgi çekti, kendi tarihleri yanında bölge ve dünya tarihi de ilgi odağı olurken, Türk tarihçiliğinin önce es geçtiği sonra inkar ettiği soykırım gerçekliği ile 90’lı yıllardan itibaren yüzleşmekten kaçınılmadı.

Bunun yansımasını, Mezopotamya Yayın ve Dağıtımın el konan kitaplar listesinde de görüyoruz.

Aslında Almanya’nın Kürt okur kitlesinin bu geniş yelpazeyi kapsamadığı için hoşnut olması gerekirdi.

Ama ne yazık ki Almanya açısından, Selefilik değil de Kürt aydınlanması bir tehdit imiş!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa