16 Mayıs 2019 20:09

Cesaret de bulaşıcıdır

Cesaret de bulaşıcıdır

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Korkunun bulaşıcı olduğu söylenir. Ama cesaret de bulaşıcıdır. Bu demektir ki korku da, cesaret de toplumsal koşullara, politik iklime bağlıdır. Eğer artık işlerin farklı gelişeceğine ilişkin bir inanç gelişmeye başlamışsa, bu gidişin istikametine göre, yani iyiye veya kötüye gidişe göre korku veya cesaret yaygınlaşır. Kötüye doğru gidişte durumu değiştirmek için en cesurlar, iyiye doğru gidişte ancak en korkaklar eski pozisyonlarını korurlar.

Şimdilerde politik iklim, atmosfer değişiyor. Bir yanda İstanbul iptal edilmiş olsa da kazanılan seçimler, diğer yanda yaşam koşullarını sürekli daha çekilmez hale getiren ekonomik kriz. Her ikisi birlikte iktidarın özerinde yükseldiği zemini onun altından çekip alıyor, basılan yeri kızgın bir toprağa çeviriyor. Bu gidişe karşı muktedirin tehditleri işi tersine çevirmeye yetmiyor ve yetmeyecek. Artık vaat dönemi tehdit dönemine dönüştü.

İçerisinde bir zamanlar çeşitli vesilelerle Saray ziyaretinde bulunmuş, muktedirin hoşuna gidecek davranışlar içinde olmuş sanatçıların da olduğu bazı sanatçılar “Her şey çok güzel olacak” paylaşımında bulunduğu için tehdit ediliyor, kara listeye alınıyor, nankörlükle suçlanıyorlar. Hani apolitikliği ile ünlü, ya da gericiliğin av alanı sayılan o futbol seyircisi ve onların mekanı stadyumlar var ya, onlar da hep birlikte muhalif sayılacak sloganlar haykırdıkları için kadir kıymet bilmezlikle suçlanıyorlar.

“Sanatçı dalkavukluk yapmaz”mış! Demek ki Saray’dakine yağ çekip onu desteklediği sürece “iyi sanatçı”, muhalif olunca “dalkavuk” olunuyor! Yani deniyor ki ancak bana dalkavukluk yapabilirsiniz. Pek ama muhalif sayılan açıklamalar yapmış olan sanatçılar, tanınmış kişiler iktidara karşı açıklamalar yaptıklarında kimin ya da neyin dalkavuğu oluyorlar? Sonradan olur mu bilmiyoruz ama şimdilik muhalefet saraylarda oturmuyor, iktidar sahibi değil, halkın sırtından dağıtacakları avantalar da bulunmuyor. İktidar şimdilik yerinde duruyor ve tehdit, şantaj ve şiddet dozunu artıracak imkanlara sahip.

Demek ki sanatçı ve tanınmış kişilerin açıklamalarının merkezinde mevcut durumun devam etmesine karşı, yani tek adamlığa karşı farklı dozlarda bir muhalefet etme var ve zaten yıllardır muhalif olanlar bunu zaten her koşulda yapıyorlar. Yani onlar yazının girişindeki cesurlar bölümünde yer alıyor. Diğerleri ise olup bitenlerden artık rahatsızlık duyuyorlar, değişen toplumsal, politik atmosferden etkileniyorlar, bir şeylerin değişmesini istiyorlar. Yani burada temel sorun kişilerin değişmesi, tutumlarını değiştirmesi değildir. Koşullar değişmektedir ve cesaretinde bulaşıcı hale gelmesi için atmosfer bugün düne göre daha uygundur. Tehdit, şantaj ve şiddet eski etkisini yitirmektedir.

Evet sanatçılar sanatlarıyla konuşacaklar, etkili kişi ve kurumlar oynamaları gereken ama bir süredir unuttukları rolü yeniden hatırlayacaklar, daha da önemlisi geniş halk yığınları bu iktidarın kendilerine yoksulluk, sefalet, işsizlik getirdiğini, kendilerini kötü yaşam ve çalışma koşullarına mahkum ettiğini, mücadelenin yolunu tutmaları gerektiğini daha iyi anlayacaklardır. Kısacası Saray’ın saltanatı sallanıyor, işleri eskisi gibi yönetme imkanı elinden kayıp gidiyor.

Halkımız artık durumun değiştiğini, değişmekte olduğunu ifade eden ünlü bir sözünde ne diyordu; “Eski çamlar bardak oldu.” Henüz olmadıysa da olacak, gidişat o yöne doğru. Mücadele her şeyi güzelleştirir. Ne tehdit ve şantajlar, ne iptal edilen kazanılmış seçimler, ne de o seçimi kazanmak için çevrilecek entrikalar bu gidişin yönünü çeviremeyecektir. Seçimde kazanılacak, daha önemli kazanımlarda olacak, geleceği kazanmanın taşları da döşenecek. Baharda çiçeklerin açması engellenemedi, şimdi ağaçlar meyveye durdu, bu meyvelerin olgunlaşması da engellenemeyecektir.  

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...