05 Mayıs 2019 19:20

Önümüzdeki sezon ne yapmalılar? (Galatasaray)

Önümüzdeki sezon ne yapmalılar? (Galatasaray)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başakşehir, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor, Fenerbahçe… Tüm bu takımların önümüzdeki sezon için yaz planı ne olmalı?

Bu yazı Galatasaray-Beşiktaş derbisi öncesi yazıldı ama derbiden çıkan sonuç ne olursa olsun, hatta bu sezonun şampiyonu kim olursa olsun yaz dönemi için yapılması gerekenler aslında aynı.

Türkiye, dünya üzerinde futbolun en günlük düşünüldüğü yerlerin başında geliyor. Uzun vadeli planların bizim genetiğimize uymadığına dair bir anlayış var. Daha doğrusu yöneticiler, ayakları yere basan uzun vadeli planlar yapacak kadar donanımlı ve cesur olmadığı için üzerinde otorite sahibi oldukları kitleleri de buna inandırıyorlar.

Ligi ilk ikide bitirmek ve Şampiyonlar Ligi hedefi elbette bütçe planlaması açısından farklı esneklikler gündeme getirebilir. Ancak yine de derbinin sonucundan bihaber olmak yazı için bir handikap değil. Hatta ilk olarak Galatasaray’ı değerlendireceğimiz bu yazı, bu anlayışa inat derbi öncesi yazıldı!
***
Unutulmasın, 1984/85 sezonunun başındaki 3-0’lık Eskişehirspor yenilgisi sonrası takım otobüsü saldırıya uğrayan Jupp Derwall’in görevine son verilseydi Galatasaray bugün değil Türkiye futbol tarihinin en başarılı kulübü olmayı, 3. büyük bile olamayabilirdi. Ancak Derwall görevde kaldı ve Galatasaray 1973’ten beri devam eden şampiyonluk hasretine 1987’de son verdi. 2 yıl sonra Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oynadı, 6 yıl sonra Manchester United’ı eleyip Şampiyonlar Ligi’ne kaldı, 13 yıl sonra UEFA Kupası’nı aldı. 1987 öncesi 6 lig şampiyonluğu olan Galatasaray’ın bugün 21 şampiyonluğu var.

Galatasaray için Mustafa Cengiz yönetiminin üzerindeki ibrasızlık tehdidi bir soru işareti oluşturuyor. Fatih Terim, olası bir yeni yönetimin kendisine tereddütlü yaklaştığını hissederse fevri bir hamleyle ayrılık kararı alabilir. Bu olursa sarı-kırmızılılar için her şey farklı şekillenir ama şimdilik Terim takımın başında kalacakmış gibi düşünelim.

Sarı-kırmızılılar bu sezon Marcao-Luyindama gibi takımın oyununu olumlu anlamda etkileyen iyi transferler de yaptı M’Baye Diagne, Emre Akbaba gibi bekleneni veremeyen transferler de. Evet, Diagne 8 gol attı ama Galatasaray’ın santrforu olmak için gerekli özelliklere sahip olmadığına dair birçok işaret verdi. Yine de bonservisine 10 milyon avro ödenmiş bir oyuncuya aradan sadece 6 ay geçmişken kendi elinizle alıcı aramaya kalkarsanız onun fiyatını epey düşürürsünüz. Yaz döneminde sarı-kırmızılıların kapısını Çin ya da Körfez ülkelerinden Diagne için çalan olursa ne ala. Onun haricinde Galatasaray’ın en az 6 ay daha Senegalli golcü ile yola devam etmesi daha mantıklı gibi duruyor. 

Sağ bekte Mariano, bir bekin sahip olması gereken dinamizme sahip değil ama Terim’in oynamak istediği top hakimiyetine dayalı futbol için önem arz eden oyun kurma becerisine sahip. Yine de 33 yaşında olması ve maliyeti göz önüne alındığında Brezilyalıyla yolların ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Bu durumda sağ beke transfer gerekir ama Mariano benzeri bir oyun kurucu bek bulunamazsa Linnes as oyuncu olarak düşünülebilir.

Sol bekte Yuto Nagatomo, önceki şampiyonlukta önemli rol oynadı ve sevilen bir figür olmasının da etkisiyle 2.5 milyon avroluk bonservisiyle satın alındı. Ancak o da 33 yaşına giriyor, sene sonu sözleşmesi bitiyor, yaz döneminde alıcısı çıkmaz ama Galatasaray’ın Emre Taşdemir’in neler verebileceğini iyi hesaplaması, burada belli bir özgüven yoksa daha ciddi adımlar atması gerekiyor.

Orta sahada Fernando hem performansı hem 32’ye doğru ilerleyen yaşıyla Terim’in satış listesindedir diye düşünüyorum. Yerine fizikli ve oyun kurabilen bir oyuncu aranmalı.

Kiralık Badou Ndiaye’nin takımı Stoke, Premier Lig’e çıkamıyor. Galatasaray’ın Ndiaye’ye bonservis ödemesi zor ama kiralık olarak takıma dönmesi sağlanabilir.

Belhanda, sırtında 10 numara olduğu için Hagi ve Sneijder’le karşılaştırılan ve ısrarla yanlış değerlendirilen bir oyuncu. Zaman zaman psikolojik gelgitler yaşasa da Terim için çok önemli bir parça. Ön alandaki hareketliliği, mücadeleci yapısı ve oyun görüşüyle tüm eksiklerine rağmen takımda kalmalı, uygun bir teklif(8 milyon avro ve üstü) halinde satılmalı.

Sofiane Feghouli’nin durumu da Belhanda’yla aynı. Fizik olarak eski seviyesine bir türlü ulaşamadı ama ön alanda Galatasaray’ın en kritik isimlerinden biri oldu. Yıllık maliyeti de düşünülürse Arap yarımadasından uygun bir alıcı aranmalı ancak teklif yeterli değilse kalmalı.

En büyük sıkıntı Henry Onyekuru’nun pozisyonu. Kiralık oyuncu Everton’a dönüyor ve GS onun bonservisini karşılayamaz. İstisnai durumların haricinde genç oyuncu kiralamanın taraftarı değilim. Ama Galatasaray’ın bu kritik mevkiyi nasıl dolduracağı çok önemli. Bir yatırım yapılacaksa burası öncelikli olmalı.

Aslında sarı-kırmızılar için temel slogan, her transfer için aynı: “Marcao gibi”. Yani hem Galatasaray’ın ihtiyaçlarına cuk oturan hem genç hem de mali açıdan kârlı transferler. 

Peki ya gençler? Sarı-kırmızılıların övülen 99-2000 jenerasyonu yeni meyvelerini verebilecek mi? Olumsuz yorumlar duysak da Yunus Akgün’ün ardından Gökay Güney’in alternatif stoper, Atalay Babacan’ın alternatif hücuma dönük orta saha oyuncusu olarak kadroda artık düzenli şekilde yer alması gerekiyor.
Haftaya Beşiktaş…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...