19 Nisan 2019 19:23

Notre Dame, oyunlar ve dijitalleştirme

Notre Dame, oyunlar ve dijitalleştirme

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Pazartesi akşamüzeri 850 yıllık Notre Dame Katedrali’nin kulesini yıkan ve Katedral’i tahrip eden yangının ardından ilk tesellimiz Katedral’deki pek çok eserin ve Katedral’in ana gövdesinin pek zarar görmemesi oldu. Katedral’i restore etmek için başlatılan bağış kampanyası hızla yarım milyar avroyu aşsa da böyle bir eserin restorasyonu sadece para ile olmuyor. Eserin aslına dair görsellere, ölçümlere ve planlara ihtiyaç var. Neyse ki Notre Dame Katedrali için bunlar fazlasıyla mevcut.

Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Sanat Tarihçisi Andrew Tallon’un başında olduğu “Gotik Fransa’yı Haritalamak” adlı proje 2015’te Katedral’in hemen her santimetre karesini üç boyutlu lazer tarama teknikleri ile tarayarak muhafaza etti. Birkaç milimetre hassasiyetindeki bu dijital tarama verileri restorasyonu oldukça kolaylaştıracak. Restorasyon açısından muhtemelen pek bir fonksiyonu olmayacak olsa da iki ciddi çalışmadan daha bahsetmek gerekiyor. İlki 1996’da Disney’in, Notre Dame’ın Kamburu filmi için yaptığı inceleme ve kayıtlar. İkincisi ise hikayesi 18. yüzyıl Paris’inde geçen Assassin’s Creed: Unity oyunu için Bölüm Tasarımcısı Caroline Miousse’nin yaptığı çalışma. Miousse, oyunda Katedral’in gerçeğe yakın bir kopyasını oluşturabilmek için iki yıl uğraşmış. Oyunun yayımcısı Ubisoft yangından sonra kısa bir açıklama yaparak “tüm oyuncuların Katedral’in güzelliğini ve ihtişamını deneyimleme şansı bulabilmesi için” Assassin’s Creed: Unity’i ücretsiz olarak dağıtmaya başladı.

Zamanın aşındırması, doğal afetler, yangınlar, savaşlar… Bazen doğal bazen de insan kaynaklı sebeplerle insanlık tarihinin mirasları eninde sonunda zamanın akışına teslim olacak. Bu tümüyle engelleyebileceğimiz bir süreç değil. Öte yandan dijitalleştirme bize hem bu mirasın bir yeniden canlandırmasını insan var olduğu sürece korumanın olanaklarını sunuyor hem de bu yeniden canlandırmayı mirasın kendisinden daha erişilebilir kılmanın olanaklarını.

Da Vinci’nin Mona Lisa’sının aslını büyük bir çoğunluğumuz görmemiş olsak da yeniden canlandırmalarını hemen hepimiz gördük. Assassin’s Creed: Unity’nin Fransız İhtilali yılları Paris’i ya da Assassin’s Creed II’nin Rönesans dönemi İtalya’sı sadece birer oyun mekanı değil, senaryo gereği tarihsel gerçeklerden belirli sapmalar içeren erişilebilir yeniden canlandırmalar aynı zamanda. Oyun mekanlarını çarpık yeniden canlandırmalar olarak yaftalayıp bir kenara koysak bile Google Expeditions gibi çarpık olmayan yeniden canlandırmalar da mevcut. Expeditions sayesinde Internet’ten 20-30 liraya sipariş edebileceğiniz ve akıllı telefon takılarak kullanılan basit bir sanal gerçeklik gözlüğü yardımı ile Mars’ın yüzeyinden okyanusların derinliklerine, Amazon Ormanları’ndan CERN’deki hadron çarpıştırıcısına 900’ü aşkın yer ve zamanda sanal bir tura çıkmanız mümkün. Kendi sanal müzelerini oluşturan dünyanın bir başka ucundaki büyük müzeler birkaç yüz kilometre ötemizdeki müzeden daha erişilebilir bugün.

Dijitalleştirme ve yeniden canlandırmanın eserin aslı ile aynı olduğu ya da aynı hissi vereceği gibi bir iddiam yok. Ancak eserin aslına çeşitli sebeplerle erişemediğimiz her durumda en iyi ikinci seçenek olduğu da neredeyse kesin.

(Bu yazı Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanlıdır)

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...