Ana akım medyayı kurtaracak direktif
Fotoğraf: Envato
Normalde Avrupa Birliği’nin yeni telif direktifinin Avrupa Parlamentosu’nda onaylanmasının ülkemiz medyasında yeterince ilgi görmediğine dair yazmayı planlıyordum. Direktifin savunucularından Anadolu Ajansı bile kısacık bir haber girmiş, pek çok medya kuruluşu da bu haberle yetinmişti. Ülkenin diğer büyük ajansı Demirören Haber Ajansı ise Internet özgürlüklerini savunanlara “bedava internet savunucuları” diyebilecek kadar saçmalayan kısa bir habere imza atmıştı. Haberi daha detaylıca gören ve beleş internetçilerin(!) eleştirilerine de yer verenlerin sayısı oldukça azdı. Ancak yazmaya başlamadan hemen önce Mevlüt Tezel’in Sabah’ta cuma günü yayınlanan “Medyayı kurtaracak yasa çıkıyor” başlıklı yazısına denk geldim.
Tezel arama motorlarının ve sosyal medya servislerinin içerik üreticileri ile lisans anlaşması yapmak zorunda kalacakları, telif ihlallerinden platformların sorumlu tutulacağı, oyun oynanışı ve yorumlanmasına dayalı videoların bile telif filtrelerine takılabileceği ve filtreler uygulanırsa bir çok sosyal medya hesabı ve haber sitesinin bu filtrelere takılacağı gibi direktife dair bazı bilgiler verdikten sonra Internet devlerinin eninde sonunda dize geleceğini belirtip bu yeni telif yasasının ya da benzerinin Türkiye’de de hayat geçirilmesini talep ediyor. Talebinden hemen sonra da gerekçesini açıklıyor:
“Böylece medya büyük kazanç elde edebilir!”
Cümledeki medya kelimesini “ana akım medya” ya da “büyük medya tekelleri” ile değiştirirsek, Tezel’in bu cümlesinin doğru olduğunu söyleyebiliriz. Lisans anlaşması yapabilecek ve direktifi yerine getirmek için filtreler kuracak kadar maddi güce sahip olmayan küçük platformların hayatta kalma olasılıkları oldukça düşük. Hayatını sürdüremeyen platformların kullanıcı kitlelerinin önemli bir kısmı bu anlaşmaları yapabilecek ve milyonlarca dolarlık yükleme filtrelerini kurabilecek maddi güce sahip platformlara yani direktifle dize getirileceği iddia edilen Google vb. platformlara kayacaktır. Bu dev platformların bir ülkede ya da bölgede telif anlaşması yapacağı medya kuruluşları da büyük olasılıkla ilgili bölgelerin en büyük bir avuç medya kuruluşunun ötesine geçmeyecektir. Telif yasaları ile tanınan adil kullanım ve bu minvaldeki diğer haklar ise yükleme filtreleri nedeniyle pratikte rafa kalkacak. Özetle yasa küçük yayıncıları, küçük içerik üreticilerini ve ortalama kullanıcıyı zora sokarken büyük yayıncıların “büyük kazanç elde etmesini” garanti altına alıyor. Tam da bu nedenle Avrupa’nın en büyük haber ajanslarını bir araya getiren EANA yasanın önemli destekçileri arasında.
2012’de 20 gazete “Gazetelerin içerikleri sadece gazetelerindir” başlıklı bir bildiri yayınlamış, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. Maddelerinde tanınan hakları görmezden gelerek kendi içeriklerinin kaynak göstererek dahi yayınlanamayacağını beyan etmiş ancak kimse tarafından pek ciddiye alınmamışlardı. Şimdi AP’de onaylanan bu direktif vesilesiyle benzer talepleri tekrar dile getireceklerinin ilk işareti Tezel’in yazısı oldu.
- İşlevini arayan alet: Yapay zekâ 20 Nisan 2024 04:45
- Masaüstü işletim sistemlerinin geleceği ve Linux 13 Nisan 2024 04:35
- XZ arka kapısı ve açık kaynağın zaafları 06 Nisan 2024 04:53
- Veri yağmacıları 16 Mart 2024 04:34
- Yapay zeka ve sihirbazlar 09 Mart 2024 05:07
- Verileriniz sermayeye feda olsun! 02 Mart 2024 05:40
- Geniş dil modelleri ve olağan hataları 24 Şubat 2024 04:09
- Apple’ın AB’ye misillemesi PWA’ların sonu mu? 17 Şubat 2024 04:43
- Disney, oyunlar ve at zırhı 10 Şubat 2024 04:19
- Open AI fikri mülkiyete karşı 13 Ocak 2024 04:44
- Yapay zekanın belirsiz geleceği 06 Ocak 2024 04:00
- Yapay zekada telif kavgası: Tekeller tekellere karşı 30 Aralık 2023 04:47