22 Mart 2019 20:35

Seçime giderken Newroz'un gösterdikleri

Seçime giderken Newroz'un gösterdikleri

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kürtler Newroz kutlamalarını bir kez daha ulusal demokratik uyanış, zulme karşı birlik ve direniş gününe çevirdiler. Öfke ve umut iç içeydi… Öncesinden başlayan gösteri ve etkinlikler bugün, yarın ve hatta hafta boyunca, seçimlere kadar sürecek gibi görünüyor…

Cumhurbaşkanlığı sıfatını da kullanarak devletin tüm olanaklarını AKP Genel Başkanı olarak kullanan Erdoğan’ın “Irak’ın kuzeyinde bir yer var, Kürdistan diyenler hadi yalla…” dediği Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminde görkemli, gösterişli kutlamalar gerçekleşti. Newroz ateşiyle dağa çıkılan Akre’deki (Duhok) meşaleli kutlama en dikkat çekici olanıydı.

Gözlerin yöneldiği Amed bir kez daha tüm baskılara rağmen tutumunu ortaya koydu. Yaşanmış katliamlara, acılara, göz yaşlarına, yakılıp yıkılan şehirlere, içinde biriktirdiği suskunluğa güçlü bir tutumla yanıt vermiş oldu.”Newroz’la kazanacağız, tecridi kıracağız” diyen halk kadın erkek, yaşlı genç sokağa taşarak, bugün açlık grevinin 136. günündeki Leyla Güven ve tüm açlık grevindekilerin taleplerinin de kabul edilmesini, Kürt sorununa barışçı demokratik çözüm getirilmesini istedi.

Tüm bölgede ortak bir ruh vardı… Rojava’da, Rojhilat’ta, Bakur’dan, Başur’a… Kürtler birlikte yaşadıkları halklarla el ele kol kola demokratik, eşitlikçi, barış ve kardeşlik içinde bir yaşama dair özlemlerini haykırarak kutladılar Newroz’u. Rojava’da özellikle Kobani’deki kutlamalar başta olmak üzere hemen tüm parçalardaki etkinlikler aynı zamanda bir zafer kutlaması havasındaydı…

Zira insanlık düşmanı IŞİD’li katiller, son inleri olan Baxoz’dan da temizlenmişti. Newroz’u en anlamlı kılan yanlardan biri de IŞİD’in örgütlü güç olarak bitirilmiş olmasıdır. Henüz geniş bir açıklama yapılmış olmasa da Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanlığı; IŞİD’in Baxoz’da tamamen bitirildiğini açıklarken, “Büyük zaferimiz bütün insanlığa kutlu olsun” denildi.

Türkiye halkları barışta ısrarını sergiledi. Bölgenin hemen her şehir ve köyünde kutlamalar gerçekleşti. Diyarbakır, Van başta olmak üzere yüz binlerin katıldığı kutlamalarda direniş, mücadele ve kazanmaya odaklanmış bir halk tutumu sergilendi. Tecride karşı sloganlar, kararlı haykırışlar ta Saray’ın duvarlarında yankılanmış olmalı…

Anlaşılan odur ki, Kürt halkı, Türkiye’nin demokrasi güçleri için, barış, eşitlik ve kardeşlikte ısrar eden tüm halklar için seçime kadar Newroz’dur…

Ancak Saray olup biteni duymamakta kararlı görünüyor. Belli ki büyük bir telaş içindedirler. Zira çürümenin önü alınamıyor… Ne yaparlarsa yapsınlar barış talebi, demokratikleşme özlemi bastırılamıyor… Hiçbir mitingleri, hiçbir toplantıları Diyarbakır’daki, Van’daki, Nusaybin’deki, İzmir’deki Newroz coşkusunu vermiyor. Devletin olanakları seferber edilerek gerçekleştirilen taşıma mitinglerdeki halk bitkin, yorgun ve umutsuz…Tükenişi durdurmaya yönelik yalana dayalı hiçbir hamlenin çare olamadığını derinden hissediyorlar.

Tüm devlet olanaklarını, yargıyı, yürütmeyi, olmayan yasamayı emri altına alan iktidar, medyanın gücüyle de fazla mesafe katedemediğinin farkındalar…’Konsolidasyonu sağlayamadık’ itirafları sürüyor… AKP ile MHP ortaklığının, kendi bekalarını (geleceklerini) garantiye alamayacağını derinden hissediyorlar. Bunun içindir ki çırpınıyorlar… Bir yandan soğan kuyrukları, işsiz milyonlar, açlık, diğer tarafta lüks ve safahat içinde yaşayan bir azınlık gerçeğini, yağmayı, talanı gizlemek mümkün olmuyor…

Yalana başvuruyor, halkı aldatmanın her yolunu deniyorlar, kendi ittifaklarının dışında olan her politik harekete ve ittifaka çamur atıyorlar, iftira ediyorlar, polisle, savcılarla, mahkemelerle tehdit ediyorlar. Baskınlar, gözaltılar, uydurma suçlarla yargılayıp hapse atıyorlar…ÇHD’li avukatların yargılamasında olduğu gibi, düzmece iddianamelerle, mahkeme olmaktan çıkmış Saray için memur kılınmış yargılanmalarla cezalar yağdırılıyor…

Ancak çırpındıkça batacakları görülüyor…

Newroz kutlamaları ile birlikte görüldüğü gibi Kürtlerin, Bölge halklarının iradelerini teslim alamayacaklar. Kayyum atanmış 96 belediyenin yeniden kazanılacağına dair bir irade sergilenmiş oldu. Ne baskılar ne seçmen kütüklerindeki hileler ne taşımalı sandık… Görünen o ki ne Erdoğan’ın ne Bahçeli’nin ne de Soylu’nun söylem ve tehdit dolu açıklama ve uygulamaları Kürt halkını ve kardeş bölge halklarını doğru yolundan döndürebilecektir…

Türkiye halkları önemli bir dönemeçtedir… Türk-Kürt düşmanlaştırmasına karşı barışta ısrar edilmelidir. Ya daha koyu bir faşizm, açlık, sefalet, düşmanlaştırma, ya da bir yol açma dönemecinde bulunuluyor. Bu dönemeci aşmanın yolu barışta ve demokratikleşmede, iş ekmek, özgürlük taleplerinde ısrar etmekten geçiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...