12 Mart 2019 20:30

Gezi iddianamesi

Gezi iddianamesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Altı yüz küsur sayfalık Gezi iddianamesi AKP iktidarı döneminde sık sık gündeme gelen “kumpas davaları”nın iddianamelerine benziyor. Bol tekrar ve kes yapıştır gereksiz bilgilerle şişirilmiş bir iddianame. Bu iddianameleri yazanlar sanıyor ki, iddianame ne kadar uzun olursa o kadar ciddiye alınır.

Gezi davası iddianamesi, Gezi olaylarını hkükümeti devirmek için gerçekleştirilmiş planlı bir ayaklanma olarak tarif ediyor. İddianameyi yazanlara göre; ayaklanmayı planlayanlar ise emperyalist güçler. Emperyalistler tıpkı Gürcistan, Ukrayna, Ermenistan vb. ülkelerdeki “renkli devrim” gibi; Tunus, Mısır, Suriye, Ürdün Libya vb. ülkelerde örgütledikleri “Arap Baharı” gibi; Türkiye’de de bir ayaklanma örgütlemişler. İkisi tutuklu on altı sanık da bu ayaklanmanın liderliğini yapmışlar.

Daha önce, aynı olay için Taksim Dayanışması adı verilen bazı meslek örgütleri yöneticilerinin ve tanınmış kişilerin yargılandığı dava beraatle sonuçlanmış idi. O davada da benzer iddialar vardı fakat emperyalist elinden söz edilmiyordu.

Şimdiki davada emperyalistlerin iş birlikçisi ve ajanı olarak suçlanan örgütler AKP iktidarının ilk yıllarında (AB’ye girmek isteyen AKP yıllarında) birlikte çalıştıkları örgütlerdi. Liberal solcular, liberaller, Türkiye’nin AB’ye girmesi için çalışan ve AB fonlarından destek alan dernek ve vakıflar AKP’yi destekliyordu. AKP o günlerde bu örgütlerin temsilcilerine yandaş medyada sık sık yer verilmesini sağlıyor, onların övücü demeçlerini AB’ye referans olarak kullanıyordu.

Gezi direnişini yakından takip edenler çok iyi bilir ki; bir aydan fazla süren Gezi eylemlerinin ortaya çıkışı ve sürmesinde bu örgütlerin bir etkisi olmamıştır. Geziye sahip çıkan örgüt ve kişilerden hiçbiri “Gezi eylemlerini ben örgütledim, önderlik ettim” diyememektedir. Herkes katılmıştır ama kendiliğinden ortaya çıkan ve gelişen bir eylemler zinciridir.

Gezi eylemlerinin başlamasının iki nedeni vardır. Birincisi Erdoğan’ın ilan ettiği Taksim Alanı düzenlemesi projesinde ısrar etmesidir. Bu proje içinde yolların aşağıya taşınması, AKM’nin yıkılması, Gezi Parkı’na kışla yapılması ve İstiklal Caddesi girişine cami yapılması idi. Çevreciler ve milyonlarca insan bu projeye karşı çıktı, idari yargı projeleri iptal etti, belediye projeden vazgeçti fakat Erdoğan projede ısrar edip insanları tahrik etti.

İkinci olarak; yine o günlerde Erdoğan verdiği demeçlerle muhaliflerini sürekli aşağılıyor, onların davranışlarına, inançlarına hakaretler ediyordu. Bu konuşmalar da geniş bir kesimde öfke yaratıyordu.

Gezi Parkı’nın Divan Oteli tarafında ağaçların kesilmeye başlaması üzerine bir avuç insan bu ağaçları savunmaya gitti. Polisin bu insanlara saldırması ise binlerin Gezi Parkı’na akmasına neden oldu. Halkın barışçıl gösterilerine polisin orantısız güç kullanarak yanıt vermesi gösterici sayısını her gün arttırarak milyonların protesto eylemlerine katılmasına ve eylemlerin İstanbul dışına taşarak ülke çapına yayılmasına yol açmıştır.

Gezi eylemleri en son sarı ceketliler eylemleri ve öncesi pek çok ülkede, pek çok ortaya çıkmış demokratik tepki, hak ve özgürlük talepleri içeren haklı eylemlerdir. Emperyalistlerle, emperyalizmin iş birlikçileri ile, Soros ile bir ilgisi ve ilişkisi yoktur.

Peki, bu kadar çürük bir iddianame ile böylesi büyük iddialı bir davayı AKP niye açtı?

Bu dava AKP’nin bugünkü muhalif kesimlere vermek istediği gözdağıdır. Ekonomik krizin her geçen gün derinleştiği, işsizliğin ve yoksulluğun büyüdüğü, AKP’ye desteğin azaldığı bu koşullarda; kimse sokağa çıkamasın, sokağa çıkmaya kalkanların ayaklanma iddiaları ile yargılanacağının anlatılmak istendiği bir davadır. Seçimi bile muhalefetin bir ayaklanması gibi taraftarlarına anlatmaya çalışmaktadırlar. Halk kendilerinden desteği çektikçe de ülkeyi sıkıyönetim koşullarında yöneterek iktidarda kalacaklarını sanmaktadırlar.

Fakat, bütün bunların bir yararı olmadığı benzerlerinin yaşadığı deneylerde görülmüştür.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...