Bu bahsi kapatalım
Futbolun endüstriyelleşmesinde ciddi bir yer teşkil eden oluşumlar arasında, belki de en büyük payı “bahis” organizasyonları alıyor. Öyle ki gün geçtikçe futboldan -veya geniş anlamda spordan- bağımsızlığını ilan eden ve günümüzde yasa dışı bahsin yıllık hacmi 50 milyon dolar olarak telaffuz edilecek bir hale gelen bu organizasyonla mücadele vermek çok zor. En azından yasal zeminde…
Son bir yılda Samsun, Manisa, Kütahya gibi şehirlerde düzenlenen operasyonlarla pek çok gözaltı, tutuklu / tutuksuz yargılama kararları verilirken; yasa dışı bahsin sadece resmî maçlarda geçerli olduğunu söylemek de zor. Zira 2013 yılında Antalya’da düzenlenen hazırlık turnuvalarındaki maçlar için kaçak hakemlerin bile işin içinde olduğu bir şebeke ortaya çıkarılmıştı. 2013’ten günümüze uzanan süreçte bir şeylerin değiştiğini düşünmek ise basit bir tabirle Pollyannacılık oynamaktan öteye gitmeyecektir.
Öyle ya, Türkiye’de futbolu yöneten zat; tutup da durduk yere yasal bahis şirketinin ihalesine niye girsin? Ya da soruyu biraz terse çevirelim: Demirören’in bahis şirketiyle muhabbeti vesilesiyle tüm gözler bu organizasyonlara çevrilmişken nasıl cesur hareket edebilirler?
İkinci soru biraz kafa karıştırıcı değil mi? Soruyu birazcık açalım…
Geçtiğimiz hafta 3. Lig’de oynanan üç maç, bazılarının dikkatini fazlasıyla çekti. Bu maçlar 3. Lig 1. grupta zirve mücadelesi veren Nevşehir Belediyespor’un orta sıralardaki rakibi Kozan Belediyespor’u ağırladığı ve ilk yarıda attığı üç golle 3-0 kazandığı, 3. Lig 2. grupta son sıradaki Bergama Belediyespor’un kendi sahasında ağırladığı orta sıra takımı Yeni Orduspor’a 5-0 yenildiği ve gene aynı grupta zirve mücadelesi veren Kırşehir Belediyespor’un kendi sahasında düşme hattındaki Kemerspor 2003’ü 3-0’la geçtiği maçlardı.
Bayram değil seyran değil, 3. Lig neden bir anda popüler oldu peki?
Zira iddiaya göre, bu üç maça dair belirlenen “garip” oranlar sadece beş dakika açık kaldı ve maçların favori takımları yüklü sayılabilecek bir oranla kuponlara eklenebildi. Örneğin Nevşehir Belediyespor-Kozan Belediyespor maçında ev sahibi takım 3.80 oran gösterilirken, deplasman ekibine 1.35 oran verildi. Temel bir anlatımla; deplasman takımının maçı kazanma şansı ev sahibi ekibe nazaran üç kat fazlaymış, yani maçın favorisiymiş gibi gösterildi. Ya da daha basit bir anlatımla; ev sahibi ekibe bir lira yatıran, üç nokta seksen kuruş kâr elde edebilecek şekilde oranlar belirlendi.
Tekrar soruya dönelim… Demirören nedeniyle tüm gözlerin bir anda yöneltildiği resmî bahis şirketimiz, nasıl cesurca hareket edebildi? Öyle ya, onlar değil miydi yıllardır 3. Lig ve 2. Lig maçlarını son haftalarda hiçbir şekilde bültenlere almayıp, iddialara göre “Bu liglerde son haftalarda hep şike dönüyor” diye açıklama getiren?
Başka bir soru daha soralım: Bu maçlara beş dakika içinde bahis oynayabilenlerle… Aylar önce bir bankanın gece yarısında doları düşük göstermesi sayesinde trilyonlara varan kâr elde etmiş olan kişiler arasında bir kesişim kümesi yok mudur?
Biz en iyisi, bu bahsi kapatalım. Cevaplar artmayacak ama soruların ardı arkası kesilmeyecek gibi görünüyor…
Evrensel'i Takip Et