23 Şubat 2019 23:20

Taşınabilir kapan her yerde!

Taşınabilir kapan her yerde!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Artık ideoloji dendi mi, aklıma pazardaki çocuk geliyor. Yere çömelmiş, öne doğru eğilmiş bir kız. Sırtını, sanki kendini dünyaya kapamak istercesine çevresinden geçen insanlara çevirmiş; tüm dikkatini elindekine vermiş. Hava güneşli. Pazar yeri cıvıl cıvıl. Bir çocuk için ilgi çekici olabilecek renkler, sesler, meyveler, sebzeler, insanlar ile dolu bir pazar yeri. Ama çocuk çevresindeki her şeye sırtını çevirmiş. Tüm ilgisi elindeki mavi, küçük bir şeye odaklanmış. İlk bakışta bir saate benziyor ama değil. Bu bir zikirmatik. Küçük kız elindeki zikirmatik ile yinelediği sözleri sayıyor.

Elinde zikirmatik olan kız çocuğu, Türkiye’de değil. Olması de gerekmiyor. Dünyanın başka bir yerinde, bir pazarda, bir stadyumda, bir gemide veya deniz kenarında olabilir. Hiç önemli değil. Çünkü onu dünyaya sırt çevirmeye yönelten, elindeki zikirmatik ile uğraşmaya iten bir ideoloji etkisi altında. Nereye giderse gitsin, bu ideoloji veya öğreti onun yanında, onu kuşatmayı sürdürüyor. İşte bağnaz öğretinin işlevi de bu. Dünyanın neresinde olursa olsun, kimle karşılaşırsa karşılaşsın, hangi ortama girerse girsin bir insanın aynı görüntüyü görmesini, aynı düşünceyi düşünmesini, aynı uğraşılara kendini vermesini sağlayan müthiş bir düşünsel kapan.

Yanındaki yetişkin kadın belki de annesi. Türkiye’den olduğunu çıkarmak da, hangi ideolojik kuşatmayı taşıdığını tahmin etmek de zor değil. Belki de bu çocuğun dünyaya sırt çevirdiğini, pazarla değil elindeki zikirmatik ile ilgilendiğini gördükçe, ne kadar iyi bir anne olduğunu düşünüyor.

Artık Türkiye’de bir çocuğun kafasını dünyaya kapatmak zor değil. Televizyon, gazete, radyo ve daha önemlisi okullar, aynı görüşleri ya da propagandayı yayıyor. Bu hegemonyanın güçlenmesinde okullar çok önemli. AKP ve iş birlikçisi Gülenciler yıllar boyunca ev-okul-mahalle bütünleşmesi için büyük çaba verdiler. Çocukların “tek din-tek dil-tek devlet-tek bayrak” dışında başka bir ufuk taşıyamaması ve kurulan hegemonyanın hemen hiç sarsılmaması için bu tutarlılık gerekiyordu. Gülencilerin kurduğu ve pazarladığı gözetim mekanizması böyle işliyordu. Çocukların evde karşılaştıkları düşünsel kapan okulda güçlendiriliyor; eleştiri ve sorgulamayı besleyecek hiçbir öge okullara sokulmuyordu. Dahası sokakta, okul servisinde, dershanede bu düşünsel kapanı kırabilecek ne varsa, önü alınmaya çalışılıyordu. Bu işleri artık Gülencilerin yerini alanlar ve rejimin imam hatipleri üstlenmiş bulunuyor.

Peki düşünsel kapan Türkiye dışında nasıl işliyor? Tahmin etmek zor değil. Çocuklar “yabancı” olan ne varsa, onlardan uzak tutuluyor. Okulda dans mı var, çocuğun katılması yasak. Kır gezisi mi var, yasak. Tiyatro mu, olmaz! Öğretmen çocuğun yararını düşünerek elinden geleni yapmak isterse, çizgiler katı: Öğretmen ayrı dünyanın insanı, çocuğun yararını anası babası bilir. Düşünsel kapan çok önemli. Pazardaki zikirmatik bu nedenle basit bir sorun, geçici bir oyun değil. Tam tersine, o zikirmatik ufku karartılan, düşünsel kapanla kuşatılan çocuklar demek.

2007’de Konya’dan seçilen ve mazbatasını almaya zikirmatik ile giden milletvekilini anımsamak gerek. Erkekler gibi elde tespih taşımak istemediği için zikirmatik kullanan, “Bu zikir tespihini yıllardır kullanırım. Allah’ın 99 ismini çekiyorum. Elim oyalansın diye kullanmıyorum, sürekli dua okurum. Böyle kendimi daha mutlu ve huzurlu hissediyorum,” diyen kadın milletvekilini...

Rejimin zikirmatikleri çalışıyor. Çocuklar aynı şeyleri yineliyor, rejim güçleniyor. Soma’da ölüme gönderilen madenciler mi? Sayıları ve adları gerekmez, zikirmatiğe devam. Çilek toplamaya giderken ölüme sürüklenen tarım işçileri? Adları gerekmez; çilek yemeye ve zikirmatiğe devam. İnşaatta, fabrikada, tersanede ölüme sürüklenenler? İşsizlikten bunalıp ölüme sürüklenenler? Adları anılmaz, zikirmatikler çalışıyor. Çok yakında, “Padişahım çok yaşa!” zikirmatikleri çıkarsa şaşırmamak gerek. Çünkü Türkiye düşünsel bir kapanda yok oluyor!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...