15 Ocak 2019 23:15

Milletvekilleri için daha fazla koruma gerekiyor*

Milletvekilleri için daha fazla koruma gerekiyor*

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bazı işler vardır, ağırdır, tehlikelidir, yıpratıcıdır. İşyerinde üretim süreci sonucu ortaya çıkan boğucu, yanıcı gazlar, kimyasallar bu işleri yapanları diğer işlerde çalışanlara göre daha çok yıpratır.

Bazı işlerin diğer işlere göre daha fazla yıpratıcı olduğu gerçeğini dikkate alan yasa koyucu 5510 sayılı Yasa’nın 41 maddesiyle fiili hizmet süresi zammı adı altında düzenleme yapmıştır. 5510 sayılı Yasa’nın 41. maddesinde belirtilen işyerlerinde çalışan işçiler, maddede belirtilen zararlandırıcılarla karşılaşıyorlarsa, yıllık sigortalılık sürelerine işin tehlikesine göre 30-90 gün arasında prim gün sayısı eklenir. Eklenen bu sürelere fiili hizmet zammı süresi denilmiştir.

Yasaya göre itfaiyeci olarak yangın söndürme işlerinde çalışanların da her yıl için sigortalılık sürelerine 60 gün eklenmesi gerekiyor.

İtfaiyeden emekli bir işçi fiili hizmet zammından yararlandırılmadığını belirterek ne yaparım diye sordu. Ben de işçiye milletvekili misin diye sordum.

Şaşkın şaşkın yüzüme bakarak değilim dedi.

Şükret ki milletvekili değilsin dedim. Ya milletvekili olsaydın diye anlatmaya başladım:

Bu ülkenin en gariban en çok korunmaya gereksinim duyan kesimi hiç kuşkunuz olmasın milletvekilleri.

İşte rakamlar. 2015 yılı ile 2019 yılı arasında asgari ücret ortalama yüzde 17 artmış, milletvekilleri ücretleri ise sadece yüzde 11 artmıştır.

2015 yılında milletvekilleri maaşları asgari ücretten 11 kat daha fazla iken, bu makas yıllar içerisinde daralmış, 2019 yılında 8 kata düşmüştür. Gariban milletvekilleri asgari ücretliler zenginleşirken yoksullaşmışlar, asgari ücretten 11 kat fazla alırken sadece asgari ücretin 8 katına mahkum hale gelmişlerdir.

Şükür ki işçilerin gerisinde kalan milletvekilleri ikramiye konusunda 12 Eylül darbesini yapanlar sayesinde bir adım ileri gidebilmişlerdir. Yine çok şükür ki 12 Eylül darbesini yapanlar 6772 sayılı Yasa’ya ekledikleri Ek 1 ve Ek 2 maddelerle işçilere toplu iş sözleşmeleriyle verilebilecek ikramiye sayısını yılda 4 ikramiye ile sınırlandırmışlardı. Milletvekilleri bu yasağın kapsamına girmedikleri için yılda altı maaş ikramiye alabiliyorlar.

Milletvekillerinin ikramiye dışındaki sosyal hakları ise oldukça sınırlı ve acınacak durumdadır. Alabildikleri sosyal haklar; özel hizmet tazminatı, makam tazminatı, aile yardımı, yolluk ve  asgari geçim indirimi ile sınırlandırılmıştır.

Milletvekillerinin TBMM tarafından ödenmekte olan telefon faturalarına, bir danışman ve bir sekreter istihdam haklarına ise sosyal hak diyemeyiz!

Üstelik yaptıkları iş yasaya göre en riskli işlerden birisidir. Bakın yasal düzenlemelere işin riskini görün. 2013 yılına kadar Türkiye’de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nu çok tehlikeli bulduğu işyeri ve iş kolu sayısı 15 idi. 2013 yılında yasada yapılan değişiklikle işyeri sayısı 18’e çıkarıldı. 18. tehlikeli iş yeri ve iş kolu “Türkiye Büyük Millet Meclisi” olarak saptandı. Yasaya göre “Zararlandırıcı etkiye tabi olarak çalıştığı kabul edilenler”, “Yasama organı üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlar” olarak belirlendi.

5510 sayılı Yasa’yla milletvekilliğinin, kurşun ve arsenik işlerinde çalışanlardan, cam fabrikası ve atölyelerinde çalışanlardan, çimento fabrikalarında çalışanlardan, kok fabrikalarıyla termik santrallerde çalışanlardan, alüminyum fabrikalarında çalışanlardan, döküm fabrikalarında çalışanlardan, itfaiye veya yangın söndürme işlerinde çalışanlardan daha tehlikeli bir iş olduğuna karar verildi.

Milletvekilliği, tehlikeli iş kolları arasında sayılmakla yetinilmedi. Tüm bu sıralanan işyerleri için sigortalılık süresine getirilen ek süre 60 gün olarak belirlenirken, milletvekilliği için bu süre 90 gün olarak belirlendi.

Milletvekilliği ‘ağır ve tehlikeli bir iş’ olduğundan, ek sürelerden yararlanmak için gerekli koşulların milletvekilleri için aranmayacağı da hüküm altına alındı.

Eğer siz, kurşun ve arsenik işlerinde çalışıyorsanız yasadaki ek sürelerin sizin işinize yaraması için en az 3 bin 600 gün prim ödeyecek şekilde çalışmış olmalısınız. Yer altı işlerinde çalışansanız 3 bin 600 günlük süre 1800 güne inecek. Milletvekili iseniz en az 3 bin 600 gün çalışmış olma koşulundan tümüyle muafsınız. 3 bin 600 gün prim ödenerek çalışmış olma koşulu milletvekiliyseniz 0 güne düşecek.

Eğer siz, cıva üretimi işleri sanayiinde çalışıyorsanız toplam prim gün sayınıza eklenecek süre 5 yılı geçmeyecektir. Milletvekili iseniz, kaç yıl vekillik yapmışsanız hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın her yıl için prim gün sayınıza 90 gün eklenecek.

Milletvekilliği gibi “Ağır ve tehlikeli bir işi yaptığınız için” size verilen ek sürenin tamamı emekli olurken dikkate alınacak.

Kısaca bu yasal değişikliği yapan milletvekillerine göre; TBMM tehlikeli iş yeri ve iş kolu. Milletvekilleri ve dışarıdan atanacak bakanlar bu tehlikeli iş yerinde ve iş kolunda çalışıyorlar ve yasadan yararlanmalılar. Zehirli, boğucu, gazlarla, tozlarla kimyasallarla yüz yüze çalışan ve yasada sayılan iş kollarına girmeyen yüz binlerce işçinin yaptığı iş, onların zehirlerle çalışması ise milletvekilleri kadar dikkate alınacak bir risk değil.

İtfaiyeden emekli yasadan yararlandırılmayan emekli işçi, milletvekili olmadığına şükrederek yanımdan ayrıldı. Ne diyelim; “İzahı olmayanın mizahı yapılırmış”.

* Bu yazı bu köşede 11 Nisan 2015 tarihinde bir başka kurguyla yayımlanmıştır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...