05 Aralık 2018 00:52

Ergenekon yok muydu?

Ergenekon yok muydu?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ergenekon Davası savcısı Ergenekon Örgütünün varlığını kanıtlayacak delil bulamamış. Bunun üzerine, ulusalcı-Kemalist bazı gazeteci ve yazarlar “Biz dememiş miydik?” içerikli yazılar yazıyorlar.

Ergenekon Örgütü yok muydu gerçekten?

Peki Susurluk/taki kazada Mersedes otomobilden ortalığa saçılanlar neydi? Basit bir suç çetesi mi?

NATO’nun , NATO üyesi ülkelerde kontrgerilla örgütü kurduğunu biliyoruz. Bu örgütün resmi görevi bir NATO üyesi ülke Rusya tarafından işgal edilirse, yer altı direnişini örgütlemekti. Fakat, pratikte, özellikle Türkiye, Yunanistan ve İtalya gibi ülkelerde işçi sınıfı ve devrimci hareketin güçlenmesinin bastırılması için faaliyet gösterdiler. İtalya’da bu örgütün illegal ismi Kılıç, Yunanistan’da Koyun Postu, Türkiye’de Ergenekon idi. SSCB dağıldıktan sonra bu örgütlerin de dağıtıldığı iddia edildi, fakat bazı ülkelerde kılık ve isim değiştirerek faaliyetlerine devam ediyor.

Diğer ülkeleri bir tarafa bırakırsak, Türkiye’de bu örgütün yaptığı işler biliniyor. 6-7 Eylül olayları, Kıbrıs’taki faaliyetler (Bunlar ayrı bir yazı konusu. Oradaki Komünist Partisi ve sendikalardan Kıbrıslı Türklerin ayrılmasını sağlamak, toplumlar arası bölünmeyi Yunan kontrgerillası ile ayrı ayrı ama eş zamanlı teşvik etmek vb.). 1 Mayıs 1977 Katliamı. 16 Mart Katliamı. Ecevit’e karşı suikast girişimleri. 1977 Haziran darbesini kolaylaştırmaya çalışmak, 1980 Darbesi’ni kolaylaştırmak. Komünizmle Mücadele Derneklerini ve Komanda Kamplarını kurmak. 12 Mart Darbesi’nde gemi batırıp, Kültür Merkezi yakıp devrimcilere mal etmek ve Balyoz operasyonuna zemin hazırlamak, Kızıldere Katliamı vs. vs.

Bunlar biliniyor. Ecevit Başbakan iken bu örgütün varlığını açıkladı. ABD ambargosuna kadar giderlerinin ABD tarafından karşılandığını, daha sonra örtülü ödenekten karşılandığını ve gizli üyelerin çoğunun faşist bir partinin yöneticileri olduğunu zamanın Genelkurmay başkanı ile yaptığı konuşmayı referans göstererek anlattı.

İşte herkesin bildiği bu örgütün varlığı kanıtlanamıyor.

Aramazsan bulamazsın. Bakmazsan görmezsin.

Evet, Ergenekon davası sulandırılmış bir dava idi. Deliller ve gizli tanıklar hukuka ve yasalara aykırı olarak suçlamalarda ana dayanak yapılmıştı. Suçlunun yanında çok sayıda suçsuz insan da tutuklanmıştı ve ağır cezalarla yargılanıyordu. Ya da en azından daha basit bir suçtan yargılanması gereken bazı sanıklar darbe yapmak, hükümeti devirmek suçundan yargılanıyordu, iktidar ordu ve siyasetteki ulusalcı-Kemalist muhaliflerini temizliyordu ama Ergenekon vardı. Yapılması gereken suçlu olanların işledikleri suçla yargılanması, Ergenekon Örgütünün dağıtılması, suçsuz iktidar muhaliflerinin ise tasfiyesinin durdurulması, serbest bırakılmaları idi. İktidar Ergenekon şemsiyesi altında Ulusalcı-Kemalist kesimleri devlet kurumlarından ve medyadan tasfiye edip, buralara kendi adamlarını yerleştirdi. Kendi adamlarının yüzde doksanı da bugün FETÖ’cüler diye tanımlananlardı. Ordu, istihbarat, polis ve bürokraside, medyada FETÖ’cülerin önü açıldı. İktidar Ergenekon’u tasfiye etmedi, onu kendi Ergenekonu yaptı.

Şimdi, FETÖ’cüler tasfiye ediliyor. Ama, tıpkı o dönemde ulusalcılar tasfiye edilirken diğer muhalifleri de aynı potada tasfiye ettikleri gibi, şimdi de FETÖ’cüler tasfiye edilirken diğer muhalifler de tasfiye ediliyor. Solcular, Kürt muhalifler vb. O zaman AKP+FETÖ ittifakı ulusalcıları ve diğer muhalifleri tasfiye ederken; şimdi ulusalcılar+AKP FETÖ’cüleri ve diğer muhalifleri tasfiye ediyor.

Devlet aynı devlet. Sopa aynı sopa.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...