04 Kasım 2018 01:20

Yasakistan nasıl bir yer?

Yasakistan nasıl bir yer?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yasakistan müthiş bir yer. Haritalarda, kitaplarda, ansiklopedilerde adı geçmediği için bilen az. Vikipedia’da vardı ama Yasakistan’dan gelen üst düzey tepkiler üzerine oradan kaldırıldı. Yasakistan düz mantıkla anlaşılması güç ama yine de anlatmaya değer bir yer.

Yasakistan’dan gelen bir akademisyen önceki gün anlatıyordu, ona kulak verelim.

Benim artık eskiden çalıştığım üniversitede çalışmam yasak. Hukuk alanında doktora diplomam var. Üniversitede çalışmayı da seviyorum. Ama Yasakistan’da KHK diye bir şey çıkardılar. Benim adımı bir KHK içerisine koydular. Böyle olunca bir gecede yasaklı oldum. Yüzlerce, binlerce, on binlerce insan da benim gibi yasaklı oldu.

Bana diyorlar ki, “Madem çalışamıyorsun, otur yazılarını yaz!” Yazıyorum ama sonra yayımlatmak zor çünkü kimi dergilerde yazılarımın yayınlanması  yasak. Yasakistan’da durum böyle. Bari konferanslara gideyim, hukuk kongrelerine katılayım diye düşünüyorum. Ama kimi bilimsel toplantılara katılmam da yasak. Yasakistan’da yasak bol. Bir yasaktan kaçarken diğer yasakla karşılaşıyor insan...

Yasakistan’ı bilmeyenler, yasaklarını anlayamayanlar çok. Onun için tek tek söylemek gerekiyor. Benim kamu üniversitesinde çalışmam yasak; herhangi bir kamu kurumunda çalışmam da yasak. Özel üniversitede çalışmamı önerenler oluyor. Oysa o da yasak. “Avukatlık yap!” diyenler oluyor, o da yasak. Okumayı, üniversite ortamını seviyorum. Beni yasaklı yaptıkları üniversiteye bir öğrenci olarak döneyim istiyorum. Tam becerdim, girdim, öğrenci oldum. Demesinler mi, “Öğrenci olman da yasak!”

Yasakistan’ı seviyorum ama nereye gitsem, nereye dönsem, her yerde karşıma yasaklar çıkıyor. Diyorlar ki, bir çeşit KHK üniforması çıkacakmış. Yasaklar daha etkili uygulansın diye. Nazi Rejimi’nin yaptığı gibi, bir çeşit KHK damgası ile gezecekmişiz. Doğru mu bilmiyorum ama yaparlar, niye yapmasınlar?

Yasakistan dört boyutlu bir bilim kurgu filmi gibi. Sanki her gün ilerleyen, yeni yasaklarla doldurulan bir senaryoyu yaşıyoruz. “Böyle yaşanmaz, git!” diyenler de var. Kaç kere anlattım bilmiyorum. Benim pasaport almam da, yurt dışına çıkmam da yasak. Bana kaç yerden davet gönderdiler, burs verdiler, unuttum. Yasakistan’dan çıkıp yasaksız olabileceğim bir yere gitmem de yasak.

Peki Yasakistan’da neler yasak değil? Bunu da başka bir akademisyen soralım.

Kamu görevlisini sürmek, işinden atmak yasak değil. Öğretim üyesini atmak da yasak değil. Belediye başkanını görevden almak yasak değil. Avukatları topluca içeri atmak yasak değil. Yargıçmış, savcıymış, dokunmak yasak değil. Danıştaya, Sayıştaya, Yargıtaya dokunmak yasak değil. Anayasa mahkemesi üyelerine dokunmak da öyle... Parti başkanına dokunmak yasak değil; dokunulmazlığı yok. Milletvekili seçilmiş olabilir, milletvekilinin dokunulmazlığı yok ki. Meclis kürsüsündeki milletvekilinin bile dokunulmazlığı yok. Yani iktidar için yok. Yasakistan rejiminde iktidar kime isterse dokunur.  Dokunulmazlığı gözlerinde büyütenler duysun. Yasakistan’dan dokunulmazlık yalnız ve yalnız iktidar için var. Dokunulmazlık ve cezasızlık Yasakistan’da rejimin temel taşları.

Yasakistan’da bebeklerin kulaklarına fısıldanıyormuş: “Haklardan önce yasaklar var!” Buna rağmen, Yeryüzü Doktorları diye bir kuruluş, “Doğmak En Temel Hak!” diye bir kampanya başlatmış. Bebeklerin ağlamasını istemiyorlarmış. Neyse ki, kampanya Yasakistan’daki çocuklar için değilmiş. Suriye, Somali, Uganda gibi 50 kadar ülkedeki çocuklar içinmiş.

Yasakistan’da KHK damgası yiyenlerin kaç çocuğu var, kaç bebek KHK soluyarak büyüyor bilen yokmuş. “Haklardan önce yasaklar gelir!” ile büyüyen çocuklar bu rejime ve yandaşlarına ileride neler soracaklar, onu merak eden ise çokmuş.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...