19 Ekim 2018 00:05

Fotoğraflar kanıttır ama....

Fotoğraflar kanıttır  ama....

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Susan Sontag* “Fotoğraf üzerine’’ adlı yazısında şöyle diyor:

“Fotoğraflar bize kanıt teşkil eder. Hakkında işitip de şüphe duyduğumuz bir şeyin fotoğrafı gösterildiğinde kanıtlanmış sayılır. Fotoğraf makinesinin faydalı olarak kullanıldığı alanlardan birisi, yaptığı kayıtla suçlayıcı bir nitelik taşımasıdır. Nitekim fotoğraflar, Paris polisinin Haziran 1871’de Komünarların canice katledilmesinde kullanılmalarından itibaren, modern devletlerin giderek daha fazla, eylem yapan kitleleri gözetleyip denetim altında tutmasına yarayan araçlardan biri haline gelmiştir.(...)

Bir olay fotoğrafı çekilmeye değer olmuşsa eğer, o olayın neyden oluştuğunu belirleyen şey hâlâ (en geniş anlamıyla) ideolojidir. Bir ad verilene ve niteliği tarif edilene kadar bir olayın fotoğrafik ya da başka türlü bir kanıtının varlığından da söz edilemez.  Kaldı ki olayları kurmayı – daha doğrusu onların niteliğini belirlemeyi- sağlayan şey asla fotoğrafik kanıtlar değildir. Fotoğrafların ahlaki düzlemde etkileme ihtimali bulunmasını belirleyen etken de, durumla ilintili bir siyasal bilincin varlığıdır. Ona denk düşen bir siyaset olmadan, tarihin kasaplığını gösteren fotoğraflar en iyi ihtimalle gerçekdışı bulunacak ya da onlara moral bozucu bir duygusal darbe indirme girişimi gözüyle bakılacaktır.’’

Şimdi nereden çıktı bu kadar uzun alıntı diyebilirsiniz. Mesele fotoğrafın iktidar tarafından ne menem bir şey olduğunu açıklamak içindir.

Geçen haftalarda gündeme gelen İsmet İnönü’nün Amerika bayraklı fotoğrafının kanıt olarak gösterilmesi. Neyin kanıtı? İnönü aslında Amerikancıydı, vatansever olmayan biriydi imajının verilmeye çalışılması. Arkasındaki amaç İş Bankası operasyonunda kullanmak. Başarılı oldu mu? Yalana alıştırılmış bir toplum için belki, ama tarih önünde tabii ki hayır.

İşlerine gelince fotoğrafları kanıt gösterenler -ki bu fotoğraflar bu kanıt niteliğinden uzaklar- Kendilerini sorgulayan fotoğraflar kanıt olarak ortaya çıkınca görmezden gelen, açılan davalarda yalancı tanıklara gösterilen itibarın zerresini göstermeyip yok hükmünde muamele yapmaları bilinen, antidemokratik ülkelere mahsus bir özellik olarak artık kanıksanmıştır.

O derece fotoğraf kullanılır ve yalan söylenebilir ki; olmayan fotoğrafların varlığı iddia edilerek “haftaya görüntüleri yayınlayacağız diyerek bir grup gazeteciyi de alet ederek” toplum gaza bile getirilir. Örneğin beş yıldır ortaya çıkamayan “Dolmabahçe’deki başörtülü bacılara saldıran deri giysili sapık geziciler...” Yani iktidarlar fotoğrafın etinden sütünden yararlanarak sahtesinden, gerçeğine ya da olmayanına kadar kullanarak toplumu hizada tutma aracı olarak kullanırlar. Aslında bir o kadar da fotoğraftan korkarlar.

Oysa ki herkes gerçeği biliyor ama diyerek geçerken son sözü yine Susan Sontag’a bırakalım; “Belki biraz Don Kişot’ça bir fikir ama serbest çalışan ve bütün işi sanrılarla, sahtelikle ve demagojiyle savaşmak olan insanlar olmalı. Bu insanlar işleri zorlaştırmalılar, çünkü; halihazırda, her şeyin basitleştirilmesine doğru kaçınılmaz bir gidiş var....’’

(*) Susan Sontag- Fotoğraf Üzerine- Agora Yayıncılık

 
İnönü, Amerikan bayrağı sallıyor (!)

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Ekim 2018’de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Kızılcahamam’daki kampında yaptığı konuşma sırasında gösterdiği bir fotoğrafta İsmet İnönü’nün Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bayrağı salladığını iddia etti.

8 Ekim 2018’de Yeni Şafak, Milliyet, Sabah, Star ve Hürriyet gazetelerinin sürmanşet ve manşetlerine konu olan konuşma sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsmet İnönü’yü gösteren bir fotoğrafı tuttuğu görülüyor. Ayrıca 7 Ekim 2018’de A Haber’den canlı olarak yayımlanan konuşmanın saat 15:35’teki anlarından aynı fotoğrafı görmek de mümkün.

Aynı iddia, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından pek çok Twitter ve Facebook kullanıcısı tarafından da tartışıldı. Erdoğan’ın gösterdiği fotoğrafta İnönü’nün aslında Türkiye Bayrağı da tuttuğu bazı kullanıcılar tarafından belirtildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın tweeti şimdiye kadar yaklaşık 2 bin defa retweetlendi ve 5 bin 800 beğeni aldı. Kullanıcıların tepkileri Onedio’daki bir yazıda da yer aldı.

Kaynak; Teyit. Org


AKM’nin kaderi 27‎ Mayıs 2018

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...