14 Ekim 2018 00:33

Hukuk devleti?

Hukuk devleti?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Rahip Brunson kararı, davayla ya da davayla olmasa bile ülkenin siyasi sağlığıyla ilgilenenleri ikiye böldü.

Kimine göre, karar yargının bağımsız olduğunu, dolayısıyla hukuk devletinde yaşadığımızı kanıtladı.

Kimine göre ise, karar yargının bağımsız olmadığını, dolayısıyla hukuk devletinde yaşamadığımızı kanıtladı.

Kim haklı?

Soruna milli irade devletinin yargı anlayışı ve örgütlenmesi açısından yaklaşılırsa, Brunson kararı yargı bağımsızlığının kanıtı olarak gösterilebilir. Çünkü, milli irade zannedildiği gibi oy sayısının üstünlüğüne göre belirlenen millet iradesi değildir; milli irade, ideolojik olarak belirlenmiş/tanımlanmış, kurgulanmış siyasi bir anlayıştır ve toplumu kendi belirlemeleri temelinde örgütlemeye yöneliktir. Milli irade, milli irade ideolojisinin en önde gelen mücahiti tarafından temsil edilir. Milli irade devletine gelince, bu devlet biçimi milli irade ideolojisinin toplumsal temeldeki yaygınlığını ve etkinliğini gerçekleştirecek yapısal örgütlenmenin siyasi alandaki tezahürüdür. Milli irade devletinin yargı sistemi de milli irade ideolojisinin uygulamadaki yansımalarını güvence altına almak üzere kurgulanır. Yargı, milli iradeyi temsil işlevi verilmiş mücahitin yol gösterici istekleri ve gerektiğinde müdahaleleri dışında, mücahitin belirlediği diğer iktidar üyeleri de dahil hiç kimsenin, hiçbir kurumun, hiçbir toplumsal değerin yönlendirmesiyle, etkisiyle, talimatıyla yargılama faaliyeti sürdüremez. Yargı mensuplarının vicdanı milli irade ideolojisinin yüce değerlerini göz ardı edemez. Brunson davasındaki yargı sürecinde milli irade devletinin yargı örgütlenmesine ve işleyişine, yargı bağımsızlığı anlayışına aykırı bir durum yoktur. Aksine karar milli irade devletindeki yargı bağımsızlığı güvencesine örnek olay olarak gösterilebilir. Milli irade devletindeki ‘hukuk devleti’ anlayışı, adaletin bu temellerde faaliyet gösteren yargının verdiği kararlar üzerine inşa edilmesini ifade eder.

Türkiye’de yeni olan şey milli irade devletinin yürürlüğe girmiş olmasıdır.

Milli irade devletinin ne olduğunu kavramadan, olmayan kurallara, terkedilmiş hukuk anlayışına, değiştirilmiş yargı sisteminin geride bırakılmış yapılanmasına ve işleyişine dayalı alışılagelmiş kalıpları kullanarak, sanki hiçbir şey değişmemiş, sanki eleştiri diye ileri sürdüklerinin milli irade ideolojisinde bir anlamı varmış gibi davranmakta devam edenleri izliyorum; milli irade devletinde hukuk devleti, milli irade ideolojisinde hukukun varlığı aranıyor. 1982-2018 despotik devletin demokrasiye dönüşebileceği yanılgısı üzerine kurulu siyasi anlayış temelindeki mücadelelerle geçti. Sonunda despotik devlet milli irade devletine dönüştü. Bu kez de milli irade devletinde hukuk devletinin mümkün olduğu, milli irade devletinin güvencesinde giderek sorgulamaz hale gelen milli irade ideolojisindeki emirname düzeninin hukuka evrilebileceği yanılgısı üzerine kurulu bir siyasi anlayışın mücadelesine tanık oluyoruz.

Yanılgıların girdabında bir otuz yıl daha kaybetmeyiz, umarım.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...