06 Ekim 2018 23:20

Koş, özgürlüğe koş!

Koş, özgürlüğe koş!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Okul bahçesinde çığlıklar atarak koşan çocukları görünce sevinmemek elde değil. Koşmak için özel bir neden gerekmiyor. Koşmak güzel. Özgürce koşmak. Arkadaşlarla koşmak. Kanatlanacakmışcasına, gökyüzüne varacakmışcasına özgürce koşmak...

Özgürce koşmak özel bir engeli olmayan her çocuğun sevdiği bir eylem. İlk kez yürümeye başlayan bebeklerin yüzünden okunan o keyif gibi, ilk kez koşmayı beceren her çocuğun yüzünden bunu okumak kolay. Koşmak doğal, koşmak soluk almak kadar kendiliğinden, doğal ve güzel.

Koşmak doğal ve güzel ama özgürce koşmak öyle kolay değil. Koşmak isteyen çocuklara, “koşma!” diyenler bol. “Koşma, düşersin!” koşmaya başlayan her çocuğun duyduğu sözler. Sonra “Artık büyüdün, koşma,” gelir. “Kızlar koşmaz!” gelir.

“Koşmak seni özgür kılacak, özgürlüğe koş!” diyebilen ana babalar çok az. Oysa çocuk demek, koşmak demek. Bir yaramazlık yapıp ninesini kızdıran, kendi önde ninesi arkada bütün mahalleyi dolanan çocukları düşünüyorum. Ninesinden kaçan küçük kız kadar tatlı bir öykü mü olur?

Çocuklar okula gitmeye başladıklarında da, onlara “koşma” diyenler sıraya girerler. Bir okul ne kadar baskıcı, ne kadar tutucu ise bu söz o kadar çok söylenenir, o kadar çok yinelenir. Çünkü çocuklar özgürce koşarsa okulun düzeni bozulur. Çünkü gürültü olur. Çünkü duvarlar çizilir. Çünkü de çünkü...

Bir de özel okullara özgü engeller var. Kimi özel okullarda yöneticiler çocuklar terlemesin isterler. Çocuklar terlerse üşütüp, hasta olabilirler. Hasta olurlarsa veliler mutsuz olabilir. Veliler mutsuz olurlarsa çocuklarını okuldan çekebilirler. Çekerlerse müşteri eksilmiş olur. Müşteri olmazsa özel okulun patronu çok üzülür, çok kızar... Özel okul paraya koşarken, çocukların bahçede koşması uygun olmaz. Zaten küçük bir alana yapılmış bir özel okulda öyle geniş bir bahçe olmaz. Çocuklar koşmak isteseler nerede koşacaklar? Koşmamaları en iyisidir...

Bir de müfredat engeli var. Koşmak önemli olsaydı, koşma dersi olurdu. Değil mi? Müfredatta koşma dersi yok. Demek ki, gerekli değil. Öğrencilerin koşması gerekiyorsa, matematikte koşarlar. İngilizce de koşarlar. Müfredat tıklık tıklım doldurulur, öğrenci müfredata yetişmeli diye öğrenciler de, öğretmenler de sürekli koşturulur.

Türkiye’deki eski müfredat anlayışı böyleydi. Sonra bu anlayış güya değiştirildi. Ama eleme sınavlarına dayanan yarışmacı eğitim sisteminde koşturmacalı dersler hiç değişebilir mi? Öğrenciler özgürce değil, yarışmacı sistem uyarınca koşarlar. Hep başkalarının önüne geçmek gerektiği için koşa koşa derslere, dershanelere, özel derslere giderler. O kadar çok koşturmaca olur ki, özgürce koşmaya zaman kalmaz. Özgürce koşmak çocuklukta kalan, çocukca bir deneyime dönüşür.

Özgürce koşmak çocuklukta kalınca, yerine söylenilen yere koşmak konulur. Çocuklar büyüdükçe onlara bu belletilmek istenir. “Edepli olun, şöyle olun, böyle olun,” yani bizim istediğimiz gibi olun denilir. Rejim, rejimin borazan medyası ve diğer destekçileri kim nereye koşmalı veya koşmamalı her gün söylerler. “Paranın peşinde koşun,” derler, “camilere koşun,” derler. “Kadın kısmı ortalıkta olmaz; kadınlar evlerine koşsun,” derler. “Linç etmeye, parti binasını taşlamaya, gerekirse yakmaya koşun!” derler. “Şehit olmaya koşun!”, “şehit cenazesine koşun!” da derler. Sonra gün gelir, “Koşun şehit olun!” biter, “Koşun, bedelli çıktı!” başlar...

Parayı baştacı yapan, topluma “para peşinde koşun” ilkesini dayatan rejim, gün gelir para peşinde koşanlara “döviz peşinde koşmayın!” derler. “Bol bol tüketin, alışveriş imandandır,” derken, “Hop, her şey pahalanıyor diye panik yapmayın; sakın marketlere koşmayın!” diyebilirler.

Koşmak isteyenlere karışanlar bitmez. Biz okul bahçesinde çığlıklar atarak koşan çocuklara seslenelim:

Koşun, koşun! Koşmak güzel. Özgürce koşun. Güzel günlere, gökyüzüne yakışır, barış dolu günlere varmak için özgürce, el ele koşun!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...