Bir illüzyon ortamı
Fotoğraf: Envato
Prestij filminde bir replik vardır. “Sırrı arıyorsunuz ama bulamazsınız.” der karakterimiz ve ardından ekler: “Çünkü siz sırrı çözmek değil, kandırılmak istiyorsunuz.”
Geçtiğimiz hafta sonu, Süper Amatör Lig’de oynanan Küçükçekmece İdman Yurdu – Beykoz 1908 maçını izledim. Maç, deplasman takımının iki devrede attığı birer golle 2-0 galibiyetiyle sonuçlandı. Skordan daha önemli detaylar, Süper Amatör’de dâhi takımını yalnız bırakmayan taraftar grubunun varlığında gizliydi.
O Beykoz ki, orijinal Beykoz’dan bahsediyoruz. Süper Lig’de boy göstermiş, uzun yıllar profesyonel liglerde rakiplerine kendi sahasında geçit vermemiş ve hatta 100. yılında şampiyon olmuş… 100. yılından 10 yıl sonra, Süper Amatör’ün nispeten ‘tecrübeli’ takımları arasında gösteriliyor oluşu ne acı!
Tahayyül edemeyenler için bir parantez: Bu “acı”, Türkiye’nin EURO 2024 adaylık videosunda Nusret’in çıkmasına denk.
Sezona kombine bilet satarak takımının transfer giderlerini, büyük ölçüde üstlenmeye çalışarak hazırlanan taraftar grubu sahadaki takımdan memnun olmuşa benziyor. Kulübün, yıllardır kavgalı olduğu Beykoz Belediyesi ile geçici bir ittifak sağlanması da tarafları memnun etmiş. Yıkılan “hakiki” stadyumu telafi etmek için yaptırılan yeni stadyum göz alıcı doğrusu.
Oysa, Avcılar’a yapılan olimpiyat stadının karşısındaki duvarda ne yazılıydı?
“Tesis değil, alt yapı istiyoruz.”
Bir parantez daha: Alt yapı, kanalizasyon değil. Mevzu derin, futbol lugatına başvurmak gerekli.
Benzeri yapılanmayı, Beykoz en azından taraftar nezdinde gerçekleştirmişe benziyor. Ağırlıklı olarak, Süper Amatör’den öte bir ligi görmeye yaşı müsaade etmeyen bir taraftar kitlesi kenetlenmiş kulübün etrafına. Kulübe bağlılık had safhada. Öyle ya, bir zamanlar Süper Lig’deki Anadolu kulüplerinin yöneticilerinin, İstanbul kulüplerinin marşlarını cep telefonu melodisi yaptığını biliriz, duymuşluğumuz var.
Peki bu illüzyon ortamında, sorgulamamız gereken bir şeyler var mı? Hazır, Beykoz 1908 eski günlere dönmeye teşneyken… Ortam buna müsait mi?
EURO 2024’e alınmadık. Oysa ki çok demokratiğiz. Bu ülkede yıkılan madenleri aklamak için can hıraş uğraşan profesörlerin filmlerde yakılan sigaralarla kafayı bozmasına izin veren bir hukuk sistemimiz var. 10 işçiye mezar olan asansörleri beraat ettirenlerle, hayvana tecavüzü “mala zarar” olarak nitelendiren yasalarımızın arasına sıkışıp kalmışız.
- İki kupalı amatör 23 Nisan 2024 04:01
- İyi, kötü, çirkin 16 Nisan 2024 04:37
- İlk kez 44 yıl önce… 09 Nisan 2024 04:03
- Şiddet sarmalı, depremzedeyi de sarmaladı 02 Nisan 2024 04:28
- Yerel seçimzedeler – 2 26 Mart 2024 04:36
- Yerel seçimzedeler 19 Mart 2024 03:35
- Sporun ruhu mu? Çoktan yok oldu... 12 Mart 2024 04:36
- Seçim sana takım feda! 05 Mart 2024 04:36
- Türk futbolunun kara gecesi (Yeniden yükleniyor) 27 Şubat 2024 04:36
- “Başkan sana takım feda!” 20 Şubat 2024 03:45
- Kasten dışarı atılan penaltının erdemi 13 Şubat 2024 04:11
- İsim değiştiren kulüpler için yeni bir dönem 06 Şubat 2024 04:28