25 Ağustos 2018 23:25

700 darbe de vursalar

700 darbe de vursalar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dün Cumartesi Anneleri’nin 700. Buluşması gerçekleşti. Dile kolay: 700 buluşma, 700 Cumartesi, 700 hafta.Ama asıl zor olan bu sayı değil, bu buluşmaların görünmeyen yüzü. Kaybedilenler, yok edilenler, sayısı bile bilinmeyenler. Bir de annelerin yaşadıkları. Bir annenin çocuğunun yok edilişi ile karşı karşıya kalması. “Yok” sözcüğünün bir anne için en ağır anlamlarından biri bu olsa gerek. Çocuğun yok! Bilgi yok! Gerçekler yok! Hesap veren hiç yok! Ağır, çok ağır bir acı var...

700. haftada yasaklama da vardı.Beyoğlu Kaymakamlığı öyle istemiş; “700. Buluşma yasaklandı!”diye karar vermiş. Hiç kuşkusuz bu karar tepeden, en tepelerden gönderilen bir karar.Bu karara karşın, buluşmayı gerçekleştirmek isteyen kalabalık Galatasaray Meydanı’nda toplandı. Polis toplananlara saldırdı veçok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Bunun ardındanmeydana gelenler Taksim’e doğru yürüdü.

Cumartesi Anneleri’nin 700. Buluşması’nın bir yasaklama ile engellenmek istenmesi, Türkiye’deki barış ve adalet mücadelesine yönelik bir darbedir. Tıpkı diğer darbelerde olduğu gibi, barış ve adalet mücadelesini kendileri için büyük bir tehlike görenlerin gerçekleştirdiği bir saldırıdır. Adını doğru koymak gerek...

Yasaklama, engelleme, darbe ve saldırı. Buengellemeye karşı çıkarak Galatasaray Meydanı’nda toplananlara yönelik saldırının da adını doğru koymak gerekir. Meydandatoplananlara polisin “biber gazı ile müdahale” ettiğini yazmak veya söylemek, gerçekleri aktarmanın yasaklandığı bir döneme uygun gazetecilik yapmaktır.

Polis-biber gazı-müdahale vb. kalıplar kullananlara anımsatalım. Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınları için bir araya gelmektedir. Cumartesi Anneleri, “faili meçhul” denilen kapkara cinayetlerde öldürülen yakınları için, Galatasaray Meydanı’nda toplanmaktadır.

Müdahale vb. kalıplar kullananlara anımsatalım. Cumartesi Anneleri’nin 700.Buluşması için Galatasaray Meydanı’na gelenlerin ellerinde kırmızı güller ve karanfiller, üzerlerinde ‘Cumartesi Anneleri’ yazan tişörtler, yanlarında pankart ve fotoğraflar vardı. Karşılarına çıkarılan polisler ise meydana bir savaşa gider gibi gelmişlerdi. Zırhlı araçlar, can yakan ve can alan silahlar, kalkanlar ve o olmaz olası, biber gazı kapsülleri.

Gazetecilik yapmayı unutanlara anımsatalım. Cumartesi Anneleri, tıpkı Arjantin’deki Plaza de Mayo anneleri gibi haklı bir mücadele vermektedir. Tıpkı Arjantinli anneler gibi dünyadaki insan hakları mücadelesinin yerel yüzü olarak görülmekte; tam da bu nedenle engelleme ve saldırılar ile karşı karşıyabırakılmaktadırlar. Yok edilen yakınlarının hesabını sormak, bunun için mücadele vermek, “kökü dışarıda” olmak, “yerli ve milli” olmamak, “terör yanlısı” olmak vb. olarak damgalanacaktır.Tıpkı yıllar önce Arjantin’deki rejimin yaptığı gibi, Türkiye’deki rejim de gerçekleri kabul etmemek için direnmektedir.

Cumartesi Anneleri yıllardır aynı taleplerin gerçeklemesini bekliyor.Devletintüm gerçekleri açıklamasını, tüm faillerin yargılanmasını, zorla kaybetme suçunun insanlığa karşı suç kapsamında ve zaman aşımına uğramayacak şekilde yasalaşmasını. Bir de Türkiye Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler Gözaltında Kayıplar Sözleşmesi’ni imzalamasını.

Galatasaray Meydanı’nda toplananlar 1500 kişi de olsa, beş kişi de olsa, talepler değişmedi, değişmeyecek. Talepler aynı, talepler haklı... Cumartesi Anneleri’nin 700. Buluşması’nı engellemek isteyenler ve saldıranlar 1500değil, çok daha büyük bir ordu da olabilir. Bu hiçbir şeyi değiştirmez.

Cumartesi Anneleri’nin 700. Buluşması’nı yasaklayanlara seslenelim. 700 darbe de vursanız, 700 yasaklama da koysanız, barış ve adalet mücadelesi sürecektir. Arjantin’deki rejimyalanları ile birlikte çöktü.Yalanlar ve darbeler sizin rejiminizi de kurtaramayacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...