29 Temmuz 2018 00:21

Bilgeliğin yeni türü

Bilgeliğin yeni türü

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yıllar önce kafamı Türkiye’de ‘bilge’ olabilmenin toplumsallaşma sürecindeki gelişim aşamalarına takmıştım.

Önce ‘devlet’ yapılanmasını ‘kamu bilgeliğinin’ devamlılığıyla güçlendiren kurumsal bilgi aktarımı sistemini keşfetmiştim. Devletin belli kademelerdeki makamlarına atanan ya da seçilen kişinin sanki uyurken beyni açılıyor, tüm kıvrımlara birkaç yüz yıllık deneyimin yaşanmışlığı, her konunun ve her anın türlü çeşitli ‘Doğruluğu tartışılmaz, sorgulanamaz biçimde kanıtlanmış bilgileri’ yükleniyordu. Böylece atanmışlar, örneğin genelkurmay başkanı, genel müdür, vali, kaymakam vb. ve seçilmişler, örneğin hükümet üyeleri yani Başbakan, bakanlar vb. görevleri süresince her konuda en doğruya, en iyiye, en gerekliye derin, zengin, engin bir kültürel birikime istinaden anında erişebiliyorlardı. Ve önemlisi, bu en doğru, en iyi, en gerekli olan neyse, o şey bizler için de en doğru, en iyi, en gerekli olan çözümü getiriyordu.

Bir bakan tanıdım; art arda üç ayrı bakanlığa getirildi, anında her üç bakanlığın ilgi alanına giren konularda bizler için en doğru, en iyi, en gerekli olanı bilir oldu. Gazete haberlerinde ilgimi çeken en ilginç uygulamalar kaymakamların kendi görev bölgeleri içindeki herkes

için en doğru, en iyi, en gerekli çözümü anında yakalayıp yürürlüğe koymalarıydı.

Ben bu seçilmiş ya da atanmış bilgeleri ‘kamu bilgeleri’ diye tanımladım. Görevleri bittiği anda uyku anında beyinleri açılıyor, ‘download’ lanmış deneyim ve bilgiler bir anda ‘delete’ ediliyordu. ‘Kamu bilgesi’ rahatlıyor, herkes için en doğruyu, en iyiyi, en gerekliyi uygulamak gibi ağır sorumluluk ve yükümlülükten iç rahatlığıyla kurtuluyordu.

Kamu bilgelerinin kimilerince ‘koyu’ diye nitelendirilen ‘devletçilikte(!)’ sarsılmaz hegemonyası vardı. Gel zaman, git zaman devletçiliğe liberalizm eklemlendi, kamu bilgeliğinin hegemonyası gedik verdi, ‘özel alanda’ yeni bilgelik türleri belirdi.

Ben önce, bu yeni bilgelik türlerinden olan ‘köşe yazarı bilgeliğini’ fark ettim. Evrensel’de köşe yazısı yazmaya başladım, gördüm ki köşe yazarı oldun mu her şeyi biliyor olacaksın, yetmez, en doğruyu, en iyiyi, en gerekliyi bilecek olacaksın, o da yetmez, herkes için en doğru, en iyi, en gerekli olanı bileceksin.

Köşe yazarı bilgeliği ne de olsa özel alandan çok kamusal alanın içinde değerlendirilirdi. Tam özel alan bilgeliği türü olarak, iş insanlarının yurt dışında tahsil görmüş kadın ya da erkek çocukları ve/veya torunlarının oluşturduğu ‘alt soy bilgeliği’ örnek gösterilebilir. Bu tahsil görmüş, parlak alt soy çocuk ve/veya torunları da herkes için en doğruyu, en iyiyi, en gerekliyi doğmadıkları günlerden başlayarak bilir oldular.

Şimdi her şey değişti. Başbakan yok, bakanlar müteharrik, genel müdür seyyar vs. vs. ‘Kamu bilgeliği’ tek kişiye indirildi. ‘Köşe yazarlığı bilgeliği’ tek kişilik bilgeliğe bağlandı, yani sönümlendi. Alt soy çocuk ve /veya torun bilgeliği tek kişilik bilgeliğinin çok güçlü hegemonyasında bilgeliklerini yeşertebilecekleri ortamı gözlüyorlar.

Tek kişilik kamu bilgeliği bilgeliğin nedretinde antitezini üretti, ‘cb adayı bilge’ türedi. Bilgeliğin bu son türünden cb adayı bilge, beni ve benim gibi olanları azımsayarak, parlamenter sistemi korumada sessiz kalmakla kınamış, meydana çağırmış. Kendi payıma, yalancı pehlivan kıvamında olmasa da, yıllardır meydandayım, meydandayız. Bilge olmak benim haddim değil, ama sokakta oynayarak yetişme kültürüm kuvvetlidir. Öyle yetişmiş olmakla övünenlerin asla ihlal etmedikleri bir kural vardır: Kabadayılık yapacaksan, kendi gücüne güven; sonunu getiremeyeceğin dalaşa başlama; seninle birlik olanları yarı yolda bırakma; kabadayılık gösteri meydanını en son sen terk et. Biz bu kuralı çocukluğumuzda ‘Yiyemeyeceğin lokmayı ağzına tıkma!’ tekerlemesiyle özetlerdik.

Yeni tür antitez bilgeliğinin bayrağını yükseltmeye çalışanların yolları açık olsun!

Başka ne diyebilirim ki?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...