10 Mayıs 2018 23:55

Nefret ve küfür sarmalı

Nefret ve küfür sarmalı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Stadyumlar ve sosyal medya sayesinde, nefreti adeta var oluş sebebi haline getirmiş defolu insanlarla dolu bir toplumda yaşadığımızı hiç unutmuyoruz. Nefretlerini yansıtma aracı olarak kullandıkları küfrün, bu tiplerin hayatındaki yeri çok önemli. Küfrü, ağızlarından hiç eksik etmemelerinden anlıyoruz bunu. Sınırlı kelime dağarcıklarından kaynaklanan ifade zaaflarını küfürlerle kapatıyorlar. Hatta hayattaki diğer açıklarının, eksiklerinin üstesinden de küfür yoluyla gelmeye çalıştıkları söylenebilir. Tavırları, davranışları bunu gösteriyor.

Arızalı taraftarlık algısı üzerinden kurgulayıp kişiliklerinin önde gelen özelliği haline getirdikleri derin nefret, hayata sağlıklı bakmalarını engelliyor. Nefretlerinin yan ürünü olarak ortaya çıkan güvensizlik ve şüphecilik ruhlarını kemiriyor. Kendi kötücül hislerini ölçü alarak hiç kimsenin onurlu, saygın ve erdemli bir kişiliğe sahip olamayacağını sanıyorlar. Bu nedenle kendi kalesine gol atan Sow için rahatlıkla iğrenç yakıştırmalarda/göndermelerde bulunup ahlaksızlığın tam göbeğine savrulabiliyorlar. Onur, erdem gibi kavramlardan habersiz kişiler, herkesi kendileri gibi sanır elbette!..

Fenerbahçeli taraftarlar, küfür kapsama alanlarını Şenol Güneş ve Tolga Zengin’den Süleyman Seba’ya kadar genişletti. Küfür ettikleri kişinin ölmüş olması dahi onlar için bir şey fark ettirmiyor. Nefret kusacakları öznelerin çeşitliliğini de önemsiyorlar belli ki!..

Buna karşılık, Beşiktaşlı taraftarların küfür yelpazesinin bir ucunda Aykut Kocaman bulunurken, diğer ucu televizyon programcısı Müge Anlı’ya kadar ulaşmış durumda…

Taraftarların küfürlü tezahüratlardan cinsel haz aldıkları ve cinsellikle ilgili komplekslerini, tatminsizliklerini bu yolla gidermeye çalıştıkları çok açık... Küfür ederken ağızlarından saçtıkları salgıları başka türlü açıklamanın imkanı yok!.. Hiçbir şey onlarda küfür kadar yüksek düzeyde coşku yarat(a)mıyor…

Binlerce potansiyel cani ve potansiyel tecavüzcü tribünlerde ve sosyal medyada küfürler aracılığıyla cinsiyetçiliği besleyip yeniden üretirken, bu durum toplumsal hayata, kadınların taciz edilmesi, tecavüze uğraması ya da katledilmesi şeklinde yansıyor. Bunu asla akıldan çıkarmamak lazım… Kadının, erkeğin her türlü talep ve ihtiyacını gidermekle yükümlü bir varlık olduğu, bu yükümlülüğü yerine getirmediği takdirde bazı “yaptırımları” hak etmiş sayılacağı düşüncesinin bu denli yoğun kabul görüp yaygınlaşmasında, ağızlarda alışkanlık haline gelmiş küfürlerin payı yok diyebilir miyiz?

Yöneticiler ve teknik direktörler, açıkça tanık olsalar bile kendi taraftarlarının ettiği küfürlere karşı sağır rolü oynamayı tercih ediyorlar. “Küfre karşıyım, bizim taraftarlar ediyorsa ona da karşıyım” gibi şartlı cümleler kurarak kendi taraftarlarını işin içinden sıyırmaya çalışıyorlar. Binlerce kişinin koro halinde ettiği küfürleri duymamaları mümkün mü? Oysa işe kendi taraftarlarını eleştirerek başlasalar belki de bu konuda olumlu gelişmelere kapı aralamış olacaklar. Ama kendi taraftarına toz kondurmayıp sadece rakipleri suçlayarak kışkırtıcılığa soyunmak ve yeni küfürlerin tohumlarını ekmek hem kolaylarına, hem de işlerine geliyor. Öyle yapınca taraftarlarının gözünde daha bir değer kazanıyorlar!..

Taraftarlar malum, meydan okuyan, tehdit eden, gözdağı veren karakterleri pek sever. Özellikle işler sarpa sarmaya görsün, işte o zaman “Kimse sabrımızı zorlamasın”, “Gücümüzü test etmeye kalkışmasınlar” gibi örtülü tehdit ifadeleri yöneticilerin ve teknik direktörlerin dilinden düşmez.
Taraftarları kışkırtıp bir baskı gücü haline getirmeyi hedefleyen bu tür söylemlerin ne gibi sonuçlara yol açtığını ise görüyor ve biliyoruz…

Saygının ve empatinin esamesinin okunmadığı futbol kültürümüze kin, nefret ve düşmanlık duyguları biçim veriyor. İntikamcı ve kıyaslamacı bakış açısıyla herkesin başkalarını suçladığı, hiç kimsenin kendine çeki düzen verme çabasına girişmediği bir ortamda elbette küfrün ve şiddetin önü alınamaz…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa