10 Mart 2018 23:55

Zırvada ciddiyet

Zırvada ciddiyet

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Memleketim sahnesindeyim, şaşkın ve asude
tünemişim bir, nerden buldum taburede
ışıklar ve ışıklar; hepten çok bilmişler mekanı sahne
musiki işitsel, tarih bilinmezden aktarım, seslerde zirve
dokunur gibi yapsam seslere
sesler fikriyat, fikriyat sahnenin düzeni
sanki 
şurada bin dört yüz yıl öncesi
burada ondan da evvelsi
dişi, bacı, ana, nazikane hanımefendi
veciz olanı bayandır,bayana kadın diyemem
altımda taburem, ne söyleyeceğim bilemem.

Anayasa mahkemesi “Küçük çocukların eğitilmesinde öğretmen olarak çalışmak isteyenlerin diğer kişilerin tabi olmadığı bazı sınırlamalara tabi olmaları doğaldır” diyerek eşcinsel kimliği nedeniyle meslekten ihraç edilen Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenine “ayrımcılık yapılmadığına” karar vermiş. İki üye karşı oy kullanmış. Karşı oy gerekçesi: “Anayasa’da devletin resmi cinsel yönelimi yoktur ve devlet tüm cinsiyetler, cinsel kimlikler, cinsiyet kimlikleri ve cinsel yönelimler karşısında eşit ve tarafsız kalmalıdır”.

Haberi okudum, 8 Mart ‘Dünya Kadınlar Günü’ vesilesiyle bir taburede oturup, kararı ve karşı oy gerekçesini kadın başlığının tarihselliğinde konuşarak irdelemek istedim.

Ciddiydim. Ciddiyetimi aileyi Türk toplumunun temeli olarak konumlandıran anayasa düzenlemesindeki ciddiyetle söyleşerek sergileyecektim. Cinselliğin üremeye yönelik kurgulanmış ve aile temelinde yapılandırılarak toplumsallaştırılmış resmi hallerindeki sorunları üzerine ahkam kesecektim.

Aldım taburemi, çıktım sahneye.

Ciddiyetimi sürdüremedim; sürdüremedim çünkü zırvalar memleketin orasından burasından, hatmedilmiş ezber kalıplarından fırladılar, ciddiyeti ‘sözde’ ciddiyete dönüştürdüler, ciddiyetin yerine kaim oldular. Daha doğrusu zırva ciddiyet oldu.

Biri kalktı, erkek egemenliğini erkeğin kadına sarıldığı zaman onun kolunun altına girebilme duygusu olarak tanımladı; ‘bu duygu’ dedi,’Erkek baskısından, erkek üstünlüğünden uzaktır; güzel bir duygudur’.  

Bir başkası, ‘Kız, sperm bankasından alacağın spermle çocuk sahibi olacağına, inşaat işçileri var, genleri uygun, güçlüler, doğurmak için onlara git’ dedi ve gün geçti ekledi, ‘Ne var, ben de inşaat işçisi babanın kızıyım’. Bu bir başkasını, üçüncü kişi bir başkası ‘Üremeye yardımcı tedavi yöntemi’ üzerine bilimsel açıklama yaparak aydınlatırken, inşaat işçileri sendikası konuşanı ‘Sanki inşaat işçilerinin ailesi yok, onların ahlak anlayışları yok, duyguları yok; (inşaat işçilerini) damızlık gibi yansıtıyorlar, onların hepsinin duyguları var’ diye tersleyip azarladı.

Daha bir başkası ‘Sürekli şiddeti, ezilmiş kadınları gündeme getirenleri’ esefle kınadı ve ‘bizim kültürümüzde kadına el kalkmaz; bu bizde yaşanan bir şey değil’ dedi. Demekle kalmadı, ‘Kadim memleketimin kadim kültüründe kadın her zaman baş tacı olmuştur; bizim Hz. Haticelerimiz, Hz. Fatmalarımız, Hz. Ayşelerimiz var’ diye kadim kültürün örneklerini de ekledi.

Bambaşka bir başkası ‘Kadınlara ayrımcılık gündeme getirildiğinde inancımıza yönelik saldırılıyor. O dönemde peygamberimizin eşlerinden bir tanesi, o dönemin büyük tüccarı, savaşa komuta ediyor, yani bugünün genelkurmay başkanı’ diye kadının eşit olmadığını söyleyenlere göz dağı verdi.

Daha bambaşka bir başkası ‘Bizler anneyiz, anne adayıyız’ dedi. Ondan da bambaşka başkası ‘Dokuz yaşında anne adayı olunduğunu’ açıkladı.

Cennet analığa erişmiş kadınların ayakları altına serildi, Havva Adem’i tamamladı, elmanın bir yarısı kadın diğer yarı erkekle eşitlemesine kıyaslandı, kravatlarıyla ciddi erkekler kadın pazarında kadınlara karanfiller verdiler, onların ‘Dünya Kadınlar Günü’nü’ kutladılar.

Zırva zırvayı izledi; öylesine izledi ki, zırva zırvabejin zırvalığında arşa erişti, ciddiyet buldu.

Ben de ciddi ahkam kesmeyi zırvaya ihanet saydım; zırvayı şair yeteneksizliğimde bulurum umdum, taburem üstünde şiire tevessül ettim ve ciddiyetim zırvaya emanet, tabure üstü anlatımıma zırva ciddiyetiyle başladım.

Her yerde keyifle, umutla, bilgiyle, eğlencenin ve özgürlüğün ciddiyetiyle yürüyen tüm kadınların 8 Mart’ı her gün yeniden başlayan gün olsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...