28 Ocak 2018 00:53

Kelepçelenen cesur öğretmen

Kelepçelenen cesur öğretmen

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir toplumun nereye gittiği, öğretmenlere verilen değerden ve öğretmenlere yönelik tutumlardan anlaşılabilir. Bu zorlama bir genelleme değil, oldukça kolay anlaşılabilir bir saptama. Geçmişe gitmeye gerek yok; günümüzde olanlar bu saptamayı doğruluyor.

İki hafta kadar önce, ABD’nin güneybatısında yer alan Luisiyana eyaletinde cesur bir öğretmen yere itildi, kelepçelendi ve tutuklandı. Suçu yapılan bir yanlışı gözler önüne sermek ve bu yanlışı yapanları sorgulamaktı. Yani, başkaldırmaktı.

Bu cesur öğretmenin adı Deyshia Hargrave. İngilizce öğretmeni. Görev yaptığı ortaokulun durumundan hiç memnun değil. Var olan sorunları düzeltmeyi başkalarına veya yönetime bırakmayacak, kendi meselesi olarak görecek bilince sahip bir öğretmen. Yani, öğretmenliği mekanik bir iş, okulu ise herhangi bir işyeri gibi görmeyen öğretmenlerden. Ayrıca işini de iyi yapan bir öğretmen; 2015-2016 akademik yılında okulun en iyi öğretmenlerinden biri seçilmiş.

Hargrave bölgedeki tüm okulları ilgilendiren bir toplantıya katılmayı da görevinin parçası olarak görecek bir öğretmen. Ama daha fazlasını yapıyor: Ayağa kalkıyor ve toplantıda mutlaka ele alınması gereken bir sorunu dile getiriyor. Bölgedeki okullara ayrılan bütçenin yetersiz olduğunu, okulların borç yükü altında kaldığını herkes bilirken, nasıl olur da bu okulların bağlı olduğu bölge başmüdürünün maaşına %35 düzeyinde artış yapılabilir? Yıllık maaşı 100 bin doları aşan birine böyle bir artış verilmesi nasıl açıklanabilir?

Hargrave bununla da yetinmiyor, devam ediyor: “Okullarda canla başla çalışan öğretmenlere ve diğer görevlilere on kuruşluk artış verilmezken, başmüdüre binlerce dolarlık artış verilmesi çalışanların yüzüne bir tokat atmak değil midir?” Okullardaki ve sınıflardaki öğrenci sayısı sürekli artarken, son on yıl içerisinde öğretmenlerin maaşlarında hiçbir artış olmaması nasıl kabul edilebilir? Sonra başmüdüre soruyor: “O parayı nasıl alacaksınız? Soruyorum çünkü o parayı aslında öğretmenlerin cebinden almış olacaksınız.”

Başmüdürün bunları duymaktan memnun olmaması şaşırtıcı değil. Emekçiden, üretenden kesmek, kesilenden yöneticiye pay vermek neoliberal kapitalizmin kuralı; bu da şaşırtıcı değil. Ama şaşırtıcı olan devreye hemen polisin girmesi. Hargrave susmayı reddettiği ve sorularına ısrarla yanıt istediği için salondan çıkarılıyor. Salondan çıkarılır çıkarılmaz da önce yeri itiliyor, ardından elleri kelepçeleniyor ve bir polis aracına bindirilip götürülüyor. Kendisine yöneltilen suçlar, “çıkması istenen yeri terk etmemek” ve “polis memuruna direnmek.” Oysa kabahati ortada: Var olan haksızlığı apaçık dile getirmek.

Bu cesur öğretmenin konuşmasının ve ardından polis şiddetine maruz kalmasının görüntüleri birçok haber programında yer aldı. Bu görüntüler YouTube gibi video sunan web sitelerinde de bulunuyor. Bu görüntüleri izleyen ve bu cesur öğretmenin başına gelenleri kavrayan binlerce kişi Deyshia Hargrave Destek Kampanyasına katıldılar.

Luisiyana’da yaşananlar var olan ve giderek büyüyen bir sorunun somut bir örneği. Emekçiden, üretenden çalmak artık pek gizli saklı yapılmıyor. Yöneticilere verilen görev sömürünün daha da sıkı yapılmasını sağlamak. Toplam 60 kişinin dünyanın yarısına sahip olması işte böyle sağlanıyor. Sömürüyü aksatan olursa karşısına düzenin bekçileri çıkarılıyor. Düzenin bekçiliğinin nasıl işlediği de ortada. Ama işçileri, emekçileri, yoksulları ezenler ve sömürenler sorunun siyahlarda, göçmenlerde, sığınmacılarda, dinsizlerde, teröristlerde olduğunu söyleyerek kitleleri aldatmayı hâlâ başarabiliyorlar. Bu aldatmacanın durdurulamadığı toplumların sonu yakında gelecek. Daha kötüsü bu gidiş durdurulamazsa dünyanın da sonu gelecek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...