'Biraz ondan biraz bundan'la 'İyi Parti' olunur mu?

Uzunca bir zamandan beri kuruluş hazırlıkları yapılan Meral Akşener’in kurucu başkanı olduğu parti için, dün İçişleri Bakanlığına kuruluş başvurusu yapıldı.Yeni partini adının “İyi Parti” olduğu açıklandı. İyi Partinin amblemi ise güneş ve güneşin etrafından çıkan sekiz ok!

Akşener’in MHP’nin karizmatik yöneticilerinden birisi olduğu ve kendisiyle birlikte ekibinin asıl sorununun MHP’den çok Devlet Bahçeli’nin partiyi yönetme tarzı olduğu dikkate alındığında, ilk akla gelenin “İyi Partinin MHP’nin bir versiyonu olacağı” düşünülse de bu doğru değildir.

Açıklanan program ile Akşener ve ekibinin son aylardaki mesajlarına bakıldığında; İyi Partinin “MHP’nin bir versiyonu” olmayacağı anlaşılmaktadır. Akşener’in ve ekibinin asıl amacının da her partiden; -partisinde kendisine gelecek görmeyen kadrolar ve elbette partisinden hoşnut olmayan- kitleyi “birleştirmek” olduğu açıkça görülmektedir.

BU DÖNEMDE ‘MERKEZ SAĞ PARTİ’ NE DEMEK? 

Son aylarda özellikle MHP ile ideolojik bağı olmayan bir parti kuracakları konusunda ısrar ederken Akşener; 2007 öncesinde AKP’nin siyasi yelpazedeki yerine oynayan (Akşener’e göre AKP eskiden ‘merkez sağda’ydı, şimdi daha sağa kaymıştır!) “merkez sağ bir parti” kuracaklarını her platformda ilan etmiştir.

Ancak, belki 1945 sonrası batı demokrasilerinin normları etrafında oluşmuş partiler yelpazesinde bir anlamı olan, “merkez”, “merkez sağ”, “merkez sol”, “sol” sıfatlarının siyasette az çok bir karşılığı vardı. Ancak, Avrupa başta olmak üzere, bu yelpazede yer alan partilerin ekonomik ve siyasi programları arasındaki farklar ortadan kalkmış bulunmaktadır. Nitekim sağdan sola bütün sistem partileri, Avrupa ve dünyada;

-Hepsi liberal, neoliberal ekonomik politikaları savunmaktadır.

-Hepsi emeğin haklarından yanadır; ama işçi sınıfının, emekçilerin kazanımlarını ortadan kaldırma konusunda hem fikirlerdir; sadece söylemde ve bunu nasıl olacağında farklıdırlar.

-Hepsi; sözde demokrasiyi, özgürlükleri benimsemiştir; ama en fazla dört-beş yılda yapılan bir seçimde oy verme sınırını aşmayacak biçimde!

-Hepsi, dozajı değişik olmakla birlikte milliyetçidir, ırkçıdır, yabancı düşmanıdır!

Yani “merkez sağ” nitelemesinin siyasette dünkü kadar bile bir karşılığı yoktur.

İYİ PARTİDE ‘İYİ’ VE ‘YENİ’ OLAN BİR ŞEY YOK!

Aslına bakılırsa, Akşener’in İyi Partisi de bir yandan MHP içindeki bir yarılmadan çıkmıştır. Ama bu çıkış, AKP’de “metal yorgunluğu adı altında, “tek adam”a “biat”a ayak uydurmayacak ya da sorun çıkaracak, “muhtemel” kişi ve çevreyi tasfiye etme operasyonu ile de zamandaş olarak resmiyete kavuşmuştur. Öte yandan bu çıkış CHP içinde Kılıçdaroğlu’nun milliyetçiliğini yetersiz bulan bir damarın hızlıca atmaya başladığı bir döneme de denk gelmiştir. .

Akşener ve partisi bu farklı hoşnutsuzluklar içindeki kesimleri birleştirmek için; “ideolojik belirsizliği” esas alan bir “ideoloji”yle sahneye çıkmıştır. Ki, bu durum özellikle MHP’den gelen ve “İyi Partinin de omurgasını oluşturacak olan MHP kökenliler için daha baştan sorundur! 

Program ve siyasi amaçları açısından da Akşener’in partisinde diğer sistem partilerinde olmayıp da İyi Partide olan bir şey yoktur!

Dünkü konuşmasında Akşener; “Şimdi yeni şeyler söylemek lazım” diyerek kendisinin diğer partilerden farklı “daha iyi ve yeni şeyler söyledi”ğini iddia etmektedir. Ama Akşener’in partisinin, ekonomik ve siyasi amaçları, hatta söyleminde bile diğer sistem partilerinin söylediklerinden “daha iyi ve daha yeni bir şey yok”tur.

İYİ PARTİ BİR ‘HOŞNUTSUZLAR PARTİSİ’ OLMAYA ADAYDIR!

Akşener’in partisi, bir sistem partisi olarak; yığınları dönüştüren ve kendisi bu dönüşüm üstünden güç olmayı amaçlayan bir parti değildir. Tersine bu parti daha çok MHP, AKP, kısmen de CHP’deki hoşnutsuzlukları gözeten bir söylem ve girişim içindedir.

Dolayısıyla İyi Parti “hoşnutsuzlar partisi” olarak, “merkez sağ” yuvarlamasıyla belirginleşen, kaçınılmaz olarak da “renksizliği” tercih eden bir parti olmaya soyunmuş görünmektedir. 

Bu durumda da Akşener’in, başarısı MHP ve AKP içindeki çatlağın derinleşip bir kopuşa evrilmesine bağlanmıştır.

MHP içinde Akşener’in partisine MHP’den kitlesel bir desteğin olacağı şimdiden bellidir. Kimi il ve ilçelerde azımsanmayacak sayıda MHP’linin, İyi Partiye geçmek için istifa etmesi, hayli eski MHP’li tanınmış kişinin İyi Partinin kurucular listesinde yer alması da gösteriyor ki; İyi Partiye MHP’den ciddi bir kaymanın olacağı herkesin malumudur. Ama AKP içindeki hoşnutsuzlukların İyi Partiye yöneleceğini gösteren ciddi bir belirti yoktur. Ama, potansiyel olarak AKP’deki küçük ya da büyük kopmanın en fazla İyi Parti için bir avantaj olduğu da gerçektir. AKP’nin Akşener ve partisine düşmanca yaklaşmasının arkasında da;

1- Bahçeli’yi koruma ve arasını sıcak tutma,

2- AKP’deki hoşnutsuzlar için bir çekim merkezi olma ihtimalini engelleme kaygısı vardır..

CHP’den ise; İyi Partiye elbette bazı kişiler gidebilir ama küçük de olsa kitlesel bir kaymanın olması sürpriz olacaktır!

Toplam açısından baktığımızda şunu söyleyebiliriz: “Oradan buradan kadro ya da seçmen devşirerek, “iyi bir parti” olunamaz. Çünkü böyle bir parti daha baştan ideolojik ve programatik düzeyde yapısal sorunlarla karşı karşıya kalır. Bu yüzden de “İyi Parti, ‘iyi bir parti’ olarak  doğmamıştır!  

Kısacası İyi Partinin, güzellemeler bir yana bırakılırsa bir “hoşnutsuzlar partisi” olarak kurulduğunu söylemek gerçeğe daha yakın olacaktır.