25 Ekim 2017 00:26

İte kaka kültür

İte kaka kültür

Fotoğraf: Envato

Paylaş

5 sene önce, Abdullah Gül zamanının Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, “Muhafazakar bir sanatın ve estetiğin yapısını oluşturmak gibi bir yükümlülük içindeyiz” demişti. Üstüne, İskender Pala Yeni Şafak’ta muhafazakar sanat ve estetiğin 20 maddelik manifestosunu yazmıştı. Pala manifestosunun 15. maddesinde “Sanat ortamlarında kendisi dışlansa da, muhafazakar sanatın muhafazakar olmayan sanat ürünlerini eleştiren ama asla dışlamayan bir sanat” olduğunu söyleyerek, kültür virajından manifestolu, bildirgeli dönüş esnasında, neye maruz kalacakları konusunda endişeli sanat camiasını teskin etme ihtiyacı da duymuştu.

Sözler, manifestolar o kadar önemli değil. Ama o ikisinin muhafazakar sanatın gelişmediği konusundaki tespitlerini doğrulayacak bir durum o zaman da yoktu aslında. Bu çıkış olsa olsa teşvikte bir doz artırımı talebi olabilir. Çünkü zaten “dünle bugün arasında sentez” kurması beklenirken Osmanlı-Selçuklu kültürünün köksüzleştirilmiş unsurlarının replikasyonundan başka bir sonuç vermeyen, giderek dini sosu ağırlaştırılan muhafazakar addedilmiş estetik ve sanat, AKP iktidarları döneminde özel bir ilgiye mazhar oldu. 15 yıl boyunca sayısız muhafazakar yayınevi açıldı, kültür merkezleri kuruldu, ramazan ve bayram şenliklerinde partiye yakın sanatçılar istihdam edildi, yeni açılan kültür merkezleri partinin kitle iletişim ve ilişki ağının bir parçası olarak çalıştı. Kültür bakanlığı fonları iktidarla iyi geçinen sanatçılara aktı.  

Yaratılmak istenen kültür sadece sanatsal etkinliklere bel bağlamadığından muhafazakar hamlenin daha anaokulundan başlamak üzere çocukları, mahallede kendi halinde yaşayan “hanımlar”ı, evinde televizyonla oyalananları kapsama alanına alarak popülerleştirildiği söylenebilir. Kültürel ve sanatsal pratikler aracılığıyla taraftar kazanmak, ama bundan daha fazla olmak üzere, dini- muhafazakar dünya görüşünü içselleştirmiş bireylerden mürekkep bir toplum inşa etmek çabasındaki iktidar böylece kuşatıcı kurumlaştırmasını da tamamlamaya girişmişti. 

Bütün bunlara rağmen, maneviyat inşasının temel maddi kaynaklarını tekelinde bulunduran iktidar kesiminin iktisadi ve sosyal alanda olduğu gibi kültürel alanda iktidar olamadığını düşünmesi ironiktir elbette. Ancak heykellere tükürüle tükürüle, tabelalar söküle söküle, sanatçılar elitizm ve asalaklıkla suçlana suçlana gelinen noktanın sonrası için bir endişe kaynağıdır da.  

Son zamanlarda icazetsiz kitaplar okul kütüphanelerinden kaldırılmaya, bazıları yasaklanmaya, kimileri de cezaevlerinde yasaklanmaya başladı. Kayseri kitap fuarında İhsan Eliaçık ve İbrahim Kaboğlu’nun başına gelenler, Abdülmecid’in köşkündeki serginin basılması da göz önüne alınırsa “Kültürel alanda iktidar olamadık” sözünün bir işaret fişeği olarak alındığını görmemek için hiçbir mazeretimiz kalmaz.

Pala’nın muhafazakar kesim dışındakilere verdiği “İşimiz sizinle değil, endişeye mahal yok” mealindeki mesaj hükmünü yitirmiş görünüyor. Tıpkı kimsenin yaşam tarzına karışmıyoruz taahhüdünü kılığı kıyafeti, içkisi, tarzı yüzünden saldırıya maruz kalanların sayısındaki artışın izlemesi gibi. 

Kültürel alandaki iktidarın da AKP’nin kapsama alanına girmeyen kesimlere yönelik sindirme yöntemleri çeşitlendirilerek, yasaklama, toplatma ve engellemelerin dozu artırılarak kurulmaya çalışıldığı anlaşılıyor. Geçmişle bugünü sentezlemek gibi parlak bir sözle sunulan muhafazakar estetikten ise ancak taklit nesneler, Melih Gökçek’in neon ışıklı süslemeleri ve Mehmet Uzun parkının Kürtçe tabelasının indirilmesi arasında yapılan bir sentez; sergi basmaca, heykele tükürmece kaldı. 

Bu da, kültürel alanda, varlığını yaratıcı atılımlara borçlu bir iktidarın kurulduğu anlamına gelmez! Estetik iddiasının yerini de Vandallık almıştır. Fakat diğerlerini itip kakmak suretiyle boşalacak alanda cılız varlığını gösterebilme hayali, muhafazakar estetik/sanat iddiasının başarısızlığını telafi edemeyecektir. Hiçbir zaman edememiştir. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...