08 Ekim 2017 01:00

Silahlar bir yok olsa

Silahlar bir yok olsa

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dünyayı çocuklar için daha yaşanabilir bir dünyaya dönüştürmek düşüncesi bile devrimci bir eylem sayılabilir. Yaşanabilir bir dünya, çocuklara uygun ortamlarla dolu bir dünya demek. Kimi ülkeler, bölgeler, kimi sınıflar, kimi kesimler için değil; her yerde, her zaman, her çocuk için yaşanabilir bir ortam istemek çok güzel bir düşünce. 

Dünya çocuklara uygun olmayan ortamlarla, düzenler ve ideolojiler ile dolu. Dünyayı düzeltmeye nereden başlayacağını bilmek zor. Değiştirilmesi gerekenler listesi çok uzun. Bu uzun liste, dünyayı çocuklara yakışır bir dünya kılmak isteyenler için yapılacak çok ama çok iş olduğunu gösteriyor.

Değiştirilmesi gerekenler arasında yok edilmesi gerekenlerin listesi de uzun. Ama listenin hemen başlarında silahlar yer alıyor. Silahların çeşidi çok, sayısı çok, zararı da çok. Silahları üreten, çoğaltan ve yayan şirketler ve kurumlar çok. Silahları allayan pullayan ideolojik araçlar da.

Haziran ayında Kanada’da gazetelerde yer alan bir “rekor” örnek aklıma geliyor. Rekor, keskin nişancı rekoru. Kanada Ordusu’nun Irak’ta bulunan özel harekat birimlerinden bir asker, 3.5 km. öteden yaptığı atışla bir IŞİD militanını öldürmüş. Bir önceki rekor ise, Britanya Ordusu’ndan bir keskin nişancıdaymış. Bu asker, 2009’de 2.5 km. ötedeki bir Taliban militanı vurarak rekor kılmış.

Silahları allayan pullayan, silahla insan öldürmeyi “rekor” olarak gösteren militarizm ve militarizmi yayan kurum ve kuruluşların toplumdaki etkileri gerçekten büyük. Bunu bilmeyenler veya anlamayanlar, silahların çok derin bir yaraya dönüştüğü ABD’ye bakabilirler. Bir diğer örnek ise elbette ki,Türkiye. Sürdürülen şiddet ve savaş politikaları sonucunda Türkiye silahlarla doldu.

Türkiye’de ne kadar silah var bilmek çok zor. Ordu ve polis gibi devlet kurumlarındaki silahları bir an için bir yana bırakalım. “Derin” birimlerdeki silahları, yıllardır sürmekte olan çatışmaların ve savaşın taraflarındaki silahları, Suriye’de süren savaş nedeniyle Türkiye’ye akan silahları da bir yana bırakalım. Bunların dışında kalan, “bireysel silahlar” diye adlandırılan silahlara bakalım. 

2010’a gelindiğinde Türkiye’de 2.5 milyon ruhsatlı, 7.5 milyon ruhsatsız silah olduğu tahmin ediliyordu. O tarihlerde Mecliste görüşülen bir yasa tasarısı bile silah sayısının yüksek olduğunu ve daha da yükseleceğini gösteriyordu: Tasarıda silah bulundurma ruhsatı beş, taşıma ruhsatı sayısı ise iki olarak önerilmişti.

2017 başlarında ise toplam silah sayısının yaklaşık 19 milyona ulaştığı tahmin ediliyor. Yani, daha on yıl bile geçmeden, Türkiye’deki silah sayısı katlanmış durumda. Umut Vakfı tarafından yapılan açıklamalarda bu silahların yüzde 85’inin ruhsatsız olduğu belirtiliyor. Kabaca söylenirse, yaklaşık 15 milyon ruhsatsız silah var. Oran olarak, her dört-beş kişiden birine silah düşüyor. Bu Türkiye’nin dünyadaki ilk 30 ülke arasında olması anlamına geliyor.

Silahlanma artarken, silahların kullanıldığı olay sayısının ve silahların kullanılması sonucu gerçekleşen ölümlerin sayısının artması gerekir. Tüm göstergeler silahların son yıllarda giderek daha sık kullanıldığını, yaralanmaların ve ölümlerin sayısının arttığını gösteriyor. Öte yandan niteliksel bir değişim de gözlemleniyor. Ağır veya büyük zarar veren silah kullanımında da artış var. Diğer yandan ateşli silah olmayan ama yine de silah işlevi görebilen her tür aracın kullanımında bir artış var. 

Özetle, ortaya çıkan tablo korkunç. Silahlar, ölümler, şiddet ve acımasızlık yükseldikçe yükseliyor. Bu artışlar, silahların ve şiddetim kimlere yöneltildiği göz önünde tutulduğunda, Türkiye’nin çocuklar ve kadınlar için giderek yaşanmaz bir ülkeye dönüştüğünü gösteriyor. Silahlar ve şiddet öncelikle en güçsüz kesimlere, en başta kadın ve çocuklara yöneltiliyor.

Dünyayı çocuklar için daha yaşanabilir bir ortama dönüştürmek için silahlara ve şiddete hemen şimdi “dur” demek gerekiyor. Türkiye’de durum korkunç ve çocuklar için tek çıkış yolu var; o da barış.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa