30 Eylül 2017 00:15

Deplasman golü

Deplasman golü

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Pek meşhur bir repliktir: Arthur Conan Doyle, hafiyesi Sherlock Holmes’a “Bir şeyi gizlemek istiyorsan onu herkesin göreceği bir yere koy!” sözünü söyletmiştir. Komplo teorileriyle dolu kainat sistemimizin o replik sonrasında ölümü gösteren düz çizgiyi çekmiş olması gerekiyor eşyanın tabiatı gereğince. Ancak neler, tabiata uygun gelişiyor ki?

Geçen hafta bu satırlarda Kayseri Erciyesspor’un 11 sezonluk süreçte geldiği noktayı özetlemiş, maçlarına çıkamaz duruma gelen köklü kulübün geldiği noktanın aslında “Basit bir deplasman masrafıyla açıklanamayacak kadar derin” olduğunu ifade etmiştim. Olayın derinliği, aslında 3. Lig’e uzaklıktan ibaret. Her şey o kadar net ve ortada ki…

Çok kısa ve sıkıcı olmayan bir özetle şunu belirtelim evvela: Günümüzde 3. Lig, üç gruplu bir sistemle oynansa da bundan 30 yıl öncesinde 12 şampiyon çıkarabilen bir sisteme sahipti. Zira 12 gruptan oluşan 3. Lig’de, özellikle bölgesel anlamda birbirine yakın takımlar aynı gruplarda yer alıyordu. Bu sistem, şimdinin Bölgesel Amatör Ligi’nin mantığı.

2000’li yıllara girdiğimizde grup sayısı azaltılmış ancak ‘bölgesel’ mantığı değişmemişti. Derken 2000-2001 sezonunda sekiz grupla oynanan 3. Lig, 2001-2002 sezonunda beş gruba düştü. 2003-2004 sezonunda dört gruba düşürülen 3. Lig; 2008-2009 sezonunda kademe, klasman ve yükselme grupları şeklinde şekillendirilerek günümüzdeki sistemin ilk adımları atıldı. Birbirine lokasyon olarak yakın sayılan takımlardan ibaret 5 ‘kademe’ grubunu ilk iki sırada bitiren toplam on takım ‘yükselme’ grubunda; geriye kalan takımlar ise grupları sabit kalmak (Ama sadece ilk iki takım eksilmek) kaydıyla ‘klasman’ grubu maçlarına başlıyordu. Sonrasında playoff maçları oynanarak 2. Lig’e yükselecek takımlar netleştiriliyordu. Bu sistemde, TFF ilk kez o zamana dek ağırlıklı olarak bölgesel bir zihniyetle tasarladığı grupların takımlarını, hem de en başarılı olanlarını, bir araya getirmişti. Haliyle, bu sistem günümüzdeki sistemin demo versiyonu gibi bir şeydi.

2010-2011 sezonu başlamadan önce TFF bir toplantı gerçekleştirdi. Demo sürüm, çok başarılı olmuştu ve tam sürüme geçilmesi gerekiyordu. Ancak kulüplerin çok net ve insani bir itirazı vardı bu uygulamaya. Bölgesel oynanan ligde, deplasman masrafları kulüpler için fazla ağır değildi doğal olarak. Ancak kabataslak bir hesapla, o dönemler profesyonel liglerde olan Diyarbakır Kayapınar Belediyesporun grubundaki rakibi İstanbulspor ile oynamak için maçtan en az bir gün önce İstanbul’a gelmesi ve haliyle konaklaması gerekiyordu. Oysa aynı Kayapınar’ın, bir sezon önce gittiği en uzak deplasman Hatay deplasmanıydı. Otel masraflarının azlığı bir yana, benzin hesabı yapılırsa aradaki fark da net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Kulüplerden gelen bu olumsuz tepki neticesinde TFF bir karara vardı. O dönemler iktidar partisinin Maltepe ilçe başkanı olan Atilla Üstündağ ile konuşuldu. Otelleri ve taşıma şirketi olan Atilla Üstündağ, faturaları TFF’ye kesme şartıyla tüm 3. Lig kulüplerinin konaklama ve taşımasını üstlendi. Fakat bu birliktelik, sadece üç sene sürdü.

Maltepe teşkilatının yönetiminin değişmesi ve logosunu dahi çizdiği partisinden uzaklaştırılması sonrası Üstündağ sezona girilmesine iki hafta kala TFF’ye sponsorluk anlaşmalarını tek taraflı feshettiğini bildirdi. Sonrasını az çok biliyorsunuz. Mardinspor deplasmana kırık dökük bir otobüsle geldiği Kocaelispor maçı öncesi otel masraflarını karşılayamadığı için futbolcular otobüste yatmak zorunda kaldı. Diyarbakırspor keza, ağır giderleri karşılayamadı. Hatta gün geldi, küme düşmesi garantilenmiş takımlar sırf ‘Masraf olmasın’ diye son iki deplasman maçlarına çıkmadı!

Kayseri Erciyes’in bugününü veya UEFA arenasında mücadele etmiş bu takıma ‘kaderdaş’ olacak diğer takımların yarınını analiz ederken 2013 sezonunda herkesin ortasına bırakılan o bombayı görmemiz şart. Kendi inisiyatifimizle görmezsek, tarih gösterir elbet.

HAFTANIN MAÇ TAVSİYELERİ

2. Lig:  Pendikspor-Bandırmaspor
1 Ekim Pazar - Saat 15.30

Şimdiye dek oynadığı beş maçtan sadece 3 beraberlik çıkaran ve sondan üçüncü sıraya konuşlanan İstanbul temsilcisi, sahasında beş haftada 3 galibiyet alarak playoff hattının son sırasında yer alan Bandırmaspor’u ağırlıyor. İki renktaş kulübün mücadelesini ilginç kılan ise Pendikspor’un iç sahada maç kaybetmemesi, Bandırmaspor’un ise deplasmanda hiç beraberlik tatmaması.

3. Lig:  Yomraspor-Kemerspor 2003
1 Ekim Pazar-Saat 14.30

Yola Tekirova Belediyespor olarak başlayan ve yakın geçmişte adını Kemerspor 2003 yapan mavi beyazlı Kemer temsilcisi 3. Lig 1. grupta namağlup liderliğini sürdürüyor. 2010 yılında BAL’da başlayan mücadelesinde ilk sezonunda averajla şampiyonluğu kaçıran, ikinci sezon bir puan farkla ikinci sırada yer alıp playofftan elenen, üçüncü sezonunda küme düşmemek için playout oynayan, dördüncü sezonunda da playofftan elendikten sonra beşinci sezonunda bir puan farkla şampiyon olan Yomra ekibinin profesyonel liglerdeki serüveni de benzer düzensizlikte gidiyor. İlk sezonunda beş puanlık farkla kümede kalan Yomraspor geçtiğimiz yıl ligi güvenilir bir konumda tamamlamıştı ancak bu yıl ilk beş hafta neticesinde grubunun son sırasına demir attı. Kısacası, bir liderin grubunun son sırasına yapacağı deplasman maçı iki takım için de gergin geçeceğe benziyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...