27 Eylül 2017 00:15

İşçi Temsilciliği ve İşçi Konseyleri-2: Denetim şart ama kim tarafından

İşçi Temsilciliği ve İşçi Konseyleri-2: Denetim şart ama kim tarafından

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Geçen hafta bireysel iş yasasının güvence altına aldığını ileri sürdüğü işçi haklarının tamamının işverenlerin insafına kalmış olduğunu örnekleri ile özetlemiştik.

“İş yasası neden uygulanmıyor?” sorusu işçilerin bana, benim de işçilere uzun süredir sorduğumuz bir soru. Ben yasayı anlatınca işçiler, “Bu anlattıklarınız bizim işyerimizde yok, yasa bizim işyerimizde uygulanmıyor” diyorlardı. Bana en çarpıcı gelen örneklerden birisi, işe girerken işçiye bir işveren vekilinin “Bizim piyasada çalışma süresi haftada 54 saattir” demesiydi. 

İşçilere, iş yasasını uygulatmak için, uygulamak için ne yapmak gerekir dediğim de aldığım yanıt “denetlemek gerek, denetim yok” oldu.

İşçilerin çok büyük bir kısmı, neredeyse tamamı, denetimsizlikten yakınıyordu. İşçilere göre etkili bir denetim iş yasasının uygulanması için zorunluydu.

Çalışma yaşamı devlet tarafından denetlenmiyor. 

Halen yürürlükte olan 4857 Sayılı İş Yasası’nın 7. bölümü, 91-97. madde arası 6 maddede (97 dahil) çalışma yaşamının nasıl denetleneceği düzenlenmiştir.

4857 Sayılı Yasa’nın 91-97. maddelerine göre çalışma yaşamını devlet denetlemekle yükümlüdür. Devlet adına bu denetim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerince yapılacaktır.

Ayrıca 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın 24-27 maddeleri uyarınca işyerlerinin işçi sağlığı iş güvenliği açısından denetimi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı ve “iş sağlığı ve güvenliği yönünden teftiş yapmaya yetkili” bakanlık iş müfettişlerince yapılacaktır. 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişleri 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası ve 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Yasası uyarınca da işyerlerinde inceleme yapmak, iş ve işlemleri teftiş etmekle görevlidir. 

İş müfettişlerinin denetim görevlerinin kapsamı ise oldukça geniştir. İşyerlerinin denetimine ilişkin ILO’ya rapor hazırlamaktan, bakan emri ile idari soruşturma açmaya, teknolojik gelişmeleri takip edip, bu gelişmelere göre yapılması gereken mevzuat değişikliklerini önermeye kadar geniş bir yelpaze içerisinde görevleri yönetmelikte sıralanmıştır. Birkaç örnek vermek gerekirse:

Teftiş, inceleme ve soruşturma yapmak, işsizlik sigortası açısından işyerlerini incelemek, kayıt dışı istihdamla mücadele etmek, denetim yapmak, kayıt dışını tespit ettiğinde ilgili kurumlara bildirmek, gerekli tedbirleri önermek, çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izlemek. Çalışma şartları, çalışma ortamı, çalışma ilişkileri, iş kazaları ve meslek hastalıkları, kayıt dışılık, iş sağlığı ve güvenliğine yönelik ihlaller ve benzeri risk kriterlerine dayanarak işyerleri ve sektörler düzeyinde analizler yapmak; müfettiş sayısı ve kurulun diğer kaynakları göz önünde bulundurularak denetlenecek sektörleri her yıl için belirlenecek esaslara göre sınıflandırmak suretiyle riskli sektörlerdeki işyerlerinin denetimine öncelik vermek… devam ediyor.

Tüm bu görevleri yapması istenen denetimle yetkilendirilmiş müfettiş sayısı ise 2017 yılında sadece 873 kişidir.

Bu 873 iş müfettişine çalışma yaşamı ile ilgili doğrudan denetim görevi verilmeyen tek alan sosyal güvenliktir. Çalışanların sosyal güvenlik haklarının uygulanıp uygulanmadığının denetimini 5510 Sayılı Yasanın 59. maddesi uyarınca, Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) “denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları” yerine getirecektir.

İşyerlerinin sadece yüzde 1,2’si denetlenebilmektedir. 

İş yerlerinin denetimlerine ilişkin bizim ulaşabildiğimiz en yeni resmi veri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2015 yılı çalışma istatistiklerinden oluşmaktadır. Buna göre:

Tablo 1. 2015 Yılı Bakanlık Kayıtlarına Göre Denetim Yapılan /Yapılamayan İşyeri Sayısı

Kaynak: ÇSGB 2015 Çalışma Hayatı İstatistikleri ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı verileri esas alınarak tarafımızdan hazırlanmıştır.

Kaynak: ÇSGB 2015 Çalışma Hayatı İstatistikleri ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı verileri esas alınarak tarafımızdan hazırlanmıştır.

2016 yılında toplam işyeri sayısı 1 milyon 710 bin 243’tür. Aynı yüzde ile denetim yapıldığını kabul etsek, 2016 yılında da denetlenebilen işyeri sayısı: 1 milyon 710 bin 243* yüzde 1,2=20 bin 523 olacaktır. Bu durumda denetlenemeyen işyeri sayısı da 1 milyon 710 bin 243-20 bin 523 =1 milyon 689 220 olmaktadır.

Denetim yetkisine sahip toplam iş müfettişi sayısı 2017 yılında 873 kişidir.

2016 yılındaki işyeri sayısını esas aldığımızda bir iş müfettişine düşen işyeri sayısı 1 milyon 710 bin 243/873  = 1959 işyeridir.

Bir iş müfettişi sadece 52 hafta tatilinde ve genel tatil günlerinde çalışmasa, bunun dışında hiç yıllık izin kullanmadan sürekli çalışsa, bir yılda çalışma günü 297 gündür. Bir iş müfettişinin bir işyerini ortalama dört günde denetleyebildiğini kabul edersek, yılda denetim yapabileceği işyeri sayısı en fazla 74 işyeridir.

Yani bir iş müfettişinin bir yılda denetlemesi gereken işyeri sayısı 1959, denetleyebileceği işyeri sayısı ise sadece 74 işyeridir.
Bir iş müfettişi senede 74 işyeri denetleyebildiğinden, (müfettiş başına düşen işyeri sayısını 1959 işyeri olarak sabitlesek dahi) 26 yılda bir işyeri denetimden geçecektir.

2015 yılında işçilerin sadece yüzde 15’i denetim gören bir işyerinde çalışmıştır.

Kaynak: ÇSGB 2015 Çalışma Hayatı İstatistikleri ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı verileri esas alınarak tarafımızdan hazırlanmıştır.

Bu koşullarda 26 yılda bir denetim geçirme olasılığı olan bir işyerinde, devlet denetimi ile iş yasasının uygulanmasını beklemek, hayal dahi değildir. Evet çalışma yaşamını devlet denetleyecektir. İlgili bakanlık Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıdır. Bakanlığın 2017 yılı itibarı ile denetim yetkisi olan iş müfettişi sayısı sadece 873 kişidir. Bu 873 iş müfettişi işyerlerinin sadece yüzde 1,2’sini denetleyebilmektedir. 2015 yılında 1 milyon 740 bin 187 işyerinden sadece 21 bin 304 işyeri denetlenebilmiştir. 2015 yılında 13 milyon 999 bin 398 sigortalıdan sadece 2 milyon 207 bin 548 kişisi yani sadece yüzde 15,77’si müfettişle muhatap olan bir işyerinde çalışmıştır. Bir işyerinin müfettiş görme şansı matematiksel olarak 26 yılda birdir. Yapılan denetimlerin ne kadar kaliteli olduğuna ne kadarında derinlemesine bir inceleme yapılabildiğine, ne kadarında işverenin belgelerle perdelediği gerçek çalışma koşullarına ulaşılabildiğine hiç değinmiyorum. Anımsayalım, bireysel iş yasası işçi haklarının en azını gösteren yasadır. İşçilerin en azı gösteren yasadan yararlanmalarını sağlayacak devlet denetimi, dışsal denetim işlememekte, işletilmemektedir.  İşyerlerini, bireysel iş yasaları açısından denetleyecek içsel bir denetime gereksinim vardır. Bu içsel denetimi yapacak olan kurum işçi temsilciliği ve/veya işçi konseyleridir.  İşçi temsilcileri içsel denetimi nasıl yapabilirler, hukuki dayanakları var mıdır, işyeri sendika temsilcilerinden farkları nelerdir, sorularının yanıtlarını haftaya tartışalım.

*, ** http://www.tepav.org.tr/tr/haberler/s/4040 İn. T. 24.09.2017

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...