CHP, parti politikasını değiştirmekten yargılanır mı?

CHP sokağa çıktı, müesses nizama göre günaha girdi…

Krallar ve soytarılarının şimşeklerini üstüne çekti…

Bu ahval ve şerait içinde…

Başlığı, şom ağızlılık sayanlara derim ki…

Sorana değil, sordurana bakın.

Öfkeniz geçtiyse izah edeyim; nereden çıktı bu, CHP parti politikasını değiştirmekten yargılanır mı, suali?

CUMHURİYET’İN BAŞINA GELDİ

Cumhuriyet gazetesinden meslektaşlarımız ayı zamanda ne ile itham ediliyor?

İddianamede “suç”larına delil olarak ne gösteriliyor?

Mealen:

‘Gazetenin yayın politikasını değiştirmek..’

‘Cumhuriyet’i geleneksel Atatürkçü çizgisinin dışına çıkarmak ve bu suretle…’

İşte Cumhuriyet’in başına musallat edilen bu garabet zihnime soktu, başlıktaki soruyu…

Tabii bir de “Devleti kuran partiye yakışıyor mu, böyle sokağa çıkmak” diye özetlenebilecek, CHP’yi ayıplayan “yorum” ve demeçler…

Hasılı…

Erdoğan’ın direktif dozundaki, “Savcılar sizi de çağırırsa şaşmayın” sözünü de hatırda tutunca…

Adalet Yürüyüşü boyunca şüpheler kurcalamaya başladı:

İster misiniz şimdi de CHP’ye parti politikasını değiştirmekten (de) dava açılsın…

Deli saçması hanesine kaydedip geçmeyin…

DİKTATÖRLÜK “HUKUK”UNUN OLAĞAN AKIŞINA UYGUN DEĞİL Mİ?

Tedirgin sorumu yabana atmayın… derim.

Zira ‘Diktatörlüğe Karşı Adalet Yürüyüşü’nün de vurguladığı üzere…

Saray’ın adalet pratiğinin olağan akışına uygun, böyle bir ‘suç’ isnadı…

“CHP parti politikasını değiştirerek, kurucu ideolojisi Atatürkçü çizgiden sapmış, ülkenin geleneksel siyaset tarzının dışına çıkarak müesses nizamı bozmaya teşebbüs etmiş…”

Elbette ağzımdan yel alsın ama bu gibi uydurma, icat edilmiş suçlarla insanlar işinden aşından edilmiyor mu?

Tutsak edilip, rehineler olarak ‘cezaevi’ tabelalı toplama kamplarında tutulmuyor mu?

Kaldı ki…

AKP-Saray iktidar personeli kurgusal ifadelerimi aslında zikredip duruyor…

İktidar medyasında ve yanaşması Aydınlık da yazılıp çiziliyor…

ADALET KERVANI TAM DA BU ŞARTLAR

SEBEBİYLE YOLA DÜŞMEDİ Mİ!

Öyleyse…

CHP’yi baskılamak için bu tazyikin süreceğini öngörebiliriz…

Doğu Perinçek’ten Rıza Zelyut’a… 

“CHP, Atatürkçü asıl sahiplerine teslim edilsin” yazılamaları sağanağa dönüşebilir…

Bittabi Cumhuriyet gazetesine kayyum atansın kampanyası başlatan Saray’ın medya mürettebatı da solo yapar…

Ahmet Kekeç’ten Cem Küçük’e, Ersoy Dede’den Melih Altınok’a…

Bilumum lejyonerler, “CHP Atatürkçülere verilsin” nakaratına eşlik eder…

“Biz eski CHP’yi ne kadar da seviyorduk… Özledik beeeh” türküsü çığırırlar…

Çığırıyorlar…                                                               

ADALET KERVANINI YOLDAN ÇIKARMAYA DÖNÜK TAZYİKLERE KARŞI DİK DURMA SINAVI

Saray ve bilhassa CHP tabanına seslenme kabiliyeti olan kişi ve çevreler, önleyemedikleri yürüyüşün talep ve bileşimini kontrol altına almaya çalıştıkları aşikâr.

Saray ve Perinçekgiller, Adalet kervanını, diktatörlük limanının dingin sularına demir atması için uğraşıyor…

Ana muhalefeti sokaktan çekme doğrultusunda manevralar yapıyorlar...

Milliyetçi şoven rüzgâra tutulan CHP tabanını kışkırtmak dahil…

Bu uğurda hiçbir masraftan kaçınmayacaklarını, bel altı vuruş başta, ellerinden gelen gelmeyen her yola başvuracaklarını biliyoruz…

CHP yönetimini bekleyen en büyük yakın sınav da bu tazyike gösterecekleri direnç olacak.

CHP liderliğinin başka yere bakmasına lüzum yok. Adalet Yürüyüşü pratiğine bakarak, duruş ve koordinatlarını tespit edebilir.

CHP, HDP İLE YAN YANA GÖRÜNME KOMPLEKSİNE KAPILMAMALI

CHP, tam da Saray ve aparatlarının çizdiği fasit daireyi terk edebildiği, dayatılan siyaset tarzının dışına çıkabildiği için sözüne kulak asılır hale geldiğini unutmamalı.

Muhalefette umutlar yeşerirken, CHP Liderliği galiba en çok şunda zorlanacak:

Laik demokrat kitle ile Kürt muhalefetin yan yana gelmesi meselesinde…

Esasen 7 Haziran ruhunu canlandıracak böyle bir yönelişin emareleri uç vermeye başladı…

Saray’ı ve nasyonal sol yanaşmalarını da en çok bu tedirgin ediyor.

CHP yönetimi bu minvalde muhtemelen dozu artacak açık örtük baskılanmaya göğüs gerebilmeli…

Ne derler, kompleksine kapılamadan, demokratik Kürt muhalefetine elini uzatabilmeli…

Özgür ve demokratik bir ülkede, bir arada yaşama arzusunu canlandırmak adına…

‘HAVUZ’DA ARİTMETİK YAMUKLUK

Yine gösterdiler:

Politik pozisyona göre yok sayılan, eğilip bükülerek yamultulan hakikate, rakamlar da dahil… miş.

Kılıçdaroğlu’nun Maltepe Mitingi ekseninde Saray gazetelerini inceleyerek bunu ispatlamaya çalışacağım.

***

Adalet Mitingi sonrası “Kaç kişi” tartışmasıbaşla(tıl)dı…

Meraktan değil elbette...

Anlam ve önemini perdeleme maksatlı…

‘Adalet’ eksenli eylemlilik sürecini yok saymaya ant içmiş AKP-Saray ve medyası bu kez de mitinge katılımı küçültme peşine düştü.

Dilipak’tan Gökçek’e, Parti devletinin İstanbul Valisi’ne…

Adalet Mitingi’ni başarısız ilan etme hevesine kapıldı…

Harita Mühendisleri Odası, ölçüp biçip, ulaştıkları bilimsel sonucu açıkladı açıklamasına ama…

(http://t24.com.tr/haber/harita-ve-kadastro-muhendisleri-odasi-maltepe-mitinginin-katilimci-sayisini-acikladi,413603)

İktidar zevatı için fark etmez.

Zira sayı saymayı bilmediklerinden değil, bizatihi hakikatin farkında oldukları için ürktüler…

GOEBBELS REJİMİ

‘Adalet’ kervanını itibarsızlaştırma kampanyasının devamı mahiyetinde hareket ettiler…

“Azıcıksınız ya, azıcıksınız ya…” mızıkçılığına saplandılar…

Hele o neredeyse ‘Maltepe Meydanı zaten avuç içi kadar yer’ demeye varan beyanlar…

Çok komik(!) oldular çook…

Müptezelliklerine şahit olunca  arşive girmek şart oldu…

AKP’nin Maltepe Mitingi’nin aritmetiğini Saray medyası nasıl yapmış/vermiş?.. ona baktım…

9 Temmuz (2017) Mitingi’ne en cömerdi 170 bin verirken, üç yıl evvelki Erdoğan’ın Maltepe Mitingi’ne “Milyonları”, “2.5 Milyon vatandaş”ı sığdıramamış…

Nasıl?

Şöyle…

Buyurun:  

Cumhurbaşkanlığı seçimi dönemi…

4 Ağustos 2014… İstanbul Maltepe…

Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingi…

Saray medyası bakın o gün Erdoğan’ın Maltepe mitingine katılım sayısını, nasıl hesaplamış, kaç kişi olarak vermiş:

YENİ ŞAFAK

Manşet: “Milyonlar uğurladı”

Spot: “İstanbul M0altepe’de toplanan 2 milyonu aşkın coşkulu kalabalık, dün Erdoğan’ı Çankaya’ya uğurladı.”

SABAH

“Demokrasi tarihimizin en görkemli mitingi” mührünü/logosunu taşıyan manşet:

“2.5 milyonkişi köşke uğurladı”

Kimi?

“Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan”ı…

Nerede?

“İstanbul-Maltepe”de.

TAKVİM

Manşet:

“34 RTE 12”

Manşet yanına iliştirilmiş:

“… Maltepe’deki mitinge 2,5 milyon kişi akın etti.”

Altta da “2,5 milyon”u alan meydan hakkında bilgi verilmiş:

“Maltepe Meydanı 171 futbol sahası büyüklüğünde deniz doldurularak inşa edildi. 1 milyon 200 bin metre karelik İstanbul’un en geniş miting alanı elde edildi. İlk mitingi de

Başbakan Erdoğan yaptı.”

AKŞAM

“Sevdam İstanbul” manşetinin üstünde, rakamı veriyor:

“2 milyonu aştı”

Kim?

“Cumhurbaşkanlığı seçimine bir hafta kala… Başbakan Erdoğan…”

Nerede?

“… 2 milyonu aşkın İstanbullunun hıncahınç doldurduğu Maltepe’de…”

GÜNEŞ

Manşet: “Vasiyetim İstanbul”

Alt başlık: “Erdoğan, Başbakan olarak İstanbul’a veda ederken 2 milyon kişiye seslendi...”

Nerede?

Spot: “Erdoğan tarihi kalabalığın toplandığı Maltepe’de konuştu…”

AKİT

Manşet: “Rekor: 2.5 milyon”

Spot: “Erdoğan… Yenikapı’da 1.5 milyon vatandaşın katıldığı mitinden sonra, dün de Maltepe’de 2.5 milyon vatandaşın katıldığı mitingle, kendisine ait rekoru, yine kendisi kırmış oldu.”

STAR

“Maltepe Erdoğan” mühürlü/logolu manşetin üst başlığı:

“Yenikapı’daki 1.5 milyonluk katılım rekoru Maltepe mitinginde kırıldı”

Spot:

“Maltepe’de 2 milyon kişi ‘Milletin adamı’ diye haykırdı.”

ADALET MİTİNGİ… SARIMSAKLASAK DA MI…

Sonuç şu:

**

Peki bu Saray neşriyatları, aynı meydanda, Erdoğan’ın miting yaptığı Maltepe Miting sahasında yapılan, insanların ancak göğüs güğüse durabildiği Adalet Mitingi’ni nasıl verdi?

Tek bir cümle ile söylemek gerekirse, tam da ara başlıktaki gibi…

Sayfalarına baktım. Yazı işlerinde yaşanan çaresiz tedirginliği hissettim...

Ne yapacaklarını bilemez vaziyette, adeta sarımsaklasak da mı saklasak… ruh halleri yansımış sayalarına…

Misal Sabah Gazetesi…

Mitingin ertesi günü, 10 Temmuz 2017 tarihi nüshasına bakıyorum…

İlk sayfa, Adalet Mitingi’nden bihaber…

Milyonların adalet çığlığına dair tek satır dahi yok…

Pardon. Düzeltiyorum. Sayfanın dibinde var.

Adalet kervanını itibarsızlaştırmaya dönük alelacele hazırlandığı her haliyle sırıtan bir haber var:

“15 yaşındaki Gazi Ömer. Kılıçdaroğlu bizim sayemizde yürüyebildi”

Kılıçdaroğlu yürüdü de ne oldu? diyecek Sabah okuru merakını gidermek için sayfalarda arkeolojik kazıya girişmeli…

Dikkatli ve gözleri iyiyse, 18. sayfanın dibine merceğini tutabilir:

Yürüyüş ‘taşımalı’ mitingle son buldu

Başlık bu…

Haberin dibinde 7 muhabirin (*) ismi var…

Saymaya kalktım… Galiba muhabir başına 7 satır filan düşüyor…

Sabah hakikati yok sayarken tek bir şeyi ihmal etmemiş:

Tayyip Erdoğan’ın yakıştırması, “sözde ‘Adalet Mitingi’” ibaresini…

Sabah böyle de diğerleri?..

Ikınmışlar…

Anlaşıldı?

Pekala…

Bunlar gazete değil, Saray’ın propaganda aygıtı derken haksız mıymışız?

---------

(*)Sabah’ın mitinge 7 muhabir yollamasını neye yormalı?

Muhabirlere sipariş edilen, “Bakın şunlara odaklanın… Şöyle kareler istiyorum”lar ne idi acaba?

Bilemeyeceğiz…

Ama belli ki miting aleyhine kullanılacak bir haber, görüntü çıkaramamışlar…

AKP ÖRGÜTLERİ YOKTU Kİ, “TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ŞOVU” DA NEREDEN ÇIKTI?

Yeni Şafak’n Maltepe Mitingi haberinin spotunda yer alan bir ifade ilgimi çekti.

“… Kılıçdaroğlu… Enis Berberoğlu için başlattığı... [yürüyüş]” ibaresi değil…

Hayır buna şaşırmadım; şerbetliyiz…

Sabah’ın papağan gibi Erdoğan’ı tekrar etme niyetiyle sarf ettiği “sözde adalet yürüyüşü” nitelemesi bir yana…  

Güya kamu kuruluşu AA, TRT dahil, Saray medyası 25 günlük yürüyüşü hep böyle servis etti…

Yeni Şafak’ın söz konusu spotunda “… terör örgütlerinin şovuna dönüşen yürüyüş” iddiasına takıldım…

Takıldım… Çünkü bir gün ben de katıldım Adalet Yürüyüşüne…

Keza Maltepe Mitingi’nde de vardım…

Herhangi bir AKP örgütüne rastlamadım…

Bu halde… Yeni Şafak, “terör örgütü şovunu” nerden çıkardı anlamadım…

Acaba gübre saçma, yollara mermi dökme nevi “reisçi protestoları mı kast ediyor, çıkaramadım…

SARAY TV’LERİ O ‘CILIZ’ MİTİNGİ

NEDEN İZLEYİCİSİNDEN SAKLADI Kİ!

Hani sormadan edemeyeceğim:

Madem Adalet Mitingi’ne çok cılız katılım oldu…

Beklenilen rakamlara ulaşılamadı…

Milyonlar Maltepe’de buluşamadı…

(Kağıt üstünde, güya kamuya ait) TRT, A Haber vesaire… Medyanın ekseriyetini oluşturan Saray’ın TV kanalları neden canlı yayınla bu fiyaskoyu Türkiye’ye duyurmadı…

Gazetelerine neden Kılıçdaroğlu konuşurken alandan bir fotoğraf koyamadı?

AA neden polis duvarı arkasında kalan tek başına Kılıçdaroğu fotoğrafı servis etti?..

Neden?