Şafağa kazınmış manifesto!
Fotoğraf: Envato
Toplumsal dinamiklerin biriktirdiği değişim rüzgârlarının adeta fırtınaya dönüşerek hayata aktığı bir dönemdi 1960’lı yıllar...
Ülke kendini yeniden arıyordu.
60’ların devrimci gençliği de bu fırtınalı arayışın içinde, ona yön vermeye, hız katmaya çalışıyordu. Gençlik hareketi, kendi doğal mecrasından taşıyor, kentlerde işçilerle, kırlarda köylülerle tanışıyordu.
Tartışıyor, kafa yoruyorlardı genç devrimciler.
Özetle şu soruya yanıt arıyorlardı:
Ne yapmalı, nasıl değiştirmeli?
Dramatik sonlarıyla efsaneleşen, gençlik heyecanıyla kahramanlık yapan ‘asiler’ değildiler ama. Toplumsal arayışın öne çıkardığı sorumlulukları üstleniyorlardı. Ve aslında tarihin kendilerine yüklediği ‘sıradan-insani’ görevleri yerine getiriyorlardı sadece. 68’in anti emperyalist gençlik hareketinin içinde olmak, bir devrimci genç için ‘olmazsa olmaz’ bir pozisyondu o fırtınalı iklimde. Amerikan bayraklarını yakmak, Amerikan filosunun askerlerini Dolmabahçe’den kovalamak, Filistin kamplarında İsrail siyonuzmine karşı savaşmak... Ya da, ‘bağımsız ve demokratik bir ülke için’ üniversite işgalleri, ders boykotları... Hepsi de bu mütevazı sorumluluğun doğal gerekleriydiler.
Ve onlar, sonuçta katledilmelerine, hapislere atılmalarına rağmen bu insanlık görevini hiç ihmal etmediler. O görev ve ‘görev yeri’ hiç terkedilmedi!
Dün 6 Mayıs’ta, bütün halklardan gençlerin bir şekilde andığı, isimlerini dillendirdiği Deniz, Yusuf ve Hüseyin hâlâ oradalar işte. Onların yurtseverlik ve enternasyonalizm, devrim ve sosyalizm ideallerinin 45 yıl sonra da dillendiriliyor oluşu, Denizlerin görev başında oluşlarını gösterir. ‘En uzun koşu’dur çünkü, sürmektedir!
Rastlantı olabilir mi hiç; Deniz’in bugüne kalan fotoğraflarının çoğunda o hep ayakta ya da yürüyor haldedir. Teşbihte hata olmaz, bitmez bir yürüyüşte gibidir.
Deniz’i hep yürüten o koşullar bugün de sürmektedir işte. Devrimciliğe uyanan gençlerin ‘Deniz olunmalı’ şiarını öncelikle ve özellikle sahipleniyor oluşunun nedeni de budur.
...
Koşullar değişmedikçe toplumsal hafıza kapılarını açık tutuyor ve oradan Denizler akıyor yaşamımıza. Basit bir ‘simge’ meselesi değil yani.
Kürtleri kendisinden bilen, halkların kardeşliği diyen, demokrasi ve özgürlük arayan bir anti emperyalizmin içindeydi Denizler. Ki Kürt gençlerinin onları “ortak tarihimizin sembolleri” diye bellemelerinin sırrı da bu değil midir zaten?
Bugün Ankara’da Karşıyaka mezarlığında yatan Denizler’i, 45 yıl sonra, Silopi’nin Karşıyaka Mahallesi 715’inci sokağındaki yoksul evlerinde uyurken ‘devlet dersi’nden katledilen 7 yaşındaki Muhammet ile 6 yaşındaki Furkan kardeşlerin kaderine bağlayan da budur.
45 yıl önce Denizler, o son soluklarına doldurdukları sözlerle çizdikleri yol haritasında, bugün zırhlı panzerle ezilmiş Muhammet ve Furkan kardeşlerinin geleceğine de işaret ediyorlardı.
Bakın son sözlerine, Muhammet ve Furkan da vardır, onlar olmazsa olmaz demişlerdir!
Yaşamlarından ve son nefeslerinden bize kalan vasiyetin köşe taşlarından biri halkların kardeşliği ve ortak mücadelesi ise; Muhammet ve Furkan’dan “feragat” ederek Denizleri anmak olmaz, en azından eksik kalacak demektir.
...
Son sözleri, ön sözümüzdür.
Devrimimizin ön sözünde, onların şafağa kazınmış son sözleri yazar!
- İstanbul seçimi, sazan sarmalı ve Zana’nın trajedisi! 29 Mart 2024 19:51
- Solun ayarını seçimler mi bozuyor, yoksa ayarlar bozuk mu zaten? 09 Temmuz 2023 04:40
- Sosyalistlerin muaf olma hali ya da kaybeden sadece "Burjuva muhalefeti" mi?! 25 Haziran 2023 01:55
- Yenilmek de direnerek olsun, teslim olarak değil! 21 Mayıs 2023 04:40
- 1 Mayıs notları ve 14 Mayıs imkânı 07 Mayıs 2023 02:19
- Tarihi seçimler ve solda sekterlik halleri 30 Nisan 2023 04:17
- ‘Ayşe Teyze’ler, Mahirler varken, seccade konsolidasyonu yeter mi? 09 Nisan 2023 04:56
- Ayhan Bilgen’in ‘yapıcı muhalifliği’ ve bir tür ‘itirafçılık’ hali! 02 Nisan 2023 04:48
- Şapkadan çıkan Erbakan ile ‘bize pusu kurdular’ diyen pusucu nereye koşuyor? 26 Mart 2023 04:40
- 20 Mart’a denk düşen ‘tesadüfler’ ve bir zorunluluk 22 Mart 2023 04:49
- Değişim enerjisi, kuyudaki Akşener ve ‘kazanacak aday’a ilişmek! 12 Mart 2023 10:16
- Yarattığı enkazın altında kalan Akşener’in tarih bile olamama hali! 05 Mart 2023 04:53