09 Şubat 2017 00:52

Perinçek haklı… ama tersi de doğru

Perinçek haklı… ama tersi de doğru

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Çok taze. Önceki gün (8 Şubat 2017) yaşandı. Unutmuş olamazsınız. Olayımızı biliyorsunuz.
Devlet Bahçeli, malumu ilan etti:
Mevzubahis olan Perinçek ise “Kesinlikle Sayın Erdoğan’ı tercih edebileceğimizi herkes bilmelidir” dedi.
Bakar mısınız şu tesadüfe… Cevap Pekin’den geldi. Doğu Perinçek, topu göğsünde indirdi ve şut:
“Erdoğan’ı tercih etseler, Doğu Perinçek’i tercih etmiş olurlar.”
Vaay!
Soru:
Bahçeli neden Perinçek’e çakarak Erdoğan’a hizmet aşkını tazeledi?
Kıskançlık mı?
Payı var mı bilmiyorum… Sebep şu olabilir mi? 
Perinçek ve Aydınlık’ın Bahçeli’yi eleştirerek MHP tabanını etkileme çabası…
Perinçek’i mutlu edecek cevap kesinlikle bu olmalı… 
Fakat bence aktüel sebep şu:
Bilhassa Aydınlık’ta, “ülkücü” kökenli Selahattin Önkibar’ın eski defterleri açması… Bahçeli’yi  MHP tabanı karşısında zor durumda bırakacak yayımlar yapması… 
Bu ihtimali güçlendiren kanıt:

ERDOĞANCILARA SESLENMEK İÇİN “ERDOĞAN’A DOKUNMAYALIM” TAKTİĞİNE DİKKAT
Önkibar’ın yazdıklarından biliyoruz… Bahçeli’yi hayli terletecek iddiaları içeren Önkibar’ın kitabı daha yayımlanmadan, matbaadan çıkmadan yasaklandı!
Diyerek bu faslı geçelim.
Bahsi geçen Bahçeli-Perinçek atışmasının gösterdiği hazin gerçeğe, Tayyip Erdoğan hegemonyasının aldığı boyuta dikkat çekelim…
Referandumda Erdoğan sever AKP tabanına seslenme ihtiyacını yarattığı anlaşılır hassasiyet sebebiyle RT Erdoğan eleştiri ve teşhirinden uzak durulmasının(*) tehlikesine işaret edelim: 
Tayyip Erdoğan’ı tartışma dışı tutarak “hepimizin” milli lideri postuna oturtmak…
RTE hegemonyasına yaygınlık ve derinlik kazanmasına imkan sunmak…

ERDOĞAN FARKINDA DEĞİL AMA O ASLINDA VATAN PARTİLİ
Nitekim Doğu Perinçek’in yaptığı da bu.
Şöyle ki:
Aydınlık’taki yazılarından biliyoruz. Perinçek’e göre Erdoğan’sız bir iktidar mümkün değil. 
Erdoğan –en azından şimdilik- aşılamaz en kudretli siyasi güç. 
Bu halde ne yapılacaksa onunla yapılacak. Perinçek’in yapması gereken de Erdoğan’ı etkilemek, ona istikamet vermek. 
Doğu Bey’e bakılırsa o  da bunu yapıyor ve dahası bunu başardığına inanıyor.
İnanıyor, derken benim yakıştırmam değil. Kendi ifadesi.
Misal. Pekin’de Bahçeli’ye seslenirken ne dedi:
“Erdoğan’ı tercih etseler, Doğu Perinçek’i tercih etmiş olurlar. Çünkü Sayın Erdoğan’ın başında bulunduğu Adalet ve Kalkınma Partisi, birçok konuda Vatan Partisinin Genel Başkanı Doğu Perinçek’in savunduğu siyasetlere gelmiştir.”
Perinçek’in Erdoğan’ı da yanına çektiği o siyaset:
“İkinci İstiklal Savaşı…”
“Vatan savaşı…”
Sahiden de Erdoğan’ın hayli zamandır kullandığı retorik bu.
Dahası Erdoğan bütün içinden geçtiğimiz siyasal süreci bu retorik ve icaplarına göre şekillendiriyor.
Hedefine tam da Perinçek’in kendi hanesine yazdığı bu söylem ve pratikle yürüyor… Önüne çıkanı dümdüz ediyor.

SARAY SAVAŞI DEĞİL ‘VATAN SAVAŞI’
Peki Erdoğan yaptıklarıyla iyi mi ediyor?
Perinçek’e göre elbette. 
Çünkü ona göre söz konusu olan “Vatan Savaşı”(**) ise gerisi teferruattır…
O ‘teferruatları’ Perinçek de eleştiriyor (gibi) icabında lakin ‘Vatan savaşı” uğruna sineye çekmeye de hazır…
Seslendiği kitleye, Kemalistlere, ulusalcılara da bunu empoze ediyor…
Hatta daha ötesini yapıyor.  

ULUSALCILARI SARAY’A PEŞKEŞ ÇEKİYOR
Perinçek, Saray hesabına Kemalistleri teskin etme fonksiyonunu üstlenmiş görünüyor.
‘Kemalist devrim tamamlanıyor’ retoriği bu görevin ifasında kullanılan anahtar slogan. 
Kemalistlere zerk ettiği ana yatıştırıcı…
Eğitimden yargıya… Gerici, yobaz uygulamalar tersini söylese de…
Olan bitene, iktidarın ajandasına uygun atılan dinci adımlara bakan Kemalistler Perinçek’in yazdıklarının tam aksini görseler de…
Adım adım antilaik, dinci faşist sistemin ağlarını örmede altın vuruşa hazırlandığına yaşayarak tanıklık etse de…
Perinçek, ağır devlet adamı pozlarında, sıradan vatandaşın/Atatürkçünün anlayamayacağı imasının sisleri altına gömdüğü “Kemalist devrim ilerliyor” vaadine gizemli hava vermeye devam ediyor…   

ONA GÖRE ‘İYİ ŞEYLER OLUYOR’
Ve Perinçek Aydınlık’ta şöyle yazabiliyor:  
İyi şeyler oluyor (8 Eylül 2016)
Doğu Perinçek, Aydınlık’ta okur ve yandaşlarıyla paylaşır mutluğunu:
“Üç yıl önce bunların olabileceğini düşünebiliyor muyduk” (15 Ocak 2017)
Der… Saymaya başlar… 
Mesela:
“ABD’nin TSK ve polis içindeki silahlı gücü bir gecede ezilecek ve mensupları hapislere tıkılacak. Gladyo temizlenecek.” (15 Ocak 2017)
Yine Perinçek’e göre mesela…
“AKP ve MHP’ye oy veren milyonlarca yurttaş… ABD emperyalizmini lanetleyecek.” (15 Ocak 2017)
Gururla sunar:
“Bütün bu uygulamalar, AKP yönetiminde hayata geçirilmektedir.” (15 Ocak 2017)
Doğu Perinçek kefil olur:
“Bütün bu uygulamalar, Kemalist Devrimi tamamlama programı kapsamındadır.” (15 Ocak 2017)

SARAY’A KEFİL
Saray/AKP’nin sadece bugününe değil, geleceğinde de kefildir Perinçek:
“Yaşanan süreç 2017, 2018 ve 2019 için neler vaat ediyor, Türkiye nereye gidiyor? (…)
 Bu yıl, gelecek yıl ve sonrasında olacaklar da bellidir. Türkiye’nin mecburiyetleri yürürlüktedir. Türkiye’nin dinamikleri harekete geçmiştir. Yani kimilerinin yıllardır, “Olmaz, olmaz” dedikleri olacak!” (15 Ocak 2017)

(*)Kılıçdaroğlu’nun referandum sürecinde “Erdoğan karşıtlığı yapmayacağız” beyanı, bu duyarlılığı yansıtıyor. Perinçek mi? “Laiklikten söz etmeyin” diye tembihlediğini hatırlatamam yeterli mi?
(**) Perinçek’e göre İkfidarın içeride dışarıda Türkiye’yi sürüklediği savaşı “Saray’ın savaşı” olarak nitelemek, ABD emperyalizmin söylemine ortak olmaktır… Tıpkı “Diktatör Erdoğan” demek gibi. 


Türkiye gerçeği Perinçek’in çizdiği tabloya sığmıyor

Pekala hayat ne diyor?
Perinçek’in dediği gibi “İyi şeyler oluyor” mu? 
Doğu Perinçek’in, Kemalistleri Saray hegemonyasına ikna etmek istediği gibi mi ilerliyor süreç.
Perinçek’in iddialarını kısa haber turu ışığında Türkiye gerçekliği ile karşılaştıralım…
Buyurun…
Perinçek: 
“Tayyip Erdoğanların son iki yılına bakarsak, Atatürk’e teslim olma sürecine girmişlerdir”(21 Haziran 2016)

MÜFREDAT SİL BAŞTAN...EVRİM TEORİSİ VE ATATÜRK YOK
“Milli Eğitim yıllar sonra ilkokul, ortaokul ve lise müfredatını sil baştan düzenledi. “Atatürkçülük” kavramı sosyal bilimler derslerinin müfredatından tamamen çıkarıldı, Atatürk’ün işlenişinin kapsamı daraltıldı. Bakanlık ayrıca ders programından Darwin’in “Evrim teorisi”ni de çıkardı. (13 Ocak 2017)
Perinçek:
“Bütün bu uygulamalar, Kemalist Devrimi tamamlama programı kapsamındadır.” (15 Ocak 2017)
“Yeni [Müfredat] taslak ile çocukların dini gün ve bayramlara katılmaya istekli olması sağlanacak.” (13 Ocak 2017)

15 TEMMUZ MÜFREDATTA
“15 Temmuz darbe girişiminin ardından 1. sınıftan itibaren “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” çocuklara anlatılacak ve… “ (13 Ocak 2017)
Doğu Perinçek:
“Bu süreç Atatürk devrimleriyle tamamlanacak.” (3 Eylül 2016, hürriyet.com.tr)
Eğitim Sen:

MÜFREDAT İMAM HATİPLEŞTİRİLİYOR (18 Ocak 2017)
Perinçek:
“Başbakan Binali Yıldırım özetledi: Atatürk’ün 2023 hedefine yürüyoruz” (21 Haziran 2016
Eğitim Sen: 

BAŞKANLIK SİSTEMİNE UYGUN BİR MÜFREDAT
“Başkanlık sistemi ile değiştirilmeye çalışılan ‘yeni rejim’e uygun bir müfredat yapısı oluşturulmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır.” (18 Ocak 2017)
‘Küçük gelin’ ders kitaplarında (14 Ocak 2017)
Perinçek:
“24 Temmuz 2015 tarihinden bu yana Atatürk Devrimine teslim olmuşlardır.” (21 Temmuz 2016)

HULUSİ AKAR VE HAKAN FİDAN’DAN SİYASAL İSLAMCI NURİ PAKDİL’E EV ZİYARETİ (30 Ocak 2017)
“Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la birlikte, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı söylemleriyle bilinen, siyasal İslamcı Yazar Nuri Pakdil’i evinde ziyaret ettiler.”
“Pakdil, 1923’teki cumhuriyetin ilanını ‘değerlerimizden kopma dönemi’ olarak nitelendirmişti.”
“Pakdil, ‘Atatürk’e karşı mısınız’ sorusuna da ‘Ben firavun karşıtıyım, beni okuyanlar kimi kastettiğimi bilir’ yanıtı vermişti.”

Perinçek:
“ABD’nin TSK ve Polis içindeki silahlı gücü bir gecede ezildi. Gladyo temizlendi.” (25 Temmuz 2017)
Sözcü’den Saygı Öztürk: 
“Akar’ın, Fidan’la Pakdil’in evine gitmesi, ‘Kozmik Oda’ günlerini hatırlattı. Nuri Pakdil’e gizli bilgi ve belgeleri aktarmakla suçlanan o albay, Kozmik Oda’ya girilmeden önce [15 Temmuz’dan tutuklu general] Mehmet Dişli’yle buluştu.” (3 Şubat 2017)
Peki Perinçek’in savundukları arasında  hiç mi doğru yok?
Hakkaniyet ölçülerimiz böyle düşünmemize müsaade etmez.
Misal. Perinçek şu cümlesinde sonuna kadar haklı:
“Bütün bu uygulamalar, AKP yönetiminde hayata geçirilmektedir.” (15 Ocak 2017)


HAFTAYA: 
Her zamanki günümüzde, Çarşamba günü, Perinçek üzerinden biraz daha devam edeceğim…
-Referandum’da ‘hayır’ çağrısı yapan Perinçek’i, Saray/AKP ile iltisaklı göstermek haksızlık mı?
-Perinçek, Erdoğan’ı Vatan Partisi çizgisine getirdim diye böbürlenirken, Erdoğan kendi ajandasına uygun, son hedef doğrultusunda altın vuruşa hazırlanıyor olabilir mi? 
-ABD karşıtlığı, antiemperyalist olmanın yeter koşulu mu?
ABD karşısında Rus/Çin emperyalizmini savunmak neomandacılık değil mi?
-Son günlerde ‘üst akıl’ın tedavülden kalkmasının da gösterdiği gibi Erdoğan, muradına erer de Trump’la kanka olursa, Vatan Partisi programından çıkmış mı sayılacak?
-Perinçek’i –ve tabii Erdoğan’ı- eleştirmek Amerikancılık mı?    

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa