Amcaoğlu oldukları için değil işçi oldukları için aynı yaşta öldüler
Fotoğraf: Envato
Gürkan Ağaç ve Fuat Ağaç amca çocukları... Her ikisi de 28 yaşında iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirdi.
Gürkan Ağaç; 28 yaşında, 2012 yılı eylül ayının son günü işe girdi. 2012 yılı 7 Aralık’da henüz daha iki aylık işçiydi. Saat 16.30’da zeminden 9 metre yükseklikte bulunan tavan vinci raylarındaki çatlağı kaynak yapması kendisinden istendi. Çatlak olan vinç rayları ile tavan arasındaki mesafe 110 cm olduğundan çömelerek çalışmak zorunda kaldı.
Gürkan kaynak yaparken, vinç operatörü vinci hareket ettirdi. Vincin hareket etmesi nedeniyle Gürkan’ın kafası çatıda bulunan profil demirlere çarptı ve kafası parçalanan Gürkan yaşamını yitirdi.
Soruşturma sırasında işyerinde yoğun gürültü olmasına rağmen haberleşmenin bağırarak ve işaretleşerek yapıldığı, işçilere telsiz verilmediği tespit edildi.
Bilirkişi raporunda; Gürkan’ın karanlıkta yerden 9 m yükseklikte çömelerek çalışmaya zorlanmadan, “Sepet içinde ve sepetin yükseltilmesi veya indirilmesi şeklinde hareket eden platform kontrollü bir personel yükseltici ile çıkarılması” imkanı sağlanmış olsaydı yaşamını yitirmeyeceği değerlendirmesi yapıldı.
Yani kaza tarihinde ortalama fiyatı 40 TL olan iki telsiz alınıp, birisi Gürkan’a birisi vinç operatörüne verilseydi, işveren 80 liralık bir maliyete katlanmış olsaydı Gürkan Ağaç bugün ölmeyecekti. Gürkan’ın yaşamasının işverene maliyeti sadece 80 TL idi.
Üstelik Gürkan Ağaç üç yıllık evliydi. Yaşamını yitirdiği tarihte iki yaşında olan oğlu Uygar Ağaç bugün altı yaşında ve babasını anımsamıyor. Eşi, Gürkan öldüğünde henüz 26 yaşındaydı.
Gürkan Ağaç’ın davası sonuçlandı. Ceza davasında işveren vekilleri “taksirle adam öldürme”ye neden olmaktan yargılandı. Cezaları alt sınırdan verildi ve ertelendi.
İşverenin ödemeye mahkum edildiği maddi tazminatın tahsilinde sorun çıktı. Dava içerisinde davalar açıldı ve ancak bu yazıyı yazdığım gün “19 Aralık 2016” tarihinde bu tazminat tahsil edilebildi.
14 Aralık’ta Gürkan Ağaç’ın babası beni aradı. Ben dava konusunda bilgi vermeye hazırlanıyordum, benim konuşmama fırsat vermeden kendisi soruları sıralamaya başladı:
- Sivas’tayım, birazdan otopsiye çağrılıyorum, dikkat etmem gereken şeyler neler?
diye sordu.
Dondum kaldım. “Ne oldu?” diyebildim.
- Yeğenim, biraderimin oğlu Fuat Ağaç’ı Geminbeli tüneli inşaatında kaybettik,
dedi.
İnternete girip Fuat Ağaç ve Geminbeli yazdım, aşağıdaki haber çıktı:
"Zara-Suşehri karayolu üzerindeki Geminbeli tüneli inşaatında bugün saat 17.30 sıralarında göçük meydana geldi. Tünelde çalışan işçilerin üzerine kopan taş ve kayalar düştü.
Göçük altında kalan 28 yaşındaki Fuat Ağaç, 40 yaşındaki Cihan Dursun ve 40 yaşındaki Mehmet Coşgun, yaralandı. Diğer işçiler tarafından göçük altından çıkarılan yaralılar, ambulanslarla Zara Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Başından yaralanan Fuat Ağaç, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.”
Gürkan Ağaç ve Fuat Ağaç iki amcaoğlu...
İkisi de 28 yaşında iş cinayetlerine kurban gitti.
Gürkan Ağaç ve Fuat Ağaç’ın babaları iki kardeş; her ikisi de çocukları işçi olduğu için evlat acısı yaşamak zorunda kaldı. Gürkan Ağaç’ın babası oğlunun acısını, oğluyla aynı yaştaki yeğeni Fuat Ağaç’ın da iş cinayetine kurban gitmesiyle bir kez daha iliklerinde hissetti.
Gürkan Ağaç’ın geride iki yaşında oğlu kalmıştı; Fuat Ağaç’ın ise üç yaşında bir kızı öksüz kaldı.
Bu iki çocuk büyüyecek. Yaşıtları gibi, yaşıtlarıyla birlikte yaşama ilişkin bir sürü şey öğrenecekler. Ancak yaşıtlarından farklı olarak; onlar büyüdükçe artan babasızlığın acısını, bu acıyla baş etmeyi öğrenmek zorunda kalacaklar.
Eminim birileri, “İki amca oğlunun da kaderi birmiş” diyecek; “Kader, fıtrat...” diyecek.
Neden bu kader işçi olan, iş gücünü satmak zorunda kalan amca oğullarının ortak kaderi oluyor sorusu, ölüm haberleri içerisinde duyulmaz hale gelecek.
Olsun, biz yine de Şair Refik Durbaş’ın dizeleriyle soralım:
“...Ölüm hep bana,
Bana mı düşer usta?”
- Ücretli öğretmenler artık görülmek, haklarına kavuşmak istiyorlar 25 Eylül 2023 04:50
- Güvencesizliğe mahkum edilmiş öğretmenlik: Ücretli öğretmenlik 02 Ağustos 2023 04:14
- Harap olan gözeler 19 Temmuz 2023 04:11
- Güç-İktidar-Hak 12 Temmuz 2023 04:26
- Dayanışma-iyilik-yoksulluk ve sosyal politika 21 Haziran 2023 04:27
- Pes artık: Aile mahkemesi kararı ile sendikal faaliyetin engellenmesini de gördük 14 Haziran 2023 04:26
- Toplu iş sözleşmesi yetki belirleme süresi kısaltılabilir 07 Haziran 2023 04:25
- Sosyal zeka ve hakka saygı 24 Mayıs 2023 04:26
- Demokrasinin güzelliği budur bizim oğlan 17 Mayıs 2023 04:40
- Kanuna karşı hile ve esnaf kuryelik 10 Mayıs 2023 04:40
- Çalışan yoksulluğu ve sosyal iyilik hali 03 Mayıs 2023 04:09
- Kalben yakın olanlar: ‘Gulaça’ 26 Nisan 2023 04:36