15 Temmuz hakikati TAR(*)da dizili

Bizim Faruk (Eren) “Bana müsaade” demişti…
“Bir hafta TEOG kampındayız. Işık’la İnkılap tarihi çalışacağız.”
Geçen akşam aradım. Takıldım.
“Sakarya Meydan Muharebesi’ne geldiniz mi?”
“İlk kurşundayız,” dedi.
“Hasan Tahsin mi, bak anlatayım…” ukalalığıma fırsat vermedi…
“Yok bu başka ‘İlk kurşun’… ‘15 Temmuz’ çalışıyoruz...”
Şaşırdım… Arkadaşım devam etti…
“15 Temmuz gecesi ilk kurşunu kim attı?..Halis Demir hani…”
Roni Margulies ile Doğu Perinçek’in, “15 Temmuz Devrimi” selamlamasındaki isabete imrendim...
Meğer KPSS’de de benzer soru varmış…
Bizim Kurtuluş Savaşı anlatısındaki Hasan Tahsin’in yerini, Erdoğan rejiminin kuruluş “devrimi” muamelesi gören 15 Temmuz’da Halis Demir almış…
Öğrendim ki sahiden öyleymiş; yakıştırma değil…
15 Temmuz gecesi öldürülen Halis Demir, yeni rejimin Hasan Tahsin’i olarak tarihsel hafızaya inşa ediliyor-muş…

15 TEMMUZ, YENİ REJİMİN ‘İNKILAP TARİHİ’

İnkılap tarihi olarak 15 Temmuz tarihi…
İyi hoş da… Bi’de o muzır sorular… Nasıl desem, kuşkular olmasa…
Resmi “15 Temmuz Devrimi” tarihi inşasının tadını kaçıran huzursuz sorulardan bahsediyorum…
Hatırlarsınız Ertuğrul Özkök yazdı (*)… Hoş, ateşe değmiş gibi elini hızla çekse de…
-Sanki birilerine- “Ben artık yokum” mesajı verse de, Özkök, gayet sarih olarak özetlemişti “15 Temmuz Darbesi” sorularını…
Ha keza Saray’lıların eski yol arkadaşı Fehmi Koru’nun “15 Temmuz” dokundurmaları…

BİZ TEMKİNLE YAKLAŞIRKEN…

Elbette başkaları da var…
“Darbe tiyatroydu…” şekilli fevkalade ekstrem yorumları bi’kenara bırakarak sadeleştirirsek…   
Daha ilk günden gündeme oturan o hınzır sorunun odağında şu var:
İktidar, 15 Temmuz darbesini biliyor muydu?
Bu sütunu takip edenler hatırlar. “Mizansen kokusu” (26 Ekim 2016) başlıklı yazıda ben de kanaatimi paylaşmıştım.
Özetle, “Darbe tiyatro değildi. Fakat muhtemelen İktidar darbeyi biliyordu. Erken doğuma zorlayarak sakatladı…” filan demeye çalışıyordum…
Neye dayanarak?
Kimi emarelere yaslanarak, soruları takip eden akıl yürütme ile…

MEĞER SARAY’IN KALEMİ HER Bİ’ŞEYİ YAZMIŞ

Ne yalan söyleyeyim; o yazıda ifade edilen kanaatler törpüleye türpüleye o hale geldi…
“Acaba çok mu iddialı oluyor bu bilgi kırıntılarına dayanarak bunları ifade etmek” endişesi hep dürttü durdu…
Fakat gördüm… gördük ki, endişeye mahal yokmuş…
Meğer elin oğlu, Saray’ın gazetecisi 15 Temmuz’un geleceğini aylar evvel yazmış…
İktidarın darbe olacağını bildiğini döşenmekle kalmamış…  Darbecilerin “tar”da içtima vereceklerini bile bildirmiş…
Fehmi Koru’nun yerinde benzetmesiyle, ‘Nostradamus’ gibi mübarek...

FUAT UĞUR’DAN BAHSEDİYORUM

Ahmet Şık arşivden çıkarmasaydı, Fuat Uğur’un Türkiye gazetesindeki yazılarının kıymetini bilemeyecektik...
Ahmet Şık, sağ olsun.  Bizi, meslektaşlarını -iyi ki- mahcup etti de fark ettik…
O yazmasaydı hâlâ “İktidar 15 Temmuz’u biliyor muydu?” sorusu üzerinde tepinecektik…
Fakat Şık’ın gün yüzüne çıkardığı Fuat Uğur’un yazılarından sonra bu mevzunun pek spekülasyona gelir yanı kalmadı…
Pekala, hadi temkini elden bırakmayalım; “15 Temmuz darbesinden iktidar haberdar mıydı?” sualinde spekülasyon sahası, hakikatin lehine hayli daraldı.
Fuat Uğur öyle yazdı; iktidar darbenin olacağını biliyordu…
Fuat Uğur’un eski dostları Cemaatçileri uyarırken sarf ettiği cümleler böyle diyor.

‘DEVLET KOMUTA KADEMESİ HER ŞEYİ BİLİYOR’

Mesela şöyle yazmış Uğur(***):
“Tekrar cemaatçi kripto askerleri uyarıyorum…
Devlet ve komuta kademesi her şeyi biliyor ve suç işlemeye teşebbüs etmenizi bekliyor.” (Fuat Uğur, Türkiye Gazetesi, 21 Nisan 2016)
Uğur’un cümlesindeki “Tekrar” boşuna değil.
Nerdeyse aynı cümlelerle döne döne “tekrar”lıyor, uyarısını:
“Tekrar uyarmak gerekir ki Devlet onları izliyor. İstihbaratıyla, tüm silahlı kuvvetler hiyerarşisi olarak komuta kademesiyle, hükümetiyle, emniyetiyle, halkıyla, siyasetçisiyle, STK’larıyla bir bütün olarak devlet ‘suç’ işlemelerini bekliyor. Yani TAR üzerinde hizalanmalarını. Teker teker sayacaklar hepsini.” (Fuat Uğur, 21 Nisan 2016)
Fuat Uğur’un yazısı, adeta eski dostlarına hasredilmiş,
kötü yola düşmeyin yazısı.
Zaten başlık her şeyi anlatıyor:
“Cemaatçi askerlere son uyarı: Tavuk ‘tar’da sayılır! (*)”
Artık çok geç ama… Keşke “Cemaatçi askerler” Fuat Uğur’un “Devlet izliyor. Suç işlemeniz bekliyor” uyarısına kulak assalardı da sonu belli kanlı oyuna kalkışmasalardı…
---------
(*)Tar’ı da Cemaatteki muhbirinin ağzından Fuat Uğur nakletsin:
“Tar, odun demek. ’Tavuk ‘tar’da sayılır.’Bir Anadolu deyimi. Tavukların akşam kümese girmeden önce odunun üzerine çıkıp hizalandıkları anda çok daha kolay sayılabileceğini anlatır.”
(**) Bilhassa, Özkök’ün şu yazısı: Kafamı iyice karıştıran o tutanağı açıklıyorum, Hürriyet, 08.11.2016 
Ayrıca: 6 Kasım 2016
(***) Fuat Uğur’un aynı mesele üzerine Türkiye gazetesindeki şu yazılarına da bakılabilir:
(Özellikle) Cemaat’in “Hususiler”i darbe için Ankara’da toplandı, 2 Nisan 2016.
Başyaver’in tehdidi: Seni bir gün vuracağım, 19 Temmuz 2016.

SATIR ALTINDAN NOTLAR

BU BİR FUAT UĞUR HİKAYESİ…
BANA ‘O YAZILARI BEN YAZDIM’ DEDİRTEMEZSİNİZ!

Fuat Uğur, neredeyse adım adım yazmış 15 Temmuz darbesinin geldiğini.
Fehmi Koru ile hemfikirim; arkadaş hani haklı olarak öğüneceğine… Ziyadesiyle mutsuz olduğu intibaı veriyor…
Ne hikmetse adeta o yazıları ben yazmadım noktasına geldi…
Biraz da telaşa mı kapıldı ne!..
Zira Uğur, “Devlet darbe hazırlığını biliyor” yazılarından bahsedilmesinden o kadar rahatsız oluyor ki...
Henüz telegramla zihnimi kontrol eden Cemaat dikte etti bana o yazıları faslına geçmese de…
İşi artık “FETÖ” suçlamasına vardırdı…
Misal. CHP Fetullah Gülen’in argümanlarını devreye soktu (19 Kasım 2016) yazısı…
Uğur’a göre, Kılıçdaroğlu’nun, “İktidar darbeyi biliyordu”demesi, Fethullah’ın argümanıyla konuşmakmış…
İyi ama kardeş bunu yazan, hem de darbe gelmeden önce defaten yazan sen değil misin!
Evet ama o kayıtlardan çıksın istiyor…
Ahmet Şık’ın gün ışığına çıkarmasıyla “nostradamus” yanını…
O nafile bi’çabaya girdi, tevile başladı…
Sebep?
Fuat Uğur, iktidar Cemaatin darbe hazırlığında olduğunu biliyordu ve izliyordu, diye yazdı…
Uğur’un o yazdıkları Saray’ın 1 Temmuz anlatısı ile çelişiyor…

İKTİDARIN ANLATISINA GÖRE DİZAYN

Resmen inşa edilen “15 Temmuz” tarihini ve kurgusunu allak bullak ediyor…
Fuat Bey de yeni duruma adapte etme gayretinde neşrettiklerini…
Yanisi şu:  
Fuat Uğur, 15 Temmuz öncesinde yazdığı “iktidar darbeyi biliyordu” yazılarını, saray ve AKP’nin yeni “15 Temmuz” anlatısına/stratejisine göre revize etmeye uğraşıyor…
İktidarın, ancak enişteden öğrenilen “15 Temmuz” profiline ve halkın püskürttüğü darbe ile yeniden kurulan Türkiye politikasına uyumlu hale getirmeye çalışıyor…
Çabalıyor… çalışıyor… fakat sadece o kadar…
Patinaj patinaj… ötesi yok…
Bilirsiniz. Bataktan kurtarmayan patinaj daha da batırır…
Türkiye Yazarı Fuat Uğur’un durumu da farksız…
Battıkça batmış!..
O da AKP’nin en iyi savunma saldırıdır, basitliğine sapmış…
Cemaatin suç ortağı AKP’nin cemaat topunu CHP’nin sahasına atma hinliğine müracaat etmiş.
Hatırlarsanız bu hevesle basılan ilk tetik Sabah’ta Mahmut Övür olmuştu…
Şimdi de Fuat Uğur…

KILIÇDAROĞLU’DAN ÖĞRENMİŞ AMA ‘NASIL’ININ CEVABI YOK

Fuat Uğur, darbeyi bilmiyordum tefrikalarına başladı ama pek kabız…
Misal. Takip edebildiğim bu minvaldeki yazısının başlığı:  
“Darbe olacağını Kılıçdaroğlu’dan öğrendim”(19 Kasım 2016)
Hadi ya, diyesim geldi, merakla okudum…
Off ki of…
Neymiş… Cemaat itirafçısı, Uğur’un Cemaat Muhbiri Ümit, FETÖ’cü abisini provoke ederek ağzından laf almış..
“CHP halkı sokağa dökecek” demiş, abi…
O da ne!..
Cemaat abisinin dediği gibi, Kılıçdaroğlu halkı sokağa dökmeye çalışmasın mı!..
Neyse ki CHP’liler sağduyulu çıkmış da Cemaatin Kılıçdaroğlu vasıtasıyla kurduğu plan suya düşmüş…
Salak değil ya Fuat Uğur’un sayın muhbiri; hemen çakmış mevzuyu:
Kılıçdaroğlu darbeyi biliyordu…
Kılıçdaroğlu Cemaatçi  ya da iş birlikçisiydi..
Çözmüş işi o saatte, muhterem
Akla ziyan bu akıl yürütmeyi bi’yana bıraktım…
Yazının sağına soluna baktım bi’daha…
Iıı..
Fuat Uğur’un başlığa çıkardığı “Kılıçdaroğlu’dan öğrendim darbeyi” iddiası yine hava da…
Yani Uğur’un verdiği muhbirin onca yalan dolanına rağmen, Cemaat darbesini Kılıçdaroğlu’dan öğrendiğine dair hiç… ama hiçbir bilgi… kırıntısı şöyle dursun zerresi yok ki…
Hayal kırıklığı yaratacağının farkında olmalı ki…
Fuat Uğur,”Darbenin olacağını Kılıçdaroğlu’ndan öğrendim” (15 Kasım 2016) başlıklı yazısını şöyle bitirdi:
“Devamı gelecek.”

DEVAMINDA DA TOP ÇEVİRİYOR

Saray’ın trolü “Devamı gelecek” dediğine göre… Vardır bi’bildiği, dedim, patlatacağı “bombayı” beklemeye başladım…
Bekledim bekledim… Nihayet 4 gün sonra…
Fuat Uğur’un yazı başlığı:
“CHP Fetullah Gülen’in argümanlarını devreye soktu” (19 Kasım 2016)
Daha başlığa bakınca yazı ele veriyor kendini…
Fasa fiso olduğunu… Tırışkadan “argümanlar” ile top çevirdiğini anladım…

FUAT UĞUR, SORULARINI SIRALAYIP TÜYME, CEVAP VER DE ANLAYALIM

Fakat haksızlık etmeyelim. Fuat Uğur, yazısında meseleyi anladığını göstermiş…
(Fuat Uğur’un yazılarını deşenlerin) “Varmak istedikleri nokta şu” demiş…
Tam isabetle doğru soruları sıralamış:
“1- (Saray/iktidar-ea) Biliyorduysa neden önlemedi. Neden 247 vatandaş hayatını kaybetti ve binlerce kişi yaralandı?
2-En mühimi de bu yazılardaki bilgilerle iktidar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki illiyet bağı ne?”
Bravo!..
Fuat Uğur, zihinleri kurcalayan soruların –bi’kısmını-  sıralamış… da.. o kadar!..
Okur, haliyle soruların devamını bekliyor…
Fuat Uğur’nun kendi sorularını cevaplayacağını sanıyor…
Suallerinin aksini düşündüğünü yazdığına/hissettirdiğine göre…
Zihnimizi kurcalayan sıraladığı o soruları çürütmesini bekliyoruz…
Iııı…  Hiç cevap yok… Tek satır dahi…
Soruyu ortada bırakıyor… Vınnn!..
Yine “FETÖ” sopası sallama ucuzluğuna sapıyor…
Neymiş…
Meğer bu soruları sormanın “alt okuması” şuymuş:
“Neden bu darbe önlendi de on binlerce FETÖ’cümüz işinden gücünden oldu ve cezaevlerine girdi, binlercesi yurt dışına kaçmak zorunda kaldı?”
Bak Fuat Uğur! “alt okuma” kısmına geliriz bilahare…
Biz senin darbeyi haber veren yazılarının üstünde duralım…
Yine yazdıklarının arkasında değilsin…
Savunma adına yazdığın cümlelerde, isabetle belirlediğin kendi sorularına da sahip çıkamıyorsun…
Cevap ver…
CHP’yi, Kılıçdaroğlu’yu hele ömrü Cemaati teşhir etmekle ve Fethullahçılarla mücadeleyle geçmiş sol muhalefete “FETÖ” sıçratma ucuzluğunu bi’kenara bırak…
Sorduğun sorularına cevap ver…