26 Ekim 2016 01:00

Mizansen kokusu

Mizansen kokusu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ak milisler sosyal medyadan mütemadiyen silahlanma çağrısı yapıyor…
“Reis için ölürüz de öldürürüz de” naralarından geçilmiyor…
E tabii uğruna baş konulan “reis” de boş duracak değil ya…
O da sonuna kadar “savaş”çı.
Tuttuğu yolun başka kapıya çıkması mümkün mü!?
“Kerkük, Musul geçmişte bizimdi. Tarihe bakın.” (22 Ekim 2016) feveranını koparıyorsan, savaşmayı kafaya koymuşsun demektir.
Netekim öyle de yapıyor; yapacak…
Saklamıyor zaten: “Tribünden izlemeyeceğiz.”
Ya?
Emperyal patronların izinden gitmeye pek hevesli..
Bilinir; ABD, bilhassa neocon’lar ülke güvenlik sınırlarını Afganistan’dan Irak’a, Asya’dan Ortadoğu’ya kadar uzatır…
Neredeyse evrende kendisinden habersiz taş kımıldasa, ABD’nin güvenliğine tehdit sayar.
Bizimki neyse ki o kadar uzun boylu düşünmüyor.
Asya’dan, Afrika’dan Osmanlı bakiyesi memleket isimleri ansa da, -şimdilik- güvenlik kuşağımızı Ortadoğu ile sınırlıyor.
Hoş o da pek ‘sınırlı’ değil ya... Suriye’den 5 bin kilometre, Irak’tan Kerkük, Musul… İn aşağı doğru; kim tutar…
Hani cep delik cepken delik dolaşırken, aha şuralar buralar hep dedeminmiş, amcam kumarda kaybetmiş cakası satanlar vardır ya…
O hesap…

ADI ‘DARBE ARAŞTIRMA KOMİSYONU’ AMA…

Müflis bakkal misali eski defterleri karıştırırsan, Osmanlı’nın 20 milyon kilometre (öyle diyor) toprağının peşine düşersin elbet…
Fakat sanırım küçük bi’hata yapılıyor:
Cumhuriyet Türkiyesi’ni tasfiye etmekle Osmanlı’yı ihya etmek aynı anlama gelmez.
Yeni Enver Paşa’lığa soyunanlar, yıktığıyla da kalabilir…
Maazallah, konu komşu topraklarına yayılma hülyalarıyla coşarken, Anadolu’da büzülmeye zorlanabilirsin.
Diyecektim…
Buradan hareketle bi’şeyler yazmayı planlıyordum.
Fakat o serzenişi görünce fikrim değişti.
TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Üyesi CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, fena patlamış:
Sanki gizli bir el çalışmayı engelliyor (BirGün, 24 Eki 2016)
Belli ki ahali duysun ve icabını yapsın istiyor.
Halkımızın eşref saati geldi mi, kestirmesi zor.
Lakin ben Aykut Beyin beyanlarının üstünde durmak istiyorum.
Zira Erdoğdu iddialı olduğu kadar hayli netameli noktalara işaret ediyor.
Merak edenler göz atabilir: ()
Buraya sadece Erdoğdu’nun, pek çok kişinin hissiyatını dillendirdiğini düşündüğüm o kuşkusunu alacağım:
“AKP’nin darbe girişimiyle ilgili sakladığı ve açığa çıkmasından çok korktuğu gerçekler var gibi. Adil Öksüz’ü, enişteyi, MİT’i açıklayamıyor.”
Diyor… Ve ilk günden beri kafaları kurcalayan o soruyu soruyor:
“Darbe önceden biliniyor muydu?”
Biliniyor mu?
“Hâlâ cevapsız.”
Muamma!..
İleride 15 Temmuz’un tarihini yazacaklar bu soruya da cevap arayacaklar.
Fakat bana kalırsa, geçecek zamanı da düşünürsek,  çok zorlanmayacaklar.
Zira daha şimdiden alametler belirdi…
Peş peşe yeni doneler ortaya çıkıyor.
Yok, araştırmacıların marifetlerinden bahsetmiyorum.
Varsa da en azından ben habersizim.
İktidar kaynaklı sürümlerden söz ediyorum.
Ortaya çıkan kimi veriler üstünden dahi bazı sonuçlara ulaşmak mümkün gibi.
Deneyelim…
Mesela…

EĞER O İDDİANAMEDEKİ BİLGİLER DOĞRUYSA

Belli ki ihtiyaç hasıl olmuş…
Ahali gevşemesin, mahkemelere hazırlansın istenmiş; sızdırmışlar:
İktidarın maiyetindeki Akşam gazetesi geçen pazar manşetten, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ilk iddianamesinden pasajlar yayımladı:
Hazırlanın asker oluyoruz (23 Ekim 2016)
Çarpıcı bilgiler vardı…
İlgimi çekenlerden ikisini dikkatinize sunayım:
“Polis Muhammet I.ın telefonunda ‘ABD’den haber var, Erdoğan’a darbe yapılacak’ altında da 15 Temmuz’a ait takvim yaprağının kayıtlı olduğu tespit edildi.”
“Eyüp İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli İshak E. WhatsApp grubundan asker fotoğrafı paylaşarak “Yarın kamuflajları hazırlayın, asker oluyoruz” şeklinde mesaj paylaştı.”
Bunlar AKP maiyeti Akşam’ın 23 Ekim 2016 günlü nüshasında yayımlanan haberden…
Nasıl ama!?..
Alt edilecek darbe gelişinden belli değil mi!?

POLİSLER SOSYAL MEDYADA DARBE DAVULU ÇALMIŞ AMA…

Karakol polisi WhatsApp’tan bildiriyor:
“Yarın kamuflajları hazırlayın, asker oluyoruz”
Bittabi askerlik hatırası fotoğrafını ilave ederek…
Bi’diğeri, Muhammet polis, adresi bile veriyor:
“ABD’den haber var, Erdoğan’a darbe yapılacak”
Daha ne desin!.. Ne yapsın!..
Ayağa düşmüş darbenin ayakçıları bağıra çağıra bildiriyor ama İktidarın 1 Numarası eniştesinden öğreniyor, akşamüstü darbesini…
Düşünün sıradan karakol memurları…
Darbe yandaşı polisler devletin gözünün kulağının üstünde olduğu sosyal medya üzerinden adrese teslim ‘Yarın darbe var’ bildiriminde bulunuyor…
(Sahi darbeciler de darbe günü iletişimi WhatsApp üzerinden sağlıyorlardı, değil mi!?)
Ama MİT ve Genelkurmay başkanları dahil kimse duymuyor/bilmiyor darbenin geldiğini…

RUSYA DA ‘DARBE HAZIRLIĞINI HABER VERDİK’ DEMİŞTİ

Hadi bırakalım bilumum tekniklerin kullanıldığı metotlara rağmen istihbarat alınamadığını…
Rusya’nın “Darbe hazırlığını haber verdik” açıklamasını da geçelim…
Elinde MİT antetli dosyayla Beyaz TV’de Rasim O. Kütahyalı, FB Başkanı Aziz Yıldırım’a neye dayanarak “şantaj” yaptı? (24 Ekim 2016, http://t24.com.tr/video/rasim-ozan-kutahyalidan-aziz-yildirima-mit-dosyali-tehdit,3570)
WhatsApp yazışmalarına…
Kütahyalı MİT’in elinde olduğunu iddia ettiği belgeleri sallarken diyordu ki:
“15 Temmuz’da bütün adamların… WhatsApp’a neler yazdılar Aziz Yıldırım!”

YILDIRIM’IN WHATSAPP KAYDINI TUTAN MİT, ‘DARBE YAPILACAK’ MESAJINI GÖRMEMİŞ Mİ?

Erdoğan’ın Kütahyalı’sı, ‘devletin elinde olan’ WhatsApp yazışmalarına dayanarak, “Aziz Yıldırım ve çetesi FETÖ’cülükten dolayı 2017’de cezaevine girecek!” tebligatını yapıyor…
Peki Kütahyalı’nın sözcülüğünü yaptığı Saray devleti sadece “Aziz Yıldırım ve çetesinin” WhatsApp yazışmalarının kaydını mı tutmuş?
Aynı devlet, Polis Muhammet’in WhatsApp’taki “ABD’den haber var, Erdoğan’a darbe yapılacak” mesajını görmemiş mi?
Darbecilerin WhatsApp üzerinden yaptıkları “O tank buraya, şu uçaklar oraya” yazışmalarını da mı pas geçmişler…
Sosyal medyadaki yazışmalardan Erdoğan’a hakaret davaları yakalayan Saray istihbaratçıları, “darbe yapıyoruz” çığlıklarına denk gelememiş…
Vah vah…  

VERİLER DARBEYİ BİLİYORLARDI ŞIKKINI İŞARET EDİYOR

Şuraya varıyorum:
bana öyle geliyor ki…
Şimdiye kadar ortaya çıkanları… Bunlara dayanarak yapılan yorumları… Paylaşılan bilgileri… akıl yürütmemeleri, bi’kenara bıraksak dahi…
Akşam gazetesinin andığım son yayımladığı darbe girişimi iddianamesi haberini baz alarak konuştuğumuzda…
Bende -de- yine aynı kanaat oluşuyor:
Recep Tayyip Erdoğan ve iktidarının darbe girişiminin yapılacağından haberinin olmaması mümkün değil!.. Gibi.
Evet… Darbenin İktidarın hazırladığı mizansen olduğunu iddia edecek halde değilsek de, her geçen gün daha da net ifadelerle şunu söyleyebiliriz:
Üç gün önce ya da üç saat evvel…
15 Temmuz darbe teşebbüsü, Erdoğan ve iktidarınca biliniyordu.
Ve hatta belki de erken doğuma zorlanarak -iyi ki- sakat bırakıldı, darbe…
Giderek kuvvetlenen hissiyatım bu.
Hatta o kadar ki…
Mesele ileriki bi’tarihte, Erdoğan’ın zor şartlarda yaptığı intibaı uyandıran, “Darbeye karşı milletim meydanlara” çağrısı yaptığı CNN Türk’ün ve Telgrafçı Hamdi rolündeki kanalın Ankara temsilcisinin, AKP kurmaylarıyla yakın ilişkisinden ötürü tercih edildi, bilgisi ortaya çıksa şaşırmam.
Bravo, çeker… Hepimize yutturulan iyi mizansen… idi… derim.

SATIR ALTINDAN NOTLAR...

“IVIR ZIVIR”

Tekstil Fabrikatörü, İşveren Sendikası Başkanı HalitNarin, 12 Eylül darbesini özetleyen o sırıtmasıyla tarihe geçmişti:
İşçileri kastederek, “12 Eylül’den önce onlar gülüyor, biz ağlıyorduk, Şimdi gülme sırası bizde.”
TayyipErdoğan da ‘Narin’ce ifade etti, OHAL perspektifinden iktidarının kullanım süresinin kıymetini:
“Şimdi öyle bir şey var mı?.. Grevdi, boykottur, ıvır, zıvır bir şey var mı? Yok.”
Erdoğan,”ıvır zıvır” sözlerini, muhtarlara konuşurken sarf etti. Ama mesajı kapitalistlereydi şüphesiz…
Patronu olduğu AKP İktidarının burjuvazi nezdinde neden muteber olması gerektiğini anlatıyordu…
Burjuvaziye “sevildiğini bil…” derken Erdoğan, İktidarının sömürücülerden yana sınıf karakterini, partisinin hangi sınıfın hizmetinde olduğunu itiraf ediyordu… Yine.  
Sualim AKP’li ya da AKP’ye oy veren/verecek seçmene, Tayyip Erdoğan meftunu işçilere:
Talepleriniz uğruna işyerinde yemek ya da servisboykotu yapmak ya da insanca yaşam yolunda greve gitmek, sizin için hak mı, yoksa“ıvır zıvır” mı?
Ben soruyorum… Siz de sorun bakalım…
Fabrikada tarlada… İşyerinizde arkadaşınıza, bilhassaAKP’li işçilere sorun; Erdoğan’ın “ıvır zıvır”ına katılıyor musunuz?
Erdoağan’ın küçümseyerek tehlikeli sayıp reddettiği gibi grev “ıvır zıvır” mı, emekçinin patronlara karşı hak mücadelesi aracı mı?
Eğer Tayyip Erdoğan’ın savunduğu gibi grev “ıvır zıvır” ise grevci işçi de “ıvır zıvır” olmaz mı?
Karar vakti:
Muhammet usta… Büşra… Rabia Hanım…
Erdoğan’ın “ıvır zıvır”ı mısınız, işçi sınıfı mı?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...