Hemşerimin kan testi

Belediye Meclisi toplanır.
Meclis üyeleri heyecanlıdırlar, çok önemli bir karar alacaklardır, hata yapmamaları gerekmektedir.
Öneri sahibi söz alır, adı geçen kişinin hangi nedenle ilçe hemşeriliğinden çıkartılması gerektiğini Orta Asya’dan Ayasofya’ya uzanan bir coğrafya akışkanlığının tarih sürecine oturttuğu milli kültür kesitinde, alkışların ruhlara nakşettiği gururlandırıcı, gururlandırırken ağlatan anlatımıyla telif hakkı istemeksizin ebedi edebiyatın ya da edebi ebediyetin arşivselliğine açıklar.
Adı geçen kişiye olan kinini kendisinden istendiği yönde oy kullanmak gibi bir ulvi görevin kutsallığında eritmeye çalışan yerli tv dizi kahramanı görünümlü beyefendi, “hata yapmayalım” der; “bizim hemşerilerimiz her yerleriyle, her yönleriyle, her an ve her daim Türk’türler, Türk kalmışlardır ve ebediyen Türk kalacaklardır. Onun için iki durumu saptamamız gerekiyor. Birinci durum, adı geçenin Türk kökenli olduğu söylense de Türk olmadığının kanıtlanmasıdır. İkinci durum, adı geçenin ilçemiz hemşerisi olmadığı söylense de ilçemiz hemşerisi olduğunun kanıtlanmasıdır. Çünkü biz ancak hemşerimiz olup Türk olmayanları hemşerilikten çıkartabiliriz.”
“Kolay iş” der öneri sahibi, “kan testi yaptırırız, genlerinden Türk olmadığı ama buna rağmen sehven hemşerilerimizden addedildiği anında anlaşılır.”
“Durun, durun” diye ayağa fırlar en siyasi kültür ve beceriye sahip meclis üyesi, “arkadaşlar, biz yıllardır vatandaşlığı tartışırken Türk kavramı bir ırkı ya da etnik kökeni ifade etmez, herkesi kavrayan bir tanımdır diyoruz; şimdi adı geçenin Türk olup olmadığını kan tahliliyle belirlemeye çalışırsak, kendimizle ters düşmez miyiz? Düşmanlarımız bunu kullanmazlar mı?”
“Ne var bunda?” diye çıkışır öneri sahibi, “Böylece kan tahlilinden Türk vatandaşı olmadığı anlaşılmıştır deriz.” “Genler vatandaşlığı da gösterir mi?” “Göstermez mi?” “Yahu genlerimiz vatandaşlık dairesi arşivi mi?” “Yok, Resmi Gazete arşivi!” “Bunu bir bilene, Diyanet İşleri Başkanına soralım” “O kurumun Başkanlığı Sünni Müslüman Türk geni işlerine bakar; ilçemiz işlerinden pek anlamaz.” “Adalet Bakanı’na soralım, hem ilahiyatçı, hem hukukçu, hem siyasetçi, hem Bakan, hem bizden…” “O da olmaz, çünkü beyefendi ayrımcılığa karşı, ‘Bizim dönemimizde genler hiçbir zaman ayrımcılık yapmamıştır’ der, çıkar işin içinden.” “Biyoloji öğretmenine soralım.” “Sakın ha! O öğretmen evrimci görüşten; ben bir keresinde sormuştum da, bizim ırk dediğimiz, etnik köken dediğimiz farklılıklar biyolojik birimler değildirler, insan kurgusu toplumsal kurgulardır, o nedenle bu insan kurgusu birimler genleriyle ayrışmazlar, genlerimize bakarak sadece başka insan cinslerinden, örneğin Neandertal’den ya da bir şempanze veya benzerlerinden farklı olduğumuzu anlayabiliriz demişti bana.” “Ben bir yerlerde okumuştum, bir insanın kökeninin Afrika’dan, Avrupa’dan, Asya’dan, Okyanusya’dan gelip gelmediği anlaşılırmış; öyle ise bizim ilçe insanın da Orta Doğu/Asya kökenli olduğundan yola çıkarak…” “Olmaz, biz Avrupalıyız, AB müktesebatındanız, vizesiz gezeceğiz.”
Öneri sahibi ellerini çırpar, herkesi susturur. “Konu yeteri kadar tartışılmıştır. Adı geçenin yurt dışında sunduğu öneri, dile getirdiği görüşleri ve sair davranışları ile Türk olmadığı; on bir yaşındayken ilçemiz gazetesinde yayınlanan ‘Tokat’ın Pazar’ı, annemden pazarda yedim azarı’ şiirinden annesinin ve kendisinin ilçemiz hemşerisi olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle kanı ve karakteri ilçemiz hemşeriliğiyle ters düştüğünden, adı geçenin ilçemiz hemşeriliğinden çıkartılmasını oylarınıza sunuyorum.”
Oylama yapılır, adı geçenin ilçe hemşeriliğinden çıkartılmasına oybirliğiyle karar verilir.
Karar ertesi gün gazetelerde yayınlanır. Haberi okuyan ana muhalefet partisi lideri sinirlenir, köpürür ve düzenlediği basın toplantısında, “Bu karar, kararın aleyhine dava açılabilecek bir yargı mercii bulunmadığından, yasal boşluktan yararlanılarak alınmıştır. Biz iktidara gelince İdari Yargı içinde ‘hemşerilik kabul ve çıkarma işlerinde’ yetkili uzmanlık mahkemeleri kuracağız” diyerek demokrasi vaat eder.
Kan durumumuz yukarıdaki gibidir.