Kitap kağıdı hiç tutuşur mu?
Fotoğraf: Envato
Bilim kurgu edebiyatının ve fantastik edebiyatın önemli isimlerinden Ray Bradbury hayatını kaybedeli 4 yıl oldu. Bir asra yaklaşan ömrüne onlarca dile çevrilmiş yüzlerce hikaye ve yirmiden fazla roman sığdıran Bradbury’nin Fahrenheit 451’ini ilk kez okuduğumda bilim kurgu kültürü Jules Verne’in ötesine geçemeyen bir gençtim. Fahrenheit 451 ve ardından yine Bradbury’nin yazdığı Mars Yıllıkları bilim kurgu edebiyatına bir daha çıkmamacasına balıklama dalmama yol açacaktı.
Bradbury özellikle Fahrenheit 451 ile tanınsa da geride Resimli Adam ve Uğursuz Bir Şey Geliyor Bu Yana gibi daha az tanınan başyapıtlar da bıraktı. Pek çok çalışması televizyon, sinema ve çizgi roman için de uyarlanan Bradbury modern bilim kurguyu kitlelere taşıyan en önemli isimlerden biriydi.
“451 Fahrenheit, kitap kağıdının tutuşup yandığı sıcaklık” cümlesi ile açılır Fahrenheit 451 ve çok da uzak olmayan, bolca makyajla aydınlık görünmesi sağlanmış bir geleceği serer gözler önüne. Öyle bir gelecektir ki bu, teknoloji neredeyse her sorunu çözmüştür. Artık yangın diye bir şey yoktur. İtfaiyecilerin yangınları söndürdüğü günler uzak geçmişte kalmış, bir efsane haline gelmiştir. İtfaiyecilerin mevcut görevi kitapları yakmaktır. Ve birgün Guy Montag adında bir itfaiyeci yakmakla görevli olduğu kitaplardan birini gizlice tulumuna saklar. Montag okudukça korkunun duvarları da yıkılır. Okuduğu için bir anda devlet tarafından aranan azılı terörist haline gelir...
Francois Truffaut tarafından 1966’da filme de çekilen Fahrenheit 451, gelişmenin salt teknoloji ile tarifinin de oldukça ciddi bir eleştirisi. Her okuduğumda/ izlediğimde hiç alakası olmamasına rağmen günümüz dünyasından bir şeyleri hatırlatmadaki başarısı da cabası.
Gazetelerin, televizyonların, aydınların, yazarların, kitapların ve bilcümle fikirlerin yargılandığı, cezalandırıldığı şu yıllarda Guy Montag’ın kitap yakmakla başlayıp ayaklı kitap olmaya doğru giden yolculuğunu görmek ve umutsuzlukla başlayan hikayeyi ufak ama taze bir umutla tamamlamak, “kitap kağıdının” öyle kolay tutuşmayacağını -kurgu bile olsa- görmek bizi de tazeler diye umuyorum.
Fikirleri, kitapları, insanları yakan bir dünyanın gerçek itfaiyecisine saygıyla...
- İşlevini arayan alet: Yapay zekâ 20 Nisan 2024 04:45
- Masaüstü işletim sistemlerinin geleceği ve Linux 13 Nisan 2024 04:35
- XZ arka kapısı ve açık kaynağın zaafları 06 Nisan 2024 04:53
- Veri yağmacıları 16 Mart 2024 04:34
- Yapay zeka ve sihirbazlar 09 Mart 2024 05:07
- Verileriniz sermayeye feda olsun! 02 Mart 2024 05:40
- Geniş dil modelleri ve olağan hataları 24 Şubat 2024 04:09
- Apple’ın AB’ye misillemesi PWA’ların sonu mu? 17 Şubat 2024 04:43
- Disney, oyunlar ve at zırhı 10 Şubat 2024 04:19
- Open AI fikri mülkiyete karşı 13 Ocak 2024 04:44
- Yapay zekanın belirsiz geleceği 06 Ocak 2024 04:00
- Yapay zekada telif kavgası: Tekeller tekellere karşı 30 Aralık 2023 04:47