09 Mart 2016 01:00

Sol muhalefet... Elma dersem çık

Sol muhalefet... Elma dersem çık

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Elma!..

GÜL, ARINÇ VE ÇELİK NE  ZAMAN TUTUKLANACAK?

Temel’e sormuşlar…

Neden hep soruya soruyla karşılık veriyorsun?
Cevap:
Niye vermeyim ki?
O hesap…
AKP’nin “ağır abi”lerini bekleyen muhtemel akıbete dair başlıktaki soruma, sorularla devam…
***
“İç temizlik” onlara… ulaşır mı?
Abdullah Gül, Bülent Arınç, Hüseyin Çelik sıkletinde isimler Tayyip’in hışmına uğrar mı?
Düzeltiyorum. Tayyip’in hışmı onların (da) zindana tıkılmaları derekesine varır mı?
Hiç uzak ihtimal değil…
Niyeti tutuklama olsa bile Tayyip buna cesaret edebilir mi?
Kesinlikle… Zaman ve fırsat kolluyor…
Yok artık!..mı?

SARAY/AKP TARİHİNİN ÇÖPLÜĞÜ KULLANIP ATILANLARLA DOLU

Tayyip’in seyir defterine göz atalım…
Bize şunu söyler:
Saray/AKP tarihi ittifaklar, tasfiyeler ve “temizlik”lerin tarihi…
Uzun uzadıya üstünde durmak lazım…
Şimdilik şu kadarı kâfi gelsin:
Ayrı başlık açmayı gerektiren Kürt hareketiyle yüzük atmayla sonuçlanan flörtünü mevzu dışında tutmalı…
Abdüllatif Şener’inki gibi kişisel dışlamaları ha keza…
İdeolojik politik manası olan, dikkat çeken mühim tasfiye, “sol” liberal ve demokratların ‘cephe’den kovulması oldu…

CEMAAT-AKP SAVAŞI ÇOK MU BEKLENİYORDU

İkinci ve esas büyük kopuş Cemaat’leyaşandı…
AKP/iktidar blokunun iki irisi bilek güreşine girdi…
Şimdilik kaybeden Cemaat oldu…
Gül ve Arınçların zindana tıkılma ihtimaline dudak bükenlere soralım: 
5 yıl önce İktidar blokunda “iç savaş” çıkacağı söylense ne  derdiniz?  
“Cemaat’in inine girileceği” öngörülse tepkiniz ne olurdu?
Elbette Cemaat’e oldu, onlar da aynı akıbete uğrar… mantığı yürütmek saçma olur…
Ben de böyle yaptığımı düşünmüyorum…
Öyleyse?
Gül ve Arınç gibi Tayyip’e mesafe koyanların içeri tıkılma ihtimali nereden çıkıyor?
Tek cümleyle ifade edecek olsam, Saray/AKP mahfilinde üçüncü büyük kapışmayı haber vermesi, derim…
Kopuş olur mu?
İtiş kakış, açık ve sert kavgaya dönüşür mü?
Cevapları, zamanda…

İBRETİ ALEM İÇİN EN AĞIR CEZAYI KESEBİLİR

Ancak Saray’ın beklemeye tahammülü yok… Gibi.
Zira…
Tayyip’e kafa tutma meşruiyet ve ehliyetine sahip AKP içindeki son ‘tarihi’ şahsiyet olmaları, Gül ve Arınç’ı, Saray’ın gözünde yeterince tehlikeli kılıyor… 
Bana öyle geliyor ki, tam da “Son büyük kavga”ya girdiği hissine kapılan Tayyip Erdoğan, bu eşikte “içeriden” başlayacak “ağır” muhalefete… Hatta çeperde dahi olsa aykırı duruşa müsaade etmez…
Yedi düvele… İç dış düşmanlara karşı seferberlik havası yaratmışken, cephe gerisinde… AKP/Saray çevresinde karışıklığa yol açacak teşebbüsleri “halletmekten” geri durmaz…
İnşası süren zamane “Atatürk” kültüne çizik attırmaz… 
Yani?
Kopuş olsun olmasın…
Kavganın seyrinden azade olarak…
Muhalefete soyunan ya da soyunacak olanlara… ibreti alem için Gül ve Arınçlara en ağır cezayı keser…
Gül ve Arınçları bile “ezen” adam unvanıyla “mutlak” kudretini tasdik ettirir...
Taraf olmayan bertaraf olur… prensibinin gereğini yapar…
“Kardeş”lerini gözdağı niyetine cezaevine tıkar… 
“Üzüldüğünü belirterek” elbette…

DAVANIN SELAMETİ VE LİDERİN BEKASI

İslâmcı camia ve AKP buna müsaade eder mi?
Saray maiyeti… medya ne güne duruyor?
Gül, Arınç ve Hüseyin Çelik’i şeytanlaştırma maksatlı  “FETÖ’cü” propagandası boşuna mı yapılıyor?
Başlatılacak “Hukuki süreç” için zemin hazırlanıyor olamaz mı? 
Sadece bu mu?
O her daim kutsanan ‘dava’… ‘Dava’nın, liderliğinin beka ve selameti… ‘camia’yıikna etmeye yetmez mi? 
‘Dava’nın niteliği, kapsam ve hedefi… 
 ‘İç temizlik’ harekât planına onay üretecek… zihinseldoku bu:
Reis=’dava’nınbekası... 
Mütemadiyen empoze edilenTayyip merkezli bu denklem, AKP’nin temel kriteri haline geldi…
Tayyip de ‘dava’nın yegâna lideri ve geleceğinin temsil ve timsali olarak mutlak hâkimiyeti hak sayıyor… 
Bu uğurda…
İçeride (AKP) dışarıda (muhalefet) “temizlik” yapmayı… Şart görüyor… 

TAYYİP OTABANA ÇIKTI Bİ’ KERE HIZ VE VİTES YÜKSELTMESİ ŞART

Bu ahval ve şerait içinde Tayyip artık geri dönülmez bi’ yola girdi… 
Yol, otoban… 
Bilirsiniz, otobanda asgari hız limiti var…
O’nun da tek uyduğu kural bu: 
Hız ve vites yükseltmek…
Ne için?
‘Osmanlıcı-İslamcı-Türkçü ‘dava’nın hülyaları uğruna… 
Bittabi bu “dava”nın ebedi başyücesi/reisi/lideri olmak… kalmak… için...
Tayyip’in örgütlenmesinde biat esastır… 
Eş isimlerin… Bizatihi onunla yol arkadaşlığı yapmış olan, liderin zaaf ve eksikliklerini bilenlerin ise bu süreçte yeri olmaz…
Onlar tütsülenen büyüyü bozar…
Her şeyi bilen ilahi lider mistifikasyonunu zedeler… 

KARDEŞ KATLİ VACİPTİR FITRATINDAN GELİYOR

Tayyip’in zihin haritasının mimarları arasında şüphesiz Osmanlı tarihi ve temayülleri de var…
Anladınız…
Devletin, ‘dava’nın bekası için kardeş katli vacip… tirrrr…. Müessesi…
Ve sık sık çit başlılıktan yakınan Tayyip, bunun can-ı gönülden takipçisi olacağından kim kuşku duyabilir….
Fırsatını yakalarsa ve o gücü bulursa…
Benden söylemesi…
AKP’nin suç ortağı özgül ağırlıklar koruyun kendinizi…
Savulun Reis geliyor…

SATIR ALTINDA NOTLAR…

Bİ’ EL ATINDA ÇÖZELİM ŞU SORUYU 
Tayyip’in giderayak… 
Giderayak, derken; Afrika teyyaresine binmeden hemen evvel…
Anayasa Mahkemesi nezdinde Anayasa’ya çektiği “tanımıyorum” restinden beri kafamı kurcalayıp duruyor:
Saray, AYM kararından ne zaman haberdar oldu?
Şunun içim mühimsiyorum:
‘Karar’ açıklanmadan evvel İktidar haberdar oldu da mı engelleyemedi?
Yoksa engellemeye zaman, imkân ve dahi güç mü bulamadı?..
Neden ve nasıl?
Hatırlatayım…
AYM kararının açıklanmasının hemen ertesi günü, Sabah’ın manşeti(*), ezcümle ne diyordu?
Hani gerekçe yazılmadan karar açıklanmazdı!..
Alenen AYM Başkanı’na sitem de kokan itirazın, suallerimle alâkası olabilir mi?
Şöyle ki…
“Gül ve Dündar’a tahliye kapsını açan kararı ahaliye yansımadan duysaydık… ‘gerekçe’ yazılma sürecinde icabı yapılır… Halledilirdi…” serzenişi babında…
Essahtan da böyleyse vaziyet…    
‘İçeriden’ engelleme basiretini gösterememeleri zaten… yeterince… eee… şeyken… vahimken…
Bi’ de geç haberdar olduysa Saray… Tayyip’e “usulünce” müdahale olanağı verecek vakti sağlayamamışsalar… 
Tayyip ve AKP ataması AYM’ye üyelerinin vah haline…
Reis’in vekil ve bakanlara icabında “daldığı” haberleri doğruysa… 
Gören oldu mu, sıhhatteler mi muhteremler, acaba?
Mevzunun ‘insani’ boyutu bi’ yana…
Teferruat addedilebilecek baştaki ‘zamanlama’ya dair sorgulamayı kritik kılan şu: 
Saray ve Hükümetinin… İktidarın hâkimiyet sahasını…  kudret ve nüfuzunun encamını… gösteren turnusol olması... 
-------------
(*) 1 Mart 2016, Sabah’ın manşeti: AYM Başkanı Arslan fena yakalandı

‘AÇIK KANAL’ İLTİHABI
Tayyip’in AYM şahsında Anayasa’ya çektiği “tanımıyorum” resti, ‘rest’ kapısını açmadı mı?
Madem “Türkiye’nin lideriyim” iddiasını dayatıyor…
Kabul… Ve “İzinden gidiyoruz, Anayasa’yı tanımıyoruz” denirse… 
Ve hatta… olmaz ya… ağzımdan yel alsın…
“Tayyip liderimiz Anayasa’yı ezeriz” pankartı açıp Saray’ı marayı… Meclis’i filan… işgalekalkarlarsa…
Yaptığım latife tabii…
Lakin şunda ciddiyim:
Hani Sur’da, Cizre’de… Kürt illerinde hendek kazan direnişçilere karşı sık tekrarlanır ya:
Siyaset kanalları açıkken barikat kurmanın alemi ne?..
Barikatın arkasındaki bi’ Kürt sorarsa…
Cumhurbaşkanı sıfatlı zatın açıkça Anayasa’yı tanımadığını ilan edebildiği şartlarda hangi siyasetin kanalı açık olabilir?
Güvencesi ne siyasetin?..de… kanalının da?..
Dahası… 
Aynı sorgulamayı Fırat’ın Batısı da yaparsa…
Evet, cevapları alayım…

ZENCANİ: TÜRKİYE’DE OLMAK VARDI ANASINI SATIYIM…

Rıza Sarraf, Türkiye’nin bütçe açığını kapatmakla meşgulken, Tahran’dan beklediği o kötü haber geldi:
İran’ın en büyük yolsuzluk davasında… Sarraf’ın patronu/ortağı BabekZencani ile iki ortağı idam cezası aldı (6 Mart 2016)
Zencani’nin gözyaşlarını görünce onu düşündüm… 
Rıza Sarraf ne hissediyordur?
Doğru zamanda doğru yerde… İran yerine Türkiye’de olduğu için sevinmiştir… Şüphesiz.
Ve… Duvarına astığı ortaklarının… Siyasi büyüğünün portresi önüne seccadesini sermiş… İki rekât şükür namazı kılmıştır… Muhtemelen.
Ya Zencani?
Kuvvetle muhtemel… Hücresinde, sırtını duvara verip maziye dalmıştır…
Türkiye’de çevirdiği dolaplara gelince sıra, Sarraf’ta kalakalır… 
Ve derin bi iç çeker, kafasını yaslandığı duvara vurarak tempo tutarken… Muhtemelen…
Eee kolay mı allasen!..
O ipe gideceği günü beklerken, Sarraf İstanbul’da keyif çatıyor…
 Pardon pardon… “Hayırsever işadamlığına” devam ediyor…
Türkiye ekonomisini finanse ediyor…
Ortakları dersen ha keza… Tırmanacak mevki makam bırakmadılar…Bi’ tek orası kaldı… O da Allah’ın izniyle inşallah… Bi’ şekil yapılacak o da olacak… da…
Zencani üstünde yemek yediği gazetede bi’ de o haberi…
“Hayırsever İş Adamı Rıza Sarraf ile Ebru Gündeş çifti 10 Milyon TL'ye ormanda ev aldı”…
haberini görmüşse…
Kahrından kayışı koparır, bi’ şarkı mırıldanır:
Şimdi Türkiye’de olmak vardı anasını satıyım…
Haksız mı?
El üstünde tutulan “Hayırsever işadamı” kimliğiyle Türkiye menfaatine çalışmak varken… 
İdamı beklemek… Adil mi?
Adaleti sağlamak namına Zencani… Türkiye’de kurdukları dönme dolabı… Dolap beygirlerini… ve patronlarını anlatmış mıdır, İran’a?
Zencani vurgununu çözen Tahran, Babek oğlanın Türkiye ayağına dair neyi, ne kadar biliyordur?
Daha mühimi… Tahran rejimi bu bilgileri bi’ gün açıklayacak mı?
“Bildiririm… Olmadı sızdırırım ha!” şantajıyla ne gibi süfli işler tutuldu… tutuluyor?..
Daha geçen gün Tahran’a giden Davutoğlu çıtlatıldı mı? 
İkili görüşmede mevzubahis olmuş mudur?...
Nasıl ve hangi imalarla?..
Son soru:
BabekZencani Türkiye’de kimlerin uykusunu kaçırıyor?
Zencani’nin –olacaksa- idam gecesi, kimler iki eli boğazına yapışmış halde, bağırarak uyanacak… ve…
Hanım bi’ su ver, ciğerim yandı gızz, diye inleyecek?
Kim… ler?..
Duvarlar dile gelir mi?..
Buzlar çözülmeden…

MHP, “STEPNE HAZIR, USTA” DEDİ
Bahçeli, Tayyip’in yüreğine su serpmiş:
“Yeni anayasa için iktidarın B planı referandum olmalıdır; MHP gerekli katkıyı sağlar.”
Saray nizamiyesinde içtima başladığına göre…
Sıra Baykal’da…

LEGALİTEYİ SUİSTİMALDEN İLLEGALİTEYE GEÇİŞ Mİ?
Can Dündar, tweetalemine… 
“Açık cezaevinden ilk merhaba” demiş… (4 Mart 2016)
Tespiti:
“İktidar korkudan illegaliteye geçti.”
Laf ola beri gele değil… 
En hafifiyle üstünde düşünmeyi hak ediyor…
İllegaliteye geçti denilebilir mi?
Tartışılır… Fakat…
İktidarın legaliteyi suiistimal etiği, kesin… Epeydir.
Dr. Hikmet’in kulakları çınlasın…
 Onun tabiriyle, “Legaliteyi suiistimal taktiği” Saray için taktik olmaktan çıktı… Strateji oldu… Epeydir…

FAŞİZMİN YOL İŞARETLERİ: YA BİAT ET YA TERK ET!..

Ak trol taifesinden…
Gazeteci Fatih Tezcan: 
“… artık, terk edin bu vatanı!” (4 Mart 2016)
MHP, “Ya sev ya terk et” diyordu…
‘ileri demokrasi’ de ilerledi…
Saray/AKP lisanında karşılılığını buldu:
Ya biat et, ya terk et!
Saray diktası… AKP faşizmi, MHP’nin sloganlarını yâd etmeye devam edecek…
Sırada?
“Ya tam susturacağız ya kan kusturacağız.” mı?
O slogan olmaktan çıkalı çok oldu… Tedavülde…
Sur’da… Cizre’de… İdil’de... Kürt coğrafyasında…
Reno işçilerine… ‘Barış’çı akademisyenlere…
Susturamadıklarına zaten kan kusturuyorlar…

MUHALİF MEDYA İÇİN “HUKUKİ SÜREÇ”FALI

“Başbakan”, Zaman’akayyumharekâtınıyorumlamış:
“Bunlarkesinliklehukukisüreçlerdir. Hükümetimizemuhalefetedentekgazete Zaman değil. Diğergazetelerözgürcefikirleriniifadeediyorlar” (5 Mart 2016)
Henüz onlara sıra gelmedi… Tek tek… demek istiyor...
“Hukuki süreçler”inhedefinde kim ola?
Sorsak Davutoğlu’na, “Ben bilmem Saray bilir” der…
Doğru der…
“Hukuki süreç” falı tutsak, Cumhuriyet kaçıncı olur? 
Sol/sosyalist günlük basına huruç harekâtı ne “Zaman”?

BİL YÂ ABDURRAHMAN!

Zaman gazetesine el konulmadan bir gün önce Abdurrahman Dilipak buyurmuştu:
Zaman’a el konulmalı…
Hazırlansın millet, deyu…
İçine mi doğdu…
İstiarede mi fısıldadılar… çözemedim

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...