09 Aralık 2015 00:52

Mücadelesiz müzakereyi seçen Türk-İş

Mücadelesiz müzakereyi seçen Türk-İş

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Sendika genel kurul toplantıları önemlidir. Sendikalar en önemli kararlarını genel kurullarında alır, yönetimler genel kurulda hesap verir, sendikal politikaların geleceği genel kurullarda şekillenir. 

3-6 Aralık’ta 22. Olağan Genel Kurul toplantısını yapan Türk-İş Türkiye’nin en eski, en büyük işçi konfederasyonudur. Türk-İş’e bağlı 35 işçi sendikası vardır. Bu sendikalar her iş kolunda örgütlüdür. Türk-İş üyesi 35 sendikanın her biri kendi genel kurullarında sendikalarını Türk-İş Genel Kurulunda temsil edecek delegeleri seçer. Sendika genel kurullarında seçilen bu delegeler Türk-İş Genel Kurulunu oluştururlar. 
Türkiye’nin her yerinden gelen işçilerin bir arada olduğu Türk-İş Genel Kurulu sadece işçiler açısından değil, bağımlı çalışan herkes açısından önemsenmesi gereken bir toplantıdır.

Bu önemli toplantıyı basından izlemeye çalıştım. Cumhurbaşkanı, Türk-İş Genel Kuruluna geldi konuştu. Türk-İş Genel Kurulu, Cumhurbaşkanına ilettikleriyle değil, Cumhurbaşkanının söyledikleriyle haber oldu.
Başbakan geldi, Türk-İş Genel Kurulunda konuştu, Türk-İş Genel Kurulu Başbakanın söyledikleriyle haber oldu.

Ana muhalefeti temsil eden CHP Genel Başkanı geldi, konuştu, Türk-İş’i ve işçileri eleştirdi, çok küçük bir iki haberin dışında basın Türk-İş’i de Kılıçdaroğlu’yu da görmedi.

Sessiz sakin, Başbakan ve  Cumhurbaşkanı gelmese fark edilmeyecek bir Türk-İş Genel Kurulu yapıldı. 
Genel kurulda konuşulmuştur da basın yazmamıştır diye genel kurula katılan birkaç delegeye sordum:

* Metal direnişi tartışıldı mı, neden metal işçisi isyan etti, sorgulayan oldu mu?

* Hükümet programında “çalışma hayatındaki katılıkları azaltarak, istihdamın gelişimine sağlıklı bir zemin oluştururken, işletmelerimizin rekabet gücünü artıracağız” deniliyor. Nedir bu katılıklar, diye soran oldu mu?

* Toplu İş Sözleşmesi yetki sistemi sendikasızlığı üretmeye devam ediyor, bu sistemi tartışan oldu mu?

* Sendika yöneticilerinin ücretlerinin sınırlandırılması, risk tazminatlarının kaldırılması gündeme geldi mi?

* İş yasasındaki taşeron uygulamasını sınırlandıran hükümler özel yasalarla değiştirilip, rekabet gerekçesiyle işçilerin korunması zayıflatılıyor. Bu durumu yani yasama organının yasanın arkasına dolanmasını eleştiren oldu mu? 

* Gelir dağılımında ücretliler aleyhine yaşanan bozulma, artan işsizlik, yaygınlaşan güvencesizlik gündeme getirildi mi?

* Erteleme adı altında yasaklanan grevler, sendikaların grev yapmasını engellemek için özel yasa çıkartmalar ele alındı mı?

* İş cinayetlerine kapı açan, ucuz işçilik politikaları, denetimsizlik, devletin denetim görevini gerektiği gibi yapmaması, Soma, Ermenek başta olmak üzere iş cinayetleri gündeme alındı mı?

Sorularımdan sıkılmış olacaklar ki noktayı koydular: 

“Türk-İş’e bağlı sendikalar hükümetle mücadele etmeyi ne kendileri istiyor ne de Türk-İş’in mücadeleyi gündemine almasını doğru buluyorlar. Türk-İş’e bağlı sendikalar mücadele değil müzakere istiyorlar. Her sendika başkanı her türlü sorunu Türk-İş’in hükümet üzerinden kurulmasını umduğu iyi ilişkilerle çözmek istiyor. Dava açıyoruz mahkeme kararları uygulanmıyor. Miting yapıyoruz kimse duymuyor. Sorunlarımızı çözebileceğimiz tek yol hükümetle müzakere. Dolayısıyla hükümetle müzakere kapısını açık tutacak, bu aracı en iyi kullanabilecek bir Türk-İş yönetimi belirlendi” dediler.

Arkasında mücadele olmadan yapılan müzakere, kendini güçlü olanın insafına bırakmak anlamına gelir. Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonuna üye sendikalar, mücadele yerine müzakereyi seçen bir Türk-İş istiyorlarsa, Türkiye’nin ana muhalefet partisi işçilere alternatif politikalarını anlatmak yerine, onları siyasal tercihleri üzerinden eleştirmeyi seçiyorsa, sadece işçiler için değil, ülke için zaten zor olan günler daha da zorlaşacak demektir. 

Hükümet işçileri koruyan yasa hükümlerini “katı” bulduğunu ilan etti, amacının işçiyi koruyan yasa hükümlerini esneterek işletmelerin rekabet gücünü arttırmak olduğunu hükümet programına yazdı. Dolayısıyla tavrını bu şekilde açık net olarak ifade eden bir hükümetle  yapılacak müzakereden, işçilere biraz daha fedakarlık yapmaktan başka bir çözüm çıkmayacaktır. Bugününü mücadelesiz müzakere ile kurtarmaya çalışan sendikal hareket, belki bugün için birkaç şey alacaktır. Bu birkaç şeyin bedeli ise ne yazık ki işçiler açısından  ağır olacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...