12 Haziran 2015 00:53

Kobane’den Sana’ya, işçiden bankere seçim ve koalisyon

Kobane’den Sana’ya, işçiden bankere seçim ve koalisyon

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Seçim sonuçları ve koalisyon seçenekleri dört açıdan yorumlanabilir: Bölge için, sermaye için, emekçiler için, Kürt hareketi için. 

Bölgenin hayrı için de, halkların barışı için de en önemli konu Suriye-Irak-Libya-Yemen meselesidir. 
Bölgedeki IŞİD ve İslâmcı hareketler en çok da Suudi Arabistan, İsrail, ABD’nin işine yaramaktadır ki tüm İslamcı grupların aynı güdümde olmadığı söylenebilir, doğrudur da, ancak bölgedeki bağımsızlıkçı İslâmcı hareketler zaten yine aynı güçler tarafından daha baştan vurulmaktadır. Hamas, Lübnan Hizbullahı buna örnektir.

Suriye’deki İslamcı gruplar “Yeni Osmanlıcık” ile de harmanlanarak “Fetih” grubu adı altında yeniden örgütlenmekte, bunu Suudiler, Katar, AKP-Erdoğan ekibi birlikte organize etmektedir.
Mardin’e, Diyarbakır’a, Antep’e hergün gençlerin cenazesi gelmektedir. Dahası Suriye, Irak sorunu Türkiye’nin iç sorunu haline gelmektedir. Adana, Mersin, Diyarbakır bombalamalarının IŞİD bağlantılı olduğu ileri sürülüyor.

Bölgedeki AKP politikaları CHP ve HDP için ayrı ayrı da olsa önemli kaygı kaynağıdır.
Zorlu sorulardan biri MHP’dir.

Eğer MHP çözüm değil de çözülmeye yol açmayacaksa çözülmenin ne olduğu ile yüzleşmek, dahası çözümün nasıl olacağı konusunda yeniden düşünmek zorundadır. Aksi taktirde çözülmeyi desteklemekten başka işe yaramayacak rollerini oynamayı sürdürürler, hem de tam tersini yaptıkları iddiasını taşıyarak. AKP’nin bölgedeki politikalarının Türk halkı için de Kürt halkı için de çok makbul sonuçlar doğurmayacağı aşikardır. Tüm bunlar bölgenin de Türkiye’nin de çözülmesini hızlandırmaktadır.
Bölgeyi ayraca alırsak reel politik anlamda en önemli aktör sermaye grupları olup “GÜÇLÜ HÜKÜMETTEN” yana bulunuyor. Hatta buna mümkünse HDP’yi de dahil etmek istiyor.

CHP uzun erimli kalıcılacaksa, en güvenilmez ortaklarından biri TÜSİAD’dir. CHP kendini ve geleceğini düşünüyorsa TÜSİAD’dan yediği kazıkları unutmamalı, bugün sermayedarların çıkarlarını temsil etme, AKP’yi terbiye etme ve denetleme rolüne yatmamalı, Anadolu halklarına, emekçilere, çiftçilere, Kürt seçmenlere yakın durmalı, geniş halk kesimleriyle empati kurmaya çalışmalıdır.

Vicdani insani gerekçeleri bir yana bıraksak bile, stratejik çıkarları açısından da üç parti için de AKP’yi hükümette tutmamak daha işlerine gelir. Şu anda Türkiye’de net sayıyı bilmiyoruz ancak tahminen 20 milyon kişi bir şekilde sosyal yardım alıyor ve bu yardımları AKP kendisi sağladığını söylüyor. Buna memurluğu ilk atama ve taşeron işçilik dahil her tür iş sağlama gibi kurumsal olanakları da eklersek oran çok daha yükselmektedir ve AKP’nin en önemli araçları sosyal yardım fonlarıdır. Hükümette kalamaması durumunda en geniş seçmen tabanı olan yoksulları bağımlı kılması ve salt kendisi için konsolide etmesi imkansızlaşacaktır.

İster kısa erimli ister uzun erimli, ister çıkarla ister vicdanla hareket edilsin AKP ile koalisyon veya AKP’nin hükümette kalması AKP ve Erdoğan’ın yararınadır.

HDP, CHP, MHP ister birlikte ister dolaylı bir hükümet kurarsa MİT Müsteşarı da dahil pek çok kaynağın AKP ve Bölgedeki çatışmalarda kullanımını engelleyecektir, sosyal yardımları kendisi örgütleyebilecektir, güçlü kararlı politikalar üretebilirse yoksulları kendi yönünde konsolide edebilecektir.

TÜSİAD’ın da MÜSİAD’ın da Suudi Arabistan’ın da, ABD ve AB’nin de kapitalist sömürgeci zümrelerinin öncelikli arzu ve beklentisi AKP-CHP veya AKP-MHP hükümetidir Hatta AKP-HDP hükümeti de sermaye açısından istendik bir modeldir ki, tüm bu modellerin emekçi geniş yığınlar için ne anlama geldiğini hep birlikte düşünebiliriz. Pek istenmedik dört de azınlık formülü, hatta bir de teknokrat seçim hükümeti seçeneği var.

Hangisi halkın yararına diye sorulacak olursa “GÜÇLÜ HÜKÜMETMLER” sermayenin yararınadır, halkın yararına olan “ZAYIF HÜKÜMETLERDİR”. Halkın yararına olan üzerlerinde hiçbir hükümranlığın olmaması, bu mümkün değilse zayıf hükümetlerin olmasıdır. Emekçi geniş yığınlar için istikrarsız, çok güçlü olmayan ve sık sık tekrarlanan seçimler daha denetleyici ve oy karşılığı da olsa küçük paylar almasını sağlayıcı bir roldedir.

Koalisyon çözümleri sermayenin lehine işleyecekse zayıf çözümler veya çözümsüzlük halkın lehinedir. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...