HDP ve Demirtaş neden hedef tahtasına yatırıldı?

Kürt ulusal özgürlük hareketinin önemli isimlerinden olan ve aynı zamanda demokrasi ve barış güçlerinin güvenini kazanmış bulunan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Hükümet tarafından özel hedef haline getirilmiş bulunuyor.
Her vesileyle Demirtaş’a ve HDP’ye saldırılıyor.
AKP’nin tüm kalemşorlarının ve medyadaki borazanlarının boşuna nefes tükettikleri düşünülemez. Erdoğan’dan Davutoğlu’ya, Arınç’tan Akdoğan’a, Metiner’den, Tayyar’a, Atalay’dan Çelik’e, AKP’li her bakanın, sözcü ve vekilin, tüm yandaşların yerli yersiz Demirtaş’a saldırması mesnetsiz olamaz.
Çok özel olarak planlanmış ve ısrarla sonuç alınmak istenen bir hesapla karşı karşıyayız.
Anlaşılan Demirtaş ‘kırılacak halka’ olarak seçilmiş bulunuyor. Demirtaş üzerinden Kürt hareketi içinde bir çatlak, bir ayrışma yaratma bir dizayn hesabında ısrar ediliyor.
Uzun süreden bu yana, hangi iç bilgi ve istihbarata dayandığını bilmediğimiz bir hesap peşindeler. Bunu, Demirtaş’ın BDP eş başkanlığı yaptığı dönemde devreye soktular ve PKK Lideri Öcalan ile görüşme yapan heyette Demirtaş’ın yer alma(ma)sında da sergilediler.
Böylesi, hareketi parçalama planlarının hiçbir zaman devreden çıkarılmadığı biliniyor. Hâlâ PKK Lideri Öcalan ile KCK temsilcileri arasında, Leyla Zana ve başkaları üzerinden birçok bölme, parçalama hesabı, ‘yandaş Kürt temsilcileri’ yaratma ve hareketi dizayn etme planları işletildi, işletiliyor.
Ancak her defasında hesap bir biçimde çöktü ya da çökertildi. Görünen o ki, Demirtaş üzerinden devreye konulmuş bir plan mevcut. Ve bu planla bir taşla iki kuş vuracağını düşünen aklı evveller var.
Bu planın iki yanı var. Biri Kürt özgürlük hareketinin içine oynama hesabıdır. Demirtaş bir biçimde düşürülürse, Kürt hareketi içinde önemli bir gedik açmış olacaklarını ve arkasının geleceğini varsaymaktadırlar.
Diğeri, Kürt hareketi ile sol ve sosyalist parti ve hareketleri, emek, barış ve demokrasi güçleri arasında sağlanan, Rojava dayanışması ve Kobanê direnişinde sağlanan birliğin dağıtılması hesabıdır. Tüm eksiklerine ve büyütülerek ilerletilme ihtiyacıyla birlikte, önemli bir mesafe alınmış olunan emek, barış ve demokrasi güçlerinin birliği olan HDK’den rahatsızlar. HDP ve Demirtaş’la birlikte emek, barış ve demokrasi blokuyla hamle yapan gelişme parçalanmak isteniyor. HDP de dizayn edilmek isteniyor. Büyük çaba ve emek sonucunda Kürt halkıyla Türk ve tüm halkların kurduğu diyalog ve mücadele birliğinden ve alternatif olma gidişinden korkuluyor. Kürt hareketi içinde olduğu gibi, Türkiye’nin emek, barış ve demokrasi güçleri, Aleviler, inkarcı ve asimilasyoncu olmayan CHP’li tabanı, farklı inanç kesimleri içinde etki yaratan, güven duyulan seküler isimlerden olan Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde, emek ve demokrasi meselelerinde birleştirici, olumlu bir tutum sergilemiş oluşu ve bunu daha da geliştirme potansiyeline sahip bir politik isim olması da hedef seçilmesinin nedenlerin biri olsa gerek.
Kürt ulusal hareketinin temsilcilerinden biri olan Demirtaş, sosyalistlerle kurduğu ilişki ve diyalogda da önemli mesafe katetti. AKP’nin yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlıklarının üzerine kararlıca gitmeyi sürdürüyor. Haziran (Gezi) direnişinde, Reyhanlı katliamında ve başka bazı dönemeçlerde yaptığı açıklamalarından ve tutumundan dolayı eleştirilen Demirtaş, cumhurbaşkanlığı seçiminde emek ve demokrasi güçleriyle, sosyalistler için kapsayıcı, güven arttırıcı bir tablo oluşturdu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde elde edilen yüzde 9.8 oy oranında, konjonktür ve başkaca birçok faktörle birlikte, Demirtaş’ın tutumu önemli etken oldu.
Ve bu tablo Hükümetin saldırı fırsatı kollamasının önemli nedenlerindendir. 2015 seçimi öncesinde HDP’yi dağıtmak, Demirtaş’ı etkisiz kılmak ve tecrit etmek Hükümet için daha da aciliyet kazanmış görünüyor.
51 insanın öldürüldüğü Kobanê direnişinin esas sorumlusu olan Hükümetin, tüm yaşananları çarpıtmak ve faturasını HDP’ye ve Demirtaş’a çıkarmak için çırpınması boşuna olmasa gerek!
6-8 Ekim Kobanê direnişinden sonra Demirtaş’a ve HDP’ye yönelik saldırının ayyuka çıkmış olmasının nedenlerini buralarda aramak gerek.
Ve, Demirtaş’a ve HDP’ye yönelik saldırıyı, tüm emek, barış ve demokrasi güçlerine yönelik bir saldırı olarak görmek ve ortak tutum geliştirmek sadece Kürt sorununun eşit haklara dayalı demokratik çözümünü değil, demokratik Türkiye mücadelesini de ileriye taşıyacaktır.
***
Faşist cunta tarafından idam edilişinin 34. yılında, Erdal Eren’i sevgiyle anıyoruz. Cuntacıları ve onların izinden yürüyerek, gençleri katletmeye devam edenleri lanetliyoruz.