Sokağa çıkma sendromu
Fotoğraf: Envato
Sokağa çıkmanın doğuracağı sonuçlar ve bunun faturasının kime kesileceğine dair verilen mesajlar insan hakları ve demokratikleşme yolculuğunda geldiğimiz noktayı görünür kılıyor.
Kamu düzeni kavramının bu işi kotarma amacı ile araçsallaştırılması toplumsal psikolojiyi yönlendirmeye yetebilir. Kamuoyunun ciddi bir kısmı yaşanacak kötü manzaraların sorumlusu olarak sokağa çağıranları görebilir ve hatta belki tepkisini sokakta ifade etmeyi düşünenlerin bir kısmı da bu kaygıyla geri durabilir.
Ancak bütün bu kazanımlar(!) sokağa çıkma arayışına neden olan sorunları çözmüş ya da ortadan kaldırmış olmaz.
Meclis gündemindeki güvenlik paketi komisyonlar ve genel kurulda ne kadar iyileştirilir bilmiyoruz ama bu mantıkla devam edilirse barış sürecinin ilerletilmesi asla mümkün olmaz.
TMK ve PVSK’den kaynaklı antidemokratik düzenlemelerin yol temizliği bağlamında sorgulanması gerekirken aksine benzer düzenleme arayışlarına girmek içine sürüklenen çıkmazın boyutunu ortaya koymaktadır.
Bugün sendikalar bütçe dolayısı ile sokakta olacaklar.
Cumhurbaşkanının, Anayasa’da açıkça tanımlanan sorumsuz konumuna rağmen yetki ve görev alanını fiilen genişleten girişimleri karşısında toplum tepkisini nerede dile getirebilir?
Yargı mekanizmalarını düşman gibi gören bir yürütme iradesini dengeleyecek ve denetleyecek yegane sistem toplumsal duyarlılık ve sivil muhalefet dinamiklerinde aranabilir.
Sokağı peşinen çatışma ve şiddet zemini olarak tanımlayan tutumlar bu nedenle bir ön alma girişimidir.
Gezide ve 6-8 Ekim sürecinde yaşananlar ve içine girilen durum ortadadır. İktidar içi çekişmeler ve özellikle 17-25 Aralık korkusu da buna eklenince paranoya psikolojisi son derece anlaşılır hale gelmektedir.
Kendi pozisyonunu bilen ve çaresizliklerini, çıkmazlarını iliklerine kadar hisseden bir siyasi aktörün pozisyonunu korumak için yapabileceği çılgınlıkların sınırı da genişler.
Türkiye 2015’e girerken tarihi bir kırılmaya doğru adım adım ilerliyor.
- Yazılı olmayan kurallar 11 Nisan 2015 01:00
- Muhalefetin gücü ve farkındalık 04 Nisan 2015 00:57
- Katırlar da ağlar 28 Mart 2015 01:00
- Halife efendimiz aldatılmış hükümsüzdür 21 Mart 2015 00:52
- Ben aday olmazsam kim olmalı? 14 Mart 2015 01:00
- Erdoğan’ın faizci arkadaşları ? 07 Mart 2015 00:54
- Türkmenistan modeli dururken ne Meksika'sı? 28 Şubat 2015 01:00
- Kavganın büyüğü 21 Şubat 2015 00:52
- En yeni Türkiye 14 Şubat 2015 01:00
- İşlevsiz parlamento, tutarsız başkanlık 07 Şubat 2015 00:52
- Herkes radikal solmuş meğer 31 Ocak 2015 00:53
- Deli deliyi görünce 17 Ocak 2015 01:00