15 Haziran 2014 00:27

Yoksa ben Keloğlan mıyım?

Yoksa ben Keloğlan mıyım?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Hukukun tüketildiğine karar verdiğim gün ‘hukuktan’ istifa etmiştim.
Hukuk boş vere, zaman bir şeyleri fiilen yapabilme zamanı; becerebilirsen…
Becerebiliyor muyum bilemem ama, hava basıyor gibi olmayayım, kendini muhalefet olarak görenlerden umudu kesince bizzat iktidar olma kararı verdim.
Karar verdim, iktidar oldum. Ve açıklıyorum.
İstifa ettiğim hukuku ihya ediyorum ve hukuk tüketildikten sonra alınmış kararlardan, yapılmış işlemlerden ihya edilen hukuka uygun olmayanlarını alındıkları ya da uygulandıkları tarihten başlamak üzere ortadan kaldırıyorum. Ayrıca bu kararlardan ya da işlemlerden yararlananları, şimdiden uyarıyorum, sorumlu tutuyorum ve elde ettikleri her şeyi halka iade etmeye mahkum ediyorum. İhya edilen hukuk kuralları kaldıkları yerden, yani benim istifa ettiğim tarihten başlayarak uygulanacaklardır.
Örnek vereyim: Alaçatı’da bazı işyerleri ile  birlikte dört dönüm araziyi Diyanet’e veren kararı verildiği tarihten geçerli olmak üzere ortadan kaldırıyorum, işlemi yapanların ve bu işleme, işyerlerini Diyanet’in tahsisiyle kullananlar dahil, bir şekilde bulaşanların işlem nedeniyle zarar görenlerin zararlarını karşılamasına karar veriyorum; kentsel dönüşüm uygulaması çerçevesinde, bir mahallede, bölgede yaşayanları uygulamaya katacak, söz sahibi kılacak ekonomik ve sosyal düzenlemeleri yapmadan girişilen kamulaştırmaları ve projeleri iptal ediyorum ve mahalle, bölge sakinlerini mağdur eden, mülksüzleştiren, yaşadığı yerden süren kentsel dönüşüm kararını alanları, kararı uygulayanları, uygulamada yüklenicileri, yeni yapıları satın alanları, kiralayanları, kullananları o mahalle ve bölge halkının uğradığı her türlü zarardan sorumlu tutuyor, bu zararları fazlasıyla tazmin etmeye mahkum ediyorum ve mahalleden, bölgeden giden halkı yeni yapılan binalarda oturmak üzere geri gelmeye çağırıyorum; elektrik, su, doğalgaz gibi doğada var olan ve bize ait olan kaynakların belli bir ölçüye kadar herkes tarafından parasız kullanılacağına karar veriyorum ve şimdiye kadar bu kaynakların üretim ve dağıtımını yapanların  halktan çeşitli başlıklar altında aldıkları haksız ücretleri halka iade etmelerini öngörüyorum; benzer düzenlemeyi tüm bankalar ve finans kaynakları ile haksız kazancı meslek edinmiş (bu benim icat ettiğim yeni, ‘halkçı!’ bir kavramdır) her ticaret ve sanayi erbabı için de yürürlüğe koyuyorum. İktidar olarak yapacaklarımın örneklerini, etrafınıza dönüp bakarak kendiniz de bulabilirsiniz. Bulduklarınızı ben yapmazsam siz yaparsınız.
İhya ettiğim hukuku devlet biçimi olarak halkın her bireyinin her konuda ve her düzeyde doğrudan söz, karar ve denetim gücüne sahip olmasını sağlayan düzenleme ve yapıların örgütlendiği bir siyasi çarkın işleyişindeki güvenceye bağlıyorum. Böyle yapıyorum, artık kim, ne, hangi kimlikten, dinden, mezhepten, cinsiyetten olursak olalım, bireysel tercihlerimiz, inancımız, kültürel yapımız ne olursa olsun, her birimizin kaynakların dağılımına ve toplumsal üretimin hangi somut ihtiyaçların karşılanmasına yönelik olacağına ilişkin kararların alınması, uygulanması ve denetlenmesi sürecine tüm özgürlüklerden sınırsız yararlanarak katılabileceği bir toplumsal yapıyı birlikte kurabileceğiz; her birimizin kendi kaderini bizzat tayin edebilme yetisini,yaratıcılığını özgürleştirerek birlikte yaşayacak, birlikte var olabileceğiz.
Hukuktan istifa ettim, fiilen iktidar oldum. İktidar oldum, iktidarımı iktidarı ortadan kaldırmak için kullandım. Yoksa ben Keloğlan mıyım?
Gökten üç elma düştü……

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...